Başbakanın kumaşından demokrat biri çıkmaz!
Abone olCHP Başkan yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç'la gündemdeki sorunları konuştuk. Tüm kibarlığıyla sorularımıza yanıt veren Koç, İnternethaber'e özel açıklamalarda bulundu.
NESRİN
YILMAZ/İNTERNETHABER-ANKARA- CHP Genel merkezindeki
mütevazı odasındayız Haluk Koç'un. Gündeme dair ne konuşmak
istediysek tümüne açık yüreklilikle cevap verdi. son dakika
haberlerinin hiç bitmediği ülkemize sabah erken saatlerde
manşetlere düşen haberle başladık.
AMAÇLARI TEK TİP
İNSAN
Eğitimde tek tip kıyafetler kaldırıldı, serbest kıyafet
özgürlüğü geldi. Fakat ilköğretimde seçmeli dersi Kuran-ı Kerim
olan kız öğrenciler okula başı kapalı gelebilecek, nasıl
değerlendiriyorsunuz?
"Gündem değiştirmeye dönük, günlük akış içerisinde siyasetin konusu
bile olmaması gereken konuların siyasetin önüne getirilip ana
gündemin tartışılmasını önleme gayreti olarak görüyorum. Fakat bu
konu ciddi, okullarda kılık kıyafetin serbest bırakılmasının
altında yatan amaç, 4 yıl içinde daha kendi dünya görüşleri olmayan
küçücük çocuklara mahalle baskısıyla belli bir kıyafet şeklini
dayatmaktır. Gereksiz işlerde Türkiye'yi germe noktasında bu kılık
kıyafet konusunda da küçücük çocuklara farklı bir uygulama baskısı
yönünde atılmış bir adım olarak görüyorum. Yanlıştır. Tek tip insan
yetiştirmek istiyorlar. Aslında tek tip kıyafetten kurtulunmuş gibi
görünmesine rağmen tek tip kıyafete yönlendiriyor.4+4+4 ile zaten
eğitim birliğimiz delinmiştir. Eğtime yapılabilecek en büyük
kötülük yapılmıştır. Hiç kimse dinini öğrenmeye karşı değil. 4
Yıllık eğitimden sonra öğrencilerin başı boş kalması, temel
eğitimin kısalmasıdır asıl sorun."
"Ana gündem maddelerinin tartışılmasını engellemek için yapay
gündem maddeleri yaratılarak halkın bunu görmesi engelleniyor.
Mesela "Muhteşem Yüzyıl" dizisi hakkındaki ahkam kesme de buna
dahil. Dış politika ve iç politika ile ilgili konuşulacak çok şey
var."
DAYATMACI BİR İKTİDAR
VAR
"Kendi söylediklerini dayatan bir iktidar var. Onların
söylediklerini kabul ederseniz uzlaşmış oluyorsunuz, sizin
söylediklerinizin hiçbir katkısı değerlendirilmiyor bile. Bu
uzlaşma değil dayatma kültürüdür. Malesef Türkiye'nin temel
sorunlarına bu mantıkla yaklaşan br iktidar olduğu sürece Türkiye
siyaseti geriler. Üslup da kötüye gidince sağlıklı bir siyasetten
gittikçe uzaklaşılıyor."
DOKUNULMAZLIKLAR TAMAMEN
KALKSIN
Başbakan dün havaalanında BDP'li milletvekilllerinin
bazılarının dokunulmazlığının kaldırılması için fezlekenin gündeme
geleceğini söyledi ve şu saatte de meclise geldi, CHP bu kararın
neresinde?
"CHP başından beri, 2002 yılından beri milletvekillerinin sadece
kürsü dokunulmazlıkları ile yetinmesi gerektiğini söylüyor.
Normal yurttaş olarak görev yapması gerekir. Hırsızlık, yolsuzluk,
ahlaksızlık, zimmetine para geçirme, kalpazanlık, ihaleye fesat
karıştırma, irtikap, terörü övmek, teröre açıkça destek varmek
tarzındaki bütün suçlar aynıdır. Bir milletvekili, hakkında
düzenlenmiş bir fezleke hakkında yargılanma hakkına sahip
olmalıdır. Birini ayırıp diğerini gündeme getirmek çelişkidir. Onun
içinden başından beri şunu söylüyoruz, sadece kürsü dokunulmazlığı
ile sınırlandırılmasını istiyoruz."
