Başbakandan VEKİLE FIRÇA
Abone olErdoğan'ı Antalya'da kızdıran vekile 'otur yerine' diye kızdı. İşte Antalya'nın en özel anları:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yüce Divan'daki davasının
sonuçlanmasının ardından siyasete döneceğini açıklayan eski
Başbakan Mesut Yılmaz'a, "'Çamurun üstüne oturmam' diyenlerin üstü
başı çamur oldu" mesajı gönderdi.
AKP 7. İstişare Toplantısı'nın açılışında laiklik tartışmalarına
değinen Erdoğan, konuşmasında Yılmaz, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı da hedef aldı:
BİZİM YERİMİZ ER MEYDANI: Ahlak zemini zayıf
siyasetten Türkiye çok çekti. Bir enkaz devralıp enkaz devredenler
bugün yeniden ellerini ovuşturmaya başladı. Ama bilmiyorlar ki
Türkiye onların bıraktığı yerde değil. