Başbakan'ı hayrete düşüren anket
Abone olYüzde 42 neden 'hayır' oyu verdi? Kaygıları anlamak isteyen Erdoğan, anket sonuçlarıyla sarsıldı.
Laik yaşamın tehdit altında olduğunu düşünen yüzde
66'lık anket sonucunu Başbakan Erdoğan'ın hayret ve şaşkınlıkla
karşıladığı ortaya çıktı. Referandumda 'hayır' oyu
veren yüzde 42'nin kaygılarını anlamak için araştırma yaptıran
Erdoğan'ı anket sonuçları hayrete düşürmüş.
Erdoğan, ayrıca gecesini gündüzüne katarak çalıştığını düşündüğü iktidara karşı yüzde 42'nin nefret duygusundan rahatsız olmuş. Erdoğan, anketi yapanlara eğitimlilerin neden AK Parti lehinde olmadığını da sordu.
TRT Haber'de dün gece Kozmik Oda programının konuğu, 70 bin kişi
ile referandum anketi yapan Pollmark'ın yöneticisi Ertan
Aydın'dı.
Rıdvan Memi'nin sorularını cevaplayan Aydın, hem anketin bütününü
hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sonuçlara verdiği tepkiyi
ilk kez açıkladı. Zaman'ın internet sitesi o açıklamaları derledi.
İşte o çarpıcı detaylar:
'EĞİTİMLİLERİN HAYIR OYU KULLANMASI VE %70'LİK SİVİL DİKTA
ALGISI BAŞBAKANI ŞAŞIRTTI'
"2002 den bu yana yaptığımız araştırmalarda, eğitim düzeyiyle AK
Parti'ye oy verme arasında negatif bir ilişki olduğunu gördük. Yani
eğitim düzeyi yükseldikçe insanların AK Parti hakkındaki kanaatleri
olumsuza dönüşüyor. Referandumda da eğitim düzeyi yükseldikçe evet
lehine kullanılan oy oranlarının düştüğünü gördük. Okur Yazar
değil, ilkokul mezunu, lise mezunu, üniversite mezunu ve yüksek
lisans, doktora düzeyinde bir kategorizasyon yaptık. Rakamlarla
ifade edecek olursak;
Eğitimsiz kesimde, okur yazar olmayan ve ilkokul mezunu olanların
yüzde 57.7 si, düşük eğitimlilerde 50.6 evet oyu kullanılmış. Orta
eğitimlilerde 38'e 36.5 lik bir denge var. Yüksek eğitimlilerde ise
yüzde 32.1 evet demiş,yüzde 42.5 hayır demiş. Biz bu sunumu
yaparken Sayın Başbakan da bu sonuca şaşırdığını belirtti. AK Parti
bu kadar eğitime yatırım yaparken eğitimli kitlelerin neden AK
Parti'nin lehinde olmadığını soruyor."
HAYRET VE ŞAŞKINLIKLA KARŞILADI
Laik yaşamın tehdit altında olduğunu düşünen yüzde 66'ya ilişkin
soruya ise Ertan Aydın, "Başbakan bu rakamları gördüğünde de hayret
ve şaşkınlıkla karşıladı. Fakat algının buraya kaydığını
görüyor ve bu gerçekliği soğukkanlılıkla kabullendi. Bu algıyı
değiştirmeye dönük çalışmalar içinde olunacaktır, benim sunumdan
edindiğim izlenim bu. Ayrıca hayırcılar kadar evetçiler
arasında da yaşam tarzı kaygısı çok güçlü. Evetçiler de kendi yaşam
tarzlarının AK Parti tarafından güvence altına alındığını
düşünüyor. Bunların oranı da Evetçilerin içinde yüzde 62" yanıtını
verdi.
'BAŞBAKAN YÜZDE 42'NİN İKTİDARA NEFRET DUYGUSUNDAN RAHATSIZ
OLUYOR'
"Başbakan yüzde 42'nin iktidara dönük nefret duygusunu
azaltma yönünde bir çalışma içinde olacak. Başbakan bundan çok
rahatsız oluyor, şöyle düşünüyor, gecesini gündüzüne katmış yoğun
bir şekilde çalışan bir lider var ortada, inanılmaz şeyler
yaptığını düşünüyor ülke için, ama bu yapılan işler belli kesimler
tarafından yeterince takdir edilmiyor. Bu duygu onu çok
rahatsız ediyor. Bunu hak etmediğini düşünüyor.En azından bir
takdir duyusu olması gerektiğini, sevmeseler bile "Ülkeye güzel
işler yaptı" denmesini istiyor en azından."