"Bu kararın inandırıcı olması için tümü birden kaldırılmalı.
Başbakana da atfedilen bir sürü suç var, Başbakan niye yargılanıp
aklanma yolunu seçmiyor."
AKP'Lİ VEKİLLER AKLANMAK
İSTEMEZ
Aklanma demişken, Muharrem İnce dokunulmazlığının
kaldırılması için meclise dilekçe verdi. Sizce AKP Milletvekilleri
Muharrem İnce'nin dokunulmazlığının kaldırılması için el kaldırılar
mı?
"AKP Milletvekilleri bunu yapmaktan çekinir. Neden, çünkü her
birinin akçeli suçlarla ilgili dosyaları var, yol olur diye
çekinirler, buna başbakan, içişleri bakanı da dahil. AKP'li
milletvekili dosyalarla yaralı durumda, dokunulmazlıkları
kaldıralım herkes yargılansın. Yargıya talimat verdiğini söyleyen
bir mantık iş başında, demek ki kendileriyle ilgili fezlekelerinde
yargıya talimat vererek kendilerini aklayabilirler. Hadi
kaldırsınlar dokunulmazlıkları."
İKİ TANE BAŞBAKAN VAR
Başbakan, terör örgütü üyelerinin silah bırakırlarsa başka ülkelere
de gidebileceklerini söyledi, Kılıçdaroğlu da buna destek verdi,
siz ne düşünüyorsunuz?
"Ben daha önce bir Oslo mutabakatı açıklamıştım, 9 madde var
burada. Altında imzamız yok dedi, feveran etti, hakaret etti, sonra
mazeret aradı, sonra da itiraf etti. Buradaki süreç Belediyeler
Yasası, valilerin seçilmesinin tartışılmaya açılması, Başkanlık
sistemi, tümüyle yaşama geçiriliyor. Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi'nin 6'ıncı maddesi "evrensel hukuk boyutunda karşılığını
bulan savunma hakkı" malesef burada bilinçli bir şekilde dil
birliğini bozacak bir sürece sokuluyor, malesef kamuda çift dilli
bir sürece gidiş hazırlanıyor. Bütün bunlar olurken,
Başbakanın farklı konuşması yanlış. İki türlü Başbakan var, bir
perde önündeki başbakan, kime bağırıp çağırıyorsa, kime hakaret
ediyorsa, kime öfkeleniyorsa bilin ki, perde arkasında bu konunun
uzantıylarıyla ilişki kuran ki PKK da dahil, görüşme zeminini
sağlayan bir Başbakan. Perde önünde sövüp sayan, perde arkasında
her türlü tavizi veren, her türlü ilkesizliği sergileyen bir
başbakan var.
Kürecik füze kalkanı İsrail'e istihbarat sağlıyor iddianız
var, AKP bunu reddediyor, ne söylemek istersiniz?
"İki Başbakan var demiştim az önce, işte burada da öyle, perde
önünde Gazze için dökülen gözyaşları, perde arkasında İsrail'in
hava savunmasını Türkiye'de sağlayan bir sistemi savunan Başbakan
var. Çok net ve açık, Kürecik'teki radar sistemi, bilgileri Amerika
Birleşik Devletleri tarafından İsrail ile paylaşılan bir sistem.
İsrail'i tehdit edebilecek, İran, Suriye ya da Hizbullah kaynaklı
herhangi bir füze saldırısınız daha rampadayken, tespit eden ve ABD
istihbaratı tarafından İsrail'le paylaşıldığı bir sistem. Yani
Türkiye toprakları İsrail hava savunma sisteminin bir parçası
haline getiriliyor. Başbakan bunu kabul etti, Başbakan bu sistemin
Türkiye topraklarında konuşlandırılmasına izin verdi, bu kadar
açık. Niye CHP milletvekilleri oraya giremiyor, orada Amerikan
askerleri var, kendi topraklarımızda. Başbakan bu konular
açıldığında ya çok öfkeleniyor ya da muheteşem yüzyıl konusu açıp
gündem saptırtma yapıyor.
