Başbakanlıktaki ödlek kim?
Abone olBaşbakanlık'tan gelen yazılar hayli şaşırtıcı. Kim tarafından kaleme alındığı belli değil. Ya muhatapları ne diyor?
Köşe yazarlarının yazılarına karşı Başbakanlık'tan yapılan
açıklamaların üslubu tartışma konusu oldu. Resmi ağızdan ziyade
köşe yazarlarının polemik tadında gelen yazılar muhataplarını
çileden çıkarttı. Ağır ifadeler içeren yazılar yazarları küplere
bindirdi. Sabah'tan Hıncal Uluç isimsiz kişiyi "meçhul" Şakir Süter
ise "ödlek ve zavallı" diye niteledi.
Bu yazılardan birine muhatap olan Akşam yazarı Şakir Süter yazıları
kaleme alan kişiyi ödlek olarak niteledi. Süter ismini vermeyen o
kişiye şu sert eleştirileri yöneltiyor:
"Aslında o muhatap 'meçhul' değil de, korkak.. Başbakan'ı
putlaştırmayı marifet sayan, bu amaçla yazılar döktüren. Adını
vermeden önüne gelene hakaret edip, bir kenara çekilerek 'terbiyeli
çocuğu' oynayan bir zavallı."
Yazar asıl muhataplarının Erdoğan olduğunu belirterek yazdı ve
soruları sordu:
"Biz, 'kendini gizleyen o şımarık ödleğe' değil, Başbakan Tayyip
Erdoğan'a sormak istiyoruz:
Sizin adınıza yapılan yalanlama ve açıklamalardaki o çirkin üslup,
sizin tavsiyeniz üzerine mi seçildi?
- Açıklamalara muhatap olan gazeteciler, kendilerine hakaret
edildiği gerekçesiyle 'karşı dava' açsalar kazanabilirler mi diye
düşünüldü mü acaba?
- Bu açıklamaları kaleme alanlar, sözde cevap verdiklerini
sandıkları yazarları rakip mi görüyorlar? Yoksa, aynı kişilerin
size düşman olduklarına yemin edecek kadar çılgınlar mı?
- Hele hele sizin adınıza hukuk büronuza 'dava açın' talimatı
verenler kimlerse, o kişiler size dostluk yaptıklarını mı
sanıyorlar?
- Bu kişiler neyin hakaret, neyin eleştiri olduğunu bilemeyecek
kadar mantık özürlü kişiler mi? Kaç kişiyi dava edip, kaçını
kaybettiğinizi, avukatlarınıza sorar mısınız Tayyip Bey?
- Açıklama ve yalanlamalardaki o çirkin üslup, yazanların
karakterini yansıtıyor, onlara yakışıyor da olabilir ama
'Başbakanlığa' yakıştığını söyleyebilir misiniz?
- 'Kasımpaşalılık' jargonunun, o üslubun yanında 'gülsuyu'
kaldığını biliyor musunuz Tayyip Bey?"