Başbuğ TSK'ya ne zaman sızdı?
Abone olİrtica ile Mücadele Eylem Planı davasıyla birleştirilen İnternet Andıcı davasının 54. duruşması görülüyor
İnternet Andıcı davasında savunma yapan tutuksuz sanık
emekli Yüzbaşı Hasan Ataman Yıldırım, 1964 yılında TSK'ya girdiğini
belirterek, "13-14 yaşındaydım. Başbuğ da bende 3-4 yaş kadar
büyük. Ben 14 yaşında mı TSK'ya sızdım. Başbuğ ne zaman sızmış"
dedi.
"İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasıyla birleştirilen "İnternet Andıcı" davasının 54. duruşması başladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki küçük salonda görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, korgeneraller Mehmet Eröz ve İsmail Hakkı Pekin, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu ve Emekli albay Dursun Çiçek'in de aralarında bulunduğu 14 tutuklu sanık hazır bulundu.
Mahkeme tarafında 16 duruşmadan men edilen tutuklu sanık Serdar Öztürk ise duruşmaya katılmadı.
Hakkında yakalama kararı bulunan Orgeneral Hüseyin Nusret
Taşdeler ile kırmızı bülten ile aranmalarına karar verilen
Tümgeneral Mustafa Bakıcı ve Bedrettin Dalan ise duruşmaya
gelmedi.
İkinci Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı Hasan Ataman Yıldırım ile tutuksuz sanıklar Altınay Şahin ile Cem Şimşek de hazır bulundu. Mahkeme Heyeti başkanı Hasan Hüseyin Özese, emekli Yüzbaşı Hasan Ataman Yıldırım'ın savunmasının alınacağını belirterek kürsüye çağırdı.
DAVALAR SİYASİ
İkinci Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı Hasan Ataman Yıldırım, Ergenekon davası'nın Tuncay Güney'in ifadeleri üzerine başladığını daha sonrada imzasız mektup ve e-maillerle devam ettiğini söyledi.
Sanık Yıldırım, internet andıcı, amirallere suikast davası, askeri casusluk davası ve OdaTV davasının siyasi olduğunu belirtti.
Sanık Yıldırım, Ukrayna ve Fransa'da da bir dönem siyasi davaların olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'de benzer süreçten geçiyor" dedi.
Askeri casusluk ve şantaj davasında 5 sanığın tahliye edilmesine de değinen sanık Yıldırım, davanın başında tutuklu sanık sayısının fazla olduğunu belirterek, "Böylece casusluk davasının da fos olduğu ortaya çıktı" ifadesini kullandı.
Ergenekon davası ile ilgili bazı gazetelerde çıkan haber kupürlerini tek tek okuyan Yıldırım, "Bunları söylemek zorundayım. Çünkü hakkımda cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Şaka değil, çok ciddi suçlamalar var. Benim hayatım kayacak durumda. Tutuksuz yargılanmam önemli değil. O yüzden herşeyi söylemek zorundayım" dedi.
ERGENEKON KAZANINDA KURBAĞA
2011 Nisan ayında 'Ergenekon Kazanında Kurbağa' isimli bir kitap yazdığını belirterek mahkeme heyetine kitabını gösteren sanık Yıldırım, kitabını kendi imkanlarıyla çıkardığını söyledi. Ergenekon isimli bir örgüt olmadığını söyleyen sanık Yıldırım, "Örgüt olsa böyle mi olurdu, ben kitabımın basım parasını cebimden ödemezdim" diye konuştu.
"BEN 14 YAŞIMDA MI TSK'YA SIZDIM"
Yıldırım, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hakkında hazırlanan iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiğini hatırlatarak, Başbuğ'un "Ergenekon'un amaçları doğrultusunda Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sızmış bir yapının yöneticisi olmakla" suçlandığı ifade etti.
Kendisinin 1964 yılında TSK'ya girdiğini belirten Yıldırım, "13-14 yaşındaydım. Başbuğ da bende 3-4 yaş kadar büyük. Ben 14 yaşında mı TSK'ya sızdım. Başbuğ ne zaman sızmış" diye sordu.
Şike davasının da Ergenekon davasına bağlanmak istendiğini iddia eden sanık Yıldırım, bu şekilde olmayan Ergenekon'un finans ayağının uydurulmaya çalışıldığını söyledi.