'SEÇİMDE ADAYLAR 'HAYIR'CILARIN KAYGILARI DİKKATE ALINARAK
BELİRLENEBİLİR'
Rıdvan Memi'nin "Başbakan sizden bu çalışmanın
sonrasında bütün bu algıları değerlendirmek üzere bir talepte
bulundu mu?" sorusuna Ertan Aydın'ın verdiği yanıt ilginçti:
"Seçimlere doğru gidilirken anladığım kadarı ile biraz daha
adaylar üzerinden bir çalışma yapılacak. AK Partinin öne çıkaracağı
temsilcilerin hayırcıların kaygılarını da dikkate alacak şekilde
yeniden dizayn edilmesi şeklinde düşünülebilir. Kimi zaman
adaylarınızın bölgenin ruhuna aykırı olabildiğini görüyorsunuz ve
buradan yanlış çıkarsamalar olabiliyor. Başbakan da tahmin ediyorum
şöyle düşünüyor, kendisinin merkezde bu hayır oylarını verenlerin
kaygılarını giderecek şeyler yaptığını düşünüyor ama kendi
söylemlerinin lokalde çok da temsilciler tarafından çok da iyi
temsil edilemediğini düşünüyor. Bir çok yerde Başbakan hakkında
olumlu kanaat bildiriyorlar ama yerel yöneticilere baktıkları vakit
bu pozitif algı negatife dönüşebiliyor. Başbakanın merkezde
kurguladığı siyaseti lokale taşıyacak aktörleri dizayn etmesi
gerekiyor. Önümüzdeki süreçte de buna dönük çalışmalar yapılabilir,
benim algıladığım sayın Başbakan bu tarz bir eğilimi içinde
olabilir."
'ALEVİLERİN %68.6'SI 'HAYIR' DEDİ, BAŞBAKANIN 'DEDELER'
AÇIKLAMASI ETKİLİ OLMUŞ OLABİLİR'
"Alevi kitlenin yüzde 68.6 sının hayır oyu verdiğini yüzde
12 civarında kitlenin de evet oyu verdiğini gördük. Dolayısıyla
Alevilik ve hayır oyu arasından çok güçlü bir ilişki var.
Referandumdan bir iki ay öncesine kadar Aleviler arasında evet
oranı daha yüksekti. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alevi bir kimliğe
sahip olması Alevileri hayır cephesine itmiş olabilir. Referandum
yaklaştıkça Alevi oylarında hayırların oranının arttığı
söylenebilir"
Bu noktada Rıdvan Memi'nin "Sayın Başbakan'ın referandum kampanyası
sırasında yargıda atamalar bağlamında kullanmış olsa da "Dedelerden
talimatlar alarak atama yapma dönemi bitti" sözü bu sonuçta etkili
olmuş olabilir mi ?" diye sorması üzerine Ertan Aydın,
"Olabilir. Başka bir bağlamda kullanılmış olsa da "Dedeler" ifadesi
aleviler nazarında bir tepkiye yol açmış olabilir." yanıtını
verdi.
'TÜM SEÇMENLERİN %30'U KENDİSİNİ İSLAMCI OLARAK
GÖRÜYOR'
"Referandumda evet diyenler, muhafazakar, İslamcı,
milliyetçi ve liberal demokratlardan oluşuyor. Muhafazakar
olarak tanımlayanlar yüzde 76 civarında, yüzde 72 civarında İslamcı
olarak kendisini tanımlayanlar ve liberal demokratların yüzde
57.9'u evet oyu verdiğini ifade ediyor. Seçmen içerisinde
tüm deneklerin yüzde 30'u kendisini İslamcı olarak tanımlıyor.
Bunun da yüzde 72 si referandumda evet oyu verdiğini söylüyor.
Türkiye'de insanlar İslamcı tabirini yanlış anlayabiliyorlar,
Müslümanlık zannedebiliyorlar."
'ATATÜRKÇÜLERİN %25'İ, ULUSALCILARIN %41'İ EVET DEDİ'
"Kendisini Atatürkçü/Kemalist olarak tanımlayanların
yaklaşık yüzde 25'i bu referandumda evet oyu verdiğini söylüyor.
Yüzde 56 sı ise hayır oyu verdi. Araştırmamızın en şaşırtıcı
sonuçlarından biri kendini ulusalcı olarak tanımlayanların yüzde
41.6 sı evet oyu verdiğini 39.3 ü hayır oyu verdiğini söylüyor.
Ancak burada ulusalcı tabiri de İslamcı tabiri gibi toplumun alt
kesimlerinde çok iyi anlaşılabilen bir şey değil. Ulusalcılığın
daha ziyade milliyetçilikle karıştırıldığını düşünüyoruz. Ama
karıştırmayıp doğrudan kendisini ulusalcı olarak görenler de var bu
oran içinde."
'PARTİ TEMSİLCİLERİNİN DE OLDUĞU KOMİSYONDA 'FETHULLAH
GÜLEN ETKİSİ' HİÇ GÜNDEME GELMEDİ, ÖLÇMEDİK'
Pollmark Yöneticisi Ertan Aydın, Rıdvan Memi'nin, "Az ya da çok,
'Evet' üzerinde bir etkisinin varlığı açık olan Fethullah Gülen'in
açıklamalarının etki oranını neden ölçmediniz" sorusuna ise şu
yanıtı verdi:
"Biz bu soruları partiden de temsilcilerin bulunduğu bir komisyonla
hazırladık. Orda hiç gündeme gelmedi.Tam olarak nedenini
bilemiyorum. Belki yapılabilirdi, bundan sonra
değerlendirilebilir."