"Başbakan artık gerçekten yoruldu, artık gündem değiştirerek
yönlendirdiği medya organlarıyla da belli bir süre idare
edebilir."
İzmir buca'da çarşaflı bir kadına türban takılması yine
gündemde, ne söyleyeceksiniz?
"Biz Türkiye'nin partisiyiz, herkes CHP'ne üye olabilir,
CHP'nin ilkeleri ortadadır, mücadelemiz ortadadır, bu ilkeleri
paylaşan herkese de kapımız açıktır. İnsanlar yaşadıkları
olumsuzlukları, işsizlikleri, haksızlıkları CHP'nin gidereceğini
gördüyse, sen bize uygun değilsin, git deme hakkına sahip
değiliz."
KUMANDA KİMDE, ÖNEMLİ OLAN
BU
Patriotların Türkiye'ye geliş amacı nedir
sizce?
"Türkiye'nin yanlış götürdüğü bir Suriye Politikası'nın önüne
getirdiği açmazlarla boğuşuyor. Uluslararası oyun kurucularının
talebiyle yönlerdirmesiyle, telkiniyle Suriye boyutuna dahil oldu.
Bizim için Kandil ne demekse, Suriye için de bizim topraklarımıza
Kandil kurdu. Suriye'deki iç çatışmaların tarafı oldu. Adamları
kendi topraklarında eğitti, besledi ve Suriye topraklarına
gönderdi, şimdi geldiğimiz nokta da Avrupa birliği, Nato, ABD,
Suriyeye çok müdahil olmak istemiyorlar, Türkiye evde tek başına
kaldı. İçişleri bakanının çırğınışları içişleri bakanının sonuçsuz
ifadeleri... Buınların kumandası Türkiye'de olacak diyorlar,
ülkenin kumandası sende değil ki patriotların kumandası sende
olsun, kumandasının kimde olduğu belli. Bu açmazı kimse başarı diye
sormasın."
Başbakanın üslubu sizi de rahatsız ediyor
mu?
"Başbakan yakın tarihimizden husumet çıkarma konusunda oldukça
maharetli, sıkıştıkça CHP ile ilgili asılsız iddialar ortaya atıyor
ki bu bizim ortak tarihimizdir. Sayın Başbakan, kullandığı üslup
bakımından son derece yaralayıcı, zaman zaman sövgü noktasına gelen
ifadeleri var. Başbakan bunu yapınca haklı, ama hakaret ettiği
kişiler cevap verince haksız. Bizim de bir tabanımız var, taban da
bu hakaretler karşısında cevap verilmesini istiyor. Kem söz
sahibine aittir deyip geçemiyorsunuz, bazen anladığı dilden cevap
vermek gerekiyor. Biz de onun kullandığı dili kullanmasını ondan
daha iyi biliriz ama sürekli bu üslubun kullanılması ülkede
siyaseti ne kadar gerer ortada. Ankara gerilince Anadolu da
geriliyor. Belki başbakan bunu bilinçli yapıyor, öfke kültürüne
hitabına yanıtmaya çalışıyor ama sağlıklı bir süreç değil. Başbakan
gerçek bir demokratik bir sistemde gerçek bir demokrasinin
kurumlarıyla barışık olabilecek bir insan değil. Çok kişi uğraştı
başbakanın kumaşından bir demokrat yaratmaya, mümkün olmadığını o
gün de söylemiştim, yaşadığımız olaylarda bu sözlerimi
doğruluyor."
Önümüzde 3 seçim var, CHP ne kadar hazır bu seçimlere ve
neler yapıyor?
"CHP Türkiye'nin her yerinde hazır olarak seçimlere girecek.
Oyumuzu artıracak ve AKP hegamanyosanı yıkacak kararlar
alacağız.
nesrin.yılmaz@internethaber.com
twitter.com/nsrnylmz