Başbakan’ın en yakınındaki isim anlattı: Ülkeye yazık olur
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan, emniyet teşkilatına yönelik eleştire ilişkin, "Kategorik olarak bir ku...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi başdanışmanı Yalçın
Akdoğan, emniyet teşkilatına yönelik eleştire ilişkin, "Kategorik
olarak bir kurumun üzerine yafta yapıştırılmasına karşıyım. Yanlış
yapanların üzerine hukuk içerisinde gidilebilir ama polis bir suç
örgütüymüş gibi gösterilirse ülkeye yazık olur. Son dönemde Türkiye
emniyet teşkilatının uygulamalarıyla demokratikleşti” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi başdanışmanı ve AK Parti
Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan katıldığı bir televizyon
programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hükümetin
bütün toplum kesimleriyle ilişkisi olduğuna değinene Akdoğan,
“Toplum herhangi bir kesimiyle koalisyon içine girmiyoruz. Bizim
bunlarla işbirliğimiz ilişkimiz var, AK Parti’ye oy vermeyen
kesimler de var. Cemaatler de var. AK Parti onlara kem gözle
bakabilir mi? AK Parti oy hesabı üzerinden bu tür angajmanlara
girecek bir hareket değildir. Dershane meselesini bu paranteze
sıkıştırmak da yanlış olmuştur. Kavga çatışma görüntüsü verdirmek,
bunu da ben doğru bulmuyorum. Bunlar iç içe girmiş insanlar,
birbirinin yüzüne bakan. Biz sürekli itidal kardeşlik çağrısı
yapıyoruz. Uhuvvet diyorsunuz, kardeşlik diyorsunuz, bu bazılarının
hoşuna gitmiyor. Saldırılarda sadece bu konularda çıkıp açıklama
yapmamızdan dolayı değil. Biz hep itidal çağrısı yapan, arada duran
kişilerdik. Hüseyin Çelik, Suat Kılıç ve şahsıma yapılan tehditlere
bakın. Siz devre dışı kalın biz rahat kavga edelim demek isteyen
insanları görüyorsunuz. Bunlar gelir geçer. Daha uzun soluklu
duygular üzerinden bu ilişkileri götürmek daha doğru olandır”
dedi.
“AK PARTİ’YE KORKUTMALARLA KİMSE İSTİKAMET BELİRLEYEMEZ”
“Aslında bu meselenin en önemli noktasını MİT krizi olarak
niteleyenler var. Sizin için bu neydi?” sorusu üzerine Akdoğan,
“Bunu ben anlamlandırabilmiş değilim. Bir ülkenin kendi kurumuna
karşı böyle bir hamle kime hizmet eder. Bunu biz hükümete dönük
teşebbüs olarak gördük. Bir ülkenin kendi kurumlarının
yıpranmasından o ülke fayda görmez. Her kurumda yanlış yapanlar
olabilir. Her kurumun her icraatı da doğru olmayabilir. Kurumlarda
bir dönüşüm geçiriyor. Siz bir yanlışlığa vurgu yapmak başka bir
şeydir, kurumumu tahrip etmeye kalkmak doğru olmaz. Bu MİT TSK ve
polis içinde geçerlidir. Biz bunu milletimizin lehine olan bir
durum olarak görmedik. Bu ülkeyi seçilenler mi yönetecek, yoksa bir
takım vesayet odakları mı yönetecek? Başbakan’ın konuşmasında
meclis iradesi vurgusu çok önemlidir. Kimse bu tür çıkışlarla
hamlelerle AK Parti’ye, AK Parti’nin gidişatına yön veremez.
İstikametini belirleyemez. AK Parti’nin istikametini millet
belirler. Bu tür korkutmalarla yalan yanlış bilgilerle AK Parti’ye
kimse istikamet belirleyemez” dedi.
“AK PARTİ’NİN KİMSEYLE KAVGA ETME GİBİ BİR DERDİ OLAMAZ”
“Dershanelerin dönüşümü de, kentsel dönüşüm, sağlıkta dönüşüm
yaptığınızda, bu eğitim dönüşümü de reformu da yeni bir şey
değildi” diyen Akdoğan, “Bunların hepsi milletin umumi menfaati
için atılan adımlardı. Biz evleri yıkarken AK Partili mi diye
bakıyor muyuz? Milletimin menfaati var mı yok mu, buna bakmak
durumundayız. AK Parti’nin kimseyle kavga etme gibi bir derdi
olamaz. Burada iç barışı sağlamak hükümetin işidir. Hükümet sorumlu
davranmaktadır. Ayrıştırıcı taraf değildir. Birlik siyaseti bizim
temel felsefemiz. AK Parti’nin böyle bir lüksü yoktur. Ama siz,
millet dışında birileri, bu tür korkutmalarla yalan yanlış
senaryolarla ona istikamet çizmeye çalışırsa ona eyvallah etmez.
Tayyip Erdoğan da bugüne kadar eyvallah etmemiştir, etmeyecektir”
şeklinde konuştu.
“2004 MGK KARARI ÇÖPE GİTMİŞTİR, YOK HÜKMÜNDE OLMUŞTUR”
Son dönemde yaşananların AK Parti’yi yıpratma kampanyası ve Tayyip
Erdoğan’ın önünü kesme çabasıdır olarak niteleyen Akdoğan, “MGK’da
bir tavsiye kararı vardı, biz bütün yaptıklarımızı bunun üzerine
yaptık gibi bir yaklaşımı kabul etmiyoruz. Hiçbir tavsiye kararı
kimseye hukuksuzluk kapısını açmaz, tavsiye kararlarıyla da ülke
yönetilmez. 2004 MGK kararı çöpe gitmiştir, yok hükmünde olmuştur.
Herhangi bir toplum kesimini mağdur edecek bir fiiliyatın
içerisinde olmamıştır hükümet. Biz MGK toplantılarında sıkıntı
yaşıyorduk, YAŞ toplantılarında biz sıkıntı yaşıyorduk. Şurada imam
hatipli öğrenci var, burada başörtülü öğrenci var diye biz
sıkıştırılıyorduk. Bilgi kırıntıları üzerinden böyle bir senaryo
üretmek hakkaniyete uygun değildir” şeklinde konuştu.
“POLİS TEŞKİLATI SUÇ ÖRGÜTÜ GİBİ GÖSTERİLİRSE ÜLKEYE YAZIK
OLUR”
Tüm kurumlar kategorik olarak yafta yapıştırılmasına karşıyı
olduğuna dikkat çeken Akdoğan, “Bu polis teşkilatı da asker de MİT
de olabilir. Yanlış yapanların üzerine hukuk içerisinde gidilebilir
ama polis bir suç örgütüymüş gibi gösterilirse ülkeye yazık olur.
Polisin yaftalanmasını doğru bulmam. Son dönemde Türkiye emniyet
teşkilatının uygulamalarıyla demokratikleşti. Pek çok gelişmenin
önünü de emniyet teşkilatımız aldı” dedi.