Başbakanlık müdahillik gerekçesini açıkladı
Abone olAşkın, duruşmada, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin bir icra organı olduğu için davaya müdahil olduğunu açıkladı...
Başbakanlık Hukuk Hizmetleri Başkanı Aşkın: "Duruşmada,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin bir icra organı olduğunu ve bu
sıfatla davaya müdahil olabileceğini söyledi.
HÜKÜMET BİR İCRA ORGANI
Başbakanlık Hukuk Hizmetleri Başkanı Sami Arslan Aşkın, 12 Eylül
davasının 2. duruşmasında, "Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti'nin bir icra organı olduğunu ve bu sıfatla davaya müdahil
olabileceğini, yine bugüne kadar hükümetin neden müdahil
olmadığının sorgulanması üzerine, böyle bir yargılamanın ancak 32
yıl sonra yapılabildiğini belirttiğini" bildirdi.
Aşkın, yazılı açıklamasında, duruşmada, davaya müdahil olmak
isteyen iki parti temsilcisi ve vekilinin, dün ve bugünkü
beyanlarında, "Darbenin bu hükümete karşı yapılmadığını
kastederek, hükümetin davaya müdahilliğinin hukuken mümkün
olamayacağını, bugüne kadar gelen hükümetlerin ve iş başındaki
hükümetin neden bu konuda bugüne kadar bir girişimde
bulunmadıklarını" ifade ettiğini aktardı.
Aşkın, "Yine, müdahillik talebinde bulunan avukatlardan
biri, Başbakanın, davayı siyasi malzeme yaptığını, daha bu sabah
yaptığı açıklamada referandumda 'evet' oyu vermeyenlerin bu davaya
müdahil olamayacağını, hukuku bilmediğini ve ihlal ettiğini
söyleyerek bu beyanlarının zapta geçmesini istedi"
ifadesini kullandı.
YARGILAMA BAŞBAKANIMIZIN SAYESİNDE OLMUŞTUR
Kendisinin de araya girerek avukatın beyanlarının, tamamen siyasi
ve alakasız olması nedeniyle zapta geçmemesi gerektiğini
belirttiğini vurgulayan Aşkın, şunları kaydetti:
"Bu arada müdahale talebinde bulunan diğer avukatlardan bir kısmı
araya girerek, avukatın duruşmadaki beyanlarında özgür olduğunu ve
bunları zapta geçirme hakkının bulunduğunu toplu ve karışık olarak
söyledi. Mahkeme başkanı da avukatın bu sözlerini zapta geçti.
Bunun üzerine söz istedim ve mahkeme başkanı bir süre sonra
tarafıma söz verdi.
Beyanlarımda; bazı parti temsilcisi ve müdahil olmak isteyen
vekillerin siyasi beyanlarda bulunduklarını, son olarak davayla
alakası olmadığı halde savunma özgürlüğünün arkasına sığınılarak bu
ülkenin Başbakanına hakaret ve iftiraya varan beyanlarda
bulunulduğunu, bunları kabul etmemizin mümkün olmadığını ifade
ettim.
Bugün burada bu yargılamanın yapılabilmesinin Başbakanın başında
bulunduğu siyasi partinin çoğunlukta olduğu Meclis ve yine
Başbakanın başında bulunduğu hükümetin sayesinde olduğunu ve
bunlara borçlu olduğumuzu belirttim.
Beyanlarımda ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin, kendisini
oluşturan bakanların şahsında bir icra organı olduğunu ve bu
sıfatla davaya müdahil olabileceğini, yine bugüne kadar hükümetin
neden müdahil olmadığının sorgulandığını, ancak bugüne dek böyle
bir yargılamanın yapılamadığını, yargılamanın 32 yıl sonra ancak
yapıldığını belirttim.
Bunun üzerine salondan ve avukatlardan bazı tepkiler gelmesi
üzerine duruşmaya ara verildi."