Şu başbakan alem adam
valla!
Sen kalk, gelişmekte olan
bir ülkeye başbakan ol…
İlk aday olduğunda yüzde
otuz dört oyla tek başına iktidara gel, arkasından beş yılda ülkeyi
her açıdan kalbura çevir, bir sonraki seçimlerde, ikinci kez, fark
atarak tekrar iktidara gel hemen sonrasındaki iki yılda kalburdaki
delikleri büyüt…
İşsizlik alsın başını
gitsin, kriz teğet geçeceği yerde delip geçsin, yolsuzluk olayları
yüzünden partideki önemli adamlar birer birer çekilsin, “Yüzyılın Davası” olarak anılan Deniz Feneri
Davası, adını millete zorla başka türlü söyletmeye kalktığı
partisinin kapısını çalsın, terör ise, durmak ne kelime azdıkça
azsın…
Her Allahın günü ülke
vahşi, toplu cinayetlerle sarsılsın, millet son yıllarda bu iktidar
döneminde iyice bunalsın…
Sen kalk milletin seni
dinleyebileceği her konuşmanda Ana Muhalefet
Partisi’nin Lideriyle uğraş…
Galiba başbakan iktidarda
kendisinin olduğunu unuttu muhalefet partisine muhalefet
yapıyor…
Deniz
Baykal’ın işi bu, tabii ki muhalefet
yapacak!
Oysa başbakan, kendine ve
partisine güveniyorsa icraat yapacak!
Kriz için önlem paketi
harbi olacak, bir işe yarayacak, işsizliğe çözüm bulacak,
vatandaşın huzuru için çabalayacak, Türkiye’yi bir uçtan bir uca
eğitimle gerçekten tanıştıracak! Ekibini doğru
şekilde yönlendirmeyi bilecek!
Deniz
Baykal’la uğraşmak yerine bozuk düzenle
uğraşacak!
Gerçekten anlamıyorum,
Deniz Baykal’ın her söylediğine çocuklar gibi
karşılık vermesinin gerekçesi üstte bahsi geçen konular hakkında
söyleyecek lafının olmaması mı yoksa muhalefet
özentisi mi?
Valla ben de bilmiyorum, o
yüzden de sizlere soruyorum…
Biri başbakanı
uyarmalı!
Bunu ben yapamam, ne
haddime!
Partisinden biri, ama
sağlam biri bunu yapmalı!
Tabii
dinletebilirse…
nsrnylmz@gmail.com