Başbuğ kurulan kumpası tek tek anlattı
Abone olEski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Silivri Cezaevi'nde Sabah'a son günlerdeki tartışma konularıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
İlker Başbuğ, Silivri Cezaevi'nde Sabah sine konuştu:
Gizli tanıklarla, ayarlanmış hâkimlerle kumpas kuruldu. Amaç orduyu
tasfiye etmekti. Bizi bu noktaya TSK'ya karşı nefret ve intikam
duyguları içinde olanlar getirdi.
Hükümeti devirmeye tam teşebbüs suçundan müebbet hapisle cezalandırılan emekli Orgeneral İlker Başbuğ, 26 aydır Silivri Cezaevi'nde yatıyor.
Başbuğ, "Kozmik Oda'ya giriş izni vermeseydim, beni Arınç'a suikast azmettiricisi bile yapabilirlerdi." açıklamasında bulundu.
Başbakan Erdoğan ile danışmanı Yalçın Akdoğan'ın "Orduya kumpas
kuruldu" iddialarını değerlendiren Başbuğ, "Evet, gizli
tanıklarla, ayarlanmış hâkim ve savcılarla bize kumpas
kuruldu" dedi. İşte emekli Orgeneral Başbuğ'un Mehmet
Barlas ve Şaban Arslan'a yaptığı o çarpıcı açıklamalar:
DOĞRULARI SÖYLEDİĞİM KANITLANDI
14 Nisan 2009'daki konuşmamda, "Cemaatler, sosyal gruplaşmaya,
ekonomik olarak güç kazanıp sosyo-politik yaşamı biçimlendirmeye
çalışıyorlar" dedim. Din çok yüksek bir değer. Din siyaset ekonomi
konusu yeni değil. Önlemek çok zor. Bu sorunları, güçlü bir
burjuvazi ve orta sınıfımız olmadığı için kolay aşamıyoruz. 2009
bizim için çok kritik bir yıldı. Genelkurmay başkanıyım, Silahlı
Kuvvetler'le ilgili çok önemli projelerim var. Ancak çoğunu
yapamadım. Yaptığım konuşmalarda doğruları söylediğim, bugün
gelinen noktada daha iyi anlaşılıyor.
İMZA TAKLİT EDİLMİŞ
Kumpası soruyorsunuz. Evet, gizli tanıklarla, ayarlanmış hâkim ve
savcılarla kumpas kuruldu bize… Bana niye bunu açıklamadınız diye
soruyorsunuz. Hâlâ kimse tam olarak açıklayamıyor ki bugün bile.
Kesinlikle kumpas kuruldu. Aksini söylemek, eşyanın tabiatına
aykırı.
Somut olaylarla gidelim… Erzincan olayı örneğin... Savcı kim; İlhan
Cihaner. 2007'de bir soruşturma açıyor. Odakta İsmailağa cemaati
var. 2 Şubat'ta 26 kişi gözaltına alınıyor, 9'u tutuklanıyor. Sonra
soruşturmanın çerçevesi genişletiliyor. Gülen cemaati işin içine
katılıyor. Sonra Kayseri'deki olayla birleştiriliyor soruşturma.
Kayseri'de, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda sahte bir emrin
yazılması var. İmza taklit edilmiş. İşin içinde 3 astsubay, 5 sivil
var. Dijital veriler hazırlamışlar, karargâhın bilgisayarlarına
yerleştirmişler. Astsubaylardan biri, "Ben Işık Evlerindenim"
demiş. Konu cemaate doğru yönelince, Erzurum'daki savcılığa intikal
etti. Ancak bütün araştırmalara, soruşturmalara rağmen olayda adı
geçen bu 5 sivil bir türlü bulunamadı. Bahsi geçen askeri
personelin tamamı ise tutuklandı.
PARMAK İZİ OLAN 14 KİŞİ KİM?
25-26 Haziran… Meclis'ten gece yarısı, 20 dakikada yasa çıkıyor.
Kayseri'deki 5 sivili kurtarmak için. Bu yasayla, sivillerin askeri
mahkemelerde yargılanmasının önüne geçiliyor. Genelkurmay'dan görüş
alınmadan... Milli Savunma Bakanı'nın haberi yok. Askerler kendi
alanlarında bile suç işleseler sivil mahkemelerde
yargılanacaklar.
8 Nisan 2009'da, İrtica Eylem Planı diye, fotokopi bir belge
sundular mahkemeye biliyorsunuz. Türkiye'nin gündemine oturdu. Ben
"Kâğıt parçası" diyorum, aman Allahım, kıyametler kopuyor. Fotokopi
çünkü, kâğıt parçası değil mi? İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı,
"Bu belge kim tarafından hazırlandı" diye soruyor, yetkisizlik
kararı alıyor, Ankara Başsavcılığı'na yazı yazıyor. Bakırköy
Başsavcılığı "Belgeyi kim basına sızdırdı" diye soruşturma
açıyor.
İhbar mektupları ortaya çıkıyor. Mektubu yazan bir subay...
Zekeriya Öz (Savcı) belgeyi Adli Tıp'a veriyor. 3.5 ay sonra rapor
geliyor. "Islak imza" diyor. Islak imza madem, kâğıdın üzerinde 14
kişinin parmak izi var, bir tek ıslak imzanın sahibi Dursun
Çiçek'in parmak izi yok. O kadar ısrar edildi ama o 14 kişinin
kimler olduğu araştırılmadı.
ASIL AMAÇ TSK'YI TASFİYE ETMEKTİ
Asıl niyetleri, Erzincan'da startı verilen, Kayseri'yle
birleştirilen bu planı çok geniş bir alana yayarak, TSK'nın bütün
birimlerinde komple bir tasfiye yapmaktı. Bunu iki nedenden
yapamadılar. Biri dosyayı Yargıtay'ın devralması, diğeri de
Saldıray Berk'in ifade vermeye gitmemesidir. Geç kaldıkları için
geri adım atmak zorunda kaldılar.
Bundan bir şey çıkaramayınca bu sefer, internet andıcı diye bir şey
çıkardılar. 'irtica.org' sitesini kapatan benim. 4 aydır güncelleme
yapılmamış. O siteden, AK Parti'nin kapatılma davasına belge
sağlandığı iddiası var. Halbuki o davaya bu siteden sadece bir tane
haber girmiş. Yurtdışındayım… Kara Kuvvetleri Komutanım Işık
Koşaner beni arıyor. İrtica ile Mücadele Mücadele Yasası kapsamında
soruşturma açılması konusunu bana haber veriyor. Ahlaksız
herifler... Bu görüşmemizi, terör örgütü faaliyeti olarak lanse
ediyorlar.
Neymiş, müzedeki denizaltı gemisine bomba yerleştirilmiş.
Patlatılacakmış, çocuklar öldürülecekmiş. Hangi subay, kim böyle
vahşice bir şey yapabilir ki?..
"ARINÇ'A SUİKASTLA SUÇLANACAKTIM"
Kozmik Oda'ya girmelerine izin vermek, hayatımda verdiğim en doğru
karardır. 19 Aralık 2009'da bir ihbar geliyor. İhbar Amerika'dan,
Ankara Terörle Mücadele Şubesi'nin özel telefon numarasına
yapılıyor. İhbarı yapan, 06 BE 9712 ve 06 LJY 48 plakalı araçların
içindeki kişilerin Arınç'a suikast düzenleyebileceğini belirtiyor.
Kozmik Oda'da, Bülent Arınç'a suikast delilleri arayacaklar.
Başbakan'la görüştüm, "Bırakın arasınlar" dedi. 31 Aralık günü
arama yapıldı. Kozmik Oda'da çok önemli şeyler çıktığını da
sanmayın.
Kozmik Oda'ya giriş izni vermeseydim, beni Arınç'a suikast
azmettiricisi bile yapabilirlerdi. Türk Silahlı Kuvvetleri töhmet
altında kalacaktı.
Hurşit Tolon Malatya'ya konferans için gittiği gün, orada Zirve
Yayınevi'nde vahşice cinayetler işleniyor. Burada da bir gizli
tanık var. Silahlı Kuvvetler'den atılmış, ahlaksız bir uzman çavuş.
Onun suçlamaları... Bunlar ne kadar ağır iftiralar. Bizi buraya,
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne nefret ve intikam duyguları içinde
olanlar getirdi.
Meclis İnsan Hakları Komisyonu'ndan geldiler, onlara da söyledim. 7
Şubat 2012 (MİT'e baskın) ve 17 Aralık 2013… Bu konuda iki önemli
kırılma noktası var. Bu iki olay olmasaydı, bu konu buralara kadar
gelmezdi (Paralel yapı bu kadar deşifre olmazdı demek istiyor).