Başbuğ cuntaya mesaj mı veriyor?
Abone olGenelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un dün yaptığı konuşması sert tepkilere yol açtı...
İNTERNETHABER
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, dün Trabzon'da Oruç Reis
Frkateyni'nden yaptığı konuşması tartışma konusu oldu. Taraf
Gazetesi, konuşmayı 'Firkateynden cunta mesajı'
diye yorumlarken "Sen bize Kafes'i anlat" diye
sordu ve şu ifadelere yer verdi: Oruç Reis Firkateyni'ndeki
konuşmasına özel anlam yükleyerek denizdeki cuntaya mesaj veren
Başbuğ, yargıyı işbirliğine çağırdı.
AYDINLARDAN İLKER BAŞBUĞ'A SERT TEPKİ
Neyi konuşacağımızı Başbuğ'a mı soracağız? (Ufuk uras
İstanbul Bağımsız Milletvekili): Genelkurmay Başkanı
isterse önce bizlere 'hangi konuda konuşacağımıza dair bir not
versin' biz de ona göre konuşalım. Bu nasıl bir açıklama. Aydınlar,
siyasetçiler ve gazeteciler bu ve diğer konularda konuşmayacak da
hangi konularda konuşacak. Genelkurmay bu açıklamasıyla bir kez
daha nasıl iyasallaştığının bir örneğidir. Genelkurmay öncelikle bu
halka, 33 erin katledilme olayının nasıl hasıraltı edildiğini
açıklasın.
Genelkurmay suç duyurumuzu ne yaptı? (Prof. Dr. Baskın
Oran): Aydınların akademisyenlerin görevi konuşmak,
eleştirmektir. Ordunun görevi de yurdu dışarıya karşı korumaktır.
Bizler daha önce Genelkurmay Başkanı hakkında siyasi beyanat
verdiği için suç duyurusunda bulunmuştuk. Bu duyurumuş Askeri
Savcılığa havale edilmişti. Ancak bugüne değin hiçbir yanıt ve
sonuç alınmadı. Başbuğ'un bu son beyanatı üzerine bir kez daha
gördük ki, bu konu çok hayati. Askeri savcılık'tan başvurumuzun
sonucunu soracağız.
Bu en tepeden yargıyı etkileme girişimi (Avukat Ergin
Cirmen): Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ konuşmasında
yargıyı tepeden inme bir şekilde etkilemeye çalıştı. Başbuğ'un
Ergenekon soruşturması eliştirileri de d oğru değil. Hukukta gizli
tanık da isimsiz ihbar mektupları da vardır. Bu ihbar mektupları
savcılar tarafından değerlendirilir. Delil olup olmayacakları
yapılan araştırmadan sonra ortaya çıkar. İlker Başbuğ, konuşmasıyla
bu delilleri yok sayarak yargıyı etkilemeye çalışıyor.
Demokrasi olsaydı Başbuğ konuşamazdı (Hasip Kaplan Şırnak
Bağımsız Milletvekili): Demokrasilerde Genelkurmay
Başkanları konuşmaz. Ne zaman ki asker sivil otoriteye bağlanırsa o
zaman demokrasi olur ve bu tuhaf açıklamalarda da yapılmaz. Askeri
vesayet devam ettikçe bu tür konuşmalar yapılır. Bunun için
değişikliğe gitmeyen hükümet birinci dereceden sorumludur. AKP
iktidarı bu alanda bir yasa değişikliği yapmadığı sürece bu
konuşmalar ve vesayetler de devam edecek.
Kimse yargıya emir ve talimat veremez
ALBAY Ümit Kardaş (Emekli Hakim) Anayasa'ya göre hakimlere kimse emir, talimat veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz. Adil yargılamayı etkilemek de ceza kanunlarımıza göre suç. Bazı personelin suç işlediği iddiaları var. Bunu da sivil yargı yapacak. Seninle pazarlık yapacak hali yok. (Bana sor, ben seni ikna ederim) gibi bir anlayış var. Hesap vermekten kaçınma, denetlenmek istememe refleksi bu.
148. maddeye göre suç işledi
Mehmet Altan (İÜ Öğretim Üyesi) Açıklamaları
Askeri Ceza Kanunu'nun 148. maddesine göre suç. Nerede sizin askeri
savcınız, Danıştay'ınız, Yargıtay'ınız? Hepsi kanunu çiğniyor.
Orduyu Genelkurmay yıpratıyor. Ortaya çıkan belgeler siviller
tarafından hazırlanmadı. Eylem Planı hani kâğıt parçasıydı?
Teğmenin, senin çocuğunun eline el bombası verip de öldürmesini
kamuoyuna duyurmak yıpratma mıdır?
Silahlı Kuvvetler'i cuntacılar yıpratıyor
Hasan Celal Güzel (Eski Bakan) Genelkurmay Başkanı, asimetrik psikolojik harekâttan söz ediyor. Kamuoyuna intikal eden belgelerden, bilakis Genelkurmay Başkanlığı tarafından topluma bir psikolojik harekât uygulandığı ortaya çıkıyor. TSK'nın zedelenmesi ve yıpratılması kendi içlerinden kaynaklanıyor. TSK komutanı olarak Sayın Başbuğ'un yapması gereken, içindeki darbeci odakları tasfiye etmesidir.
Neden silahları toprağa gömüyorlar?
Neden Silahlı Kuvvetler mensupları kendi silahlarını özel bir şekilde ambalajlayıp yeraltına gömüyor? Dünyanın hangi demokratik ülkesinde Silahlı Kuvvetler mensupları toprak altına silah gömer? Bunlara cevap versin. Neden Kafes Planı var, neden Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz var? Onları bize anlatsın. Yasadışı yollara sapmış insanlar varsa demokrasi adına her türlü eleştiri yapılabilir.
Etyen mahçupyan (gazeteci-yazar) Başbuğ'un konuşmasında kritik olan şey, yargı kurumlarını TSK ile işbirliğine çağırması. Buradan TSK'nın son olaylardan dolayı çok sıkışmış olduğunu ve kurum içi bir sıkıntıyı hafifletme çabasının görüldüğünü anlayabiliriz. Çünkü TSK, tarihte ilk defa bu kadar büyüteç altındadır. İlk defa ordunun değişik birimleri, toplumsal tartışmaya açılmıştır. İçeride prestij kaybı yaşandığı bir gerçek. Bunu tekrar sağlamak için Başbuğ serzenişte bulundu. Ancak sıkıntılı olan durum Başbuğ'un, hukukun TSK rehberliğine girmesini savunması ve hukukun bağımsızlığını hiçe saymasıdır. Savcılara ihbar mektuplarını hemen dikkate almamalarını ve TSK'ya danışmalarını tavsiye etmesi vahim bir durum. Eleştirilerden ve son dönemdeki hukukî süreçten rahatsız olduğu açık.
Elindeki silahı bıraktıktan sonra konuşsun
Şanar Yurdatapan (Sanatçı) Kimin ne deyip ne demeyeceğine Genelkurmay Başkanı karar veremez. Bu ülkede ifade özgürlüğü var. Herkes istediği gibi konuşabilir. İfade özgürlüğünü kullanamayacak tek grup varsa o da elinde silah olanlardır. Eğer konuşmak istiyorsa elindeki silahı bırakıp sivil olsun. Bu ülkede emekli korgeneraller hakimleri korkutmak için evlerinin yakınlarında bomba patlattıklarını söylüyorlar ve bu insanlar hakkında hiçbir işlem yapılmıyor. Terör eylemleriyle Genelkurmay irtibatlandırılmak istenmiyorsa bu tip olaylarda gerçekleri açığa çıkarmak zorunda.
Siyaset yapmayı bıraksın
Oral Çalışlar (Radikal) Genelkurmay, artık siyasetle uğraşmamalı. Bu tutumundan vazgeçmesi gerekiyor. Çünkü hâlâ politika yapmaya devam ediyor. Ayrıca, biz gazeteciler olarak ona mı soracağız neyi yazacağımızı, nasıl haber yapacağımızı? Genelkurmay mı karar verecek bizim yapacaklarımıza? Genelkurmay artık ülke savunmasıyla ilgilenmeli. Onların işi, kimseye ders vermek, akıl vermek değildir.
Medyada yazılanların hangisi olmamış?
Alper Görmüş (Taraf) Psikolojik harekat, olmayan birtakım şeyler üzerinden, gerçekmiş gibi yürütülen harekatın tanımıdır. Medyada yazılan çizilenlerden hangisi olmamış?.. Yani en son ve en ürkütücü olanını alalım. Kafes Planı için 'Hayır böyle bir şey yoktur. Deniz Kuvvetleri'nde böyle bir yapılanma yoktur' diyerek yalanlamaksızın Silahlı Kuvvetler üzerinden psikolojik harekât yürütülüyor demek hiç ikna edici değil. Yazılanlar ve çizilenlerin hepsi ciddi iddialardır ve gazetecilerin sorumluluğu içindedir. Mesleğimizin icabı budur. Biz de mesleğimizin icabını yerine getiriyoruz.
Roni Marguiles (Taraf) İlker Başbuğ, kendinde, siyasetin her yönü hakkında görüş bildirme hakkı olduğunu düşünüyor. Ne söylediklerinden çok, bu hakkı kendinde görüyor olması problemlidir. Maalesef bu da çok eski bir geleneğe dayanıyor ve hâlen Başbuğ açısından değişmiş değil. Bu düşünceleri Trabzon'da bir gemide değil, bir binanın bodrum katında seslendirmiş olsa da bir şey değişmeyecekti aslında. Ancak Türkiye'de değişen şudur: Artık Genelkurmay Başkanı böyle bir açıklama yaptığında 'doğal' karşılamayan ve buna tepki gösteren insanların sayısı bir hayli kabarık. Bu da meselenin bence önemli yanıdır. Değişimin zaten hissedildiği alan da budur.