Başbuğ, 'Sözde Vatandaş'ı açıkladı
Abone olGenelkurmay 2. Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün ''sözde vatandaş'' ifadesinin kimler için kullanıldığına açıklama getirdi.
Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'ndaki makamında, savunma
muhabirlerini kabul eden Orgeneral Başbuğ, bu hususun zaten
Genelkurmay Başkanı Org. Özkök tarafından 23 Mart 2005 günü
gazetecilerle yaptığı sohbette açık bir şekilde vurguladığını ifade
etti. Orgeneral Başbuğ, şunları söyledi: ''Sözde vatandaş ifadesi,
belirli bir kesimi tanımlamak için kullanılmamıştır. Böyle bir şey
söz konusu olamaz. TSK, ülkemizin toprak ve millet bütünlüğünün
korunmasının teminatıdır, savunucusudur. Biz bu ifadeyi,
anayasamızda yer alan Atatürk milliyetçiliği kapsamında, kendisini
Türk milletinin bir parçası olarak görmeyen, Türk Bayrağı'na
saygısızlık eden, vatandaşlık haklarını istismar eden kişiler için
kullandık. Herkes, anayasa ve kanunlar çerçevesinde, anayasa ve
kanunları zorlamadan, millet olmanın ortak değerlerine dikkat
ederek, demokratik hakları istismar etmeden hareket etmek
zorundadır.'' Mersin'de Türk Bayrağı'na yapılan saygısızlık ve
ardından meydana gelen olayları değerlendiren Org. Başbuğ,
Türkiye'de meydana gelecek, yaratılacak gerginlikler ve olayların
ülkeye zarar vereceğini belirterek, ''Olabilecek tahriklere karşı
toplumun provokasyonlara ve heyecana kapılmadan hangi amaçla olursa
olsun, yasa dışı her türlü eylemin gereğini devletin ilgili
kurumlarına bırakmanın, kanunlar çerçevesinde ve sağduyulu hareket
etmenin önemli olduğunu ifade etmek isteriz'' dedi. Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin (TSK), Türk milletini temsil eden Türk Bayrağı'na
yapılan saldırıyı hoş göremeyeceğinin ve kabul edemeyeceğinin
altını çizen Org. Başbuğ, şunları kaydetti: ''Bu ülke hepimizin.
Türkiye'de meydana gelecek, yaratılacak gerginlikler ve olaylar,
ülkemize zarar verir. TSK böyle bir durumu en son arzu edecek
kurumdur. Bu tür toplumsal olayları belirli bir olaya
bağlamaksızın, nedenlerinin sosyologlar tarafından analiz edilmesi
daha doğrudur. Olabilecek tahriklere karşı da toplumun
provokasyonlara ve heyecana kapılmadan, hangi amaçla olursa olsun
yasadışı her türlü eylemin gereğini devletin ilgili kurumlarına
bırakmanın, kanunlar çerçevesinde ve sağduyulu hareket etmenin
önemli olduğunu ifade etmek isteriz.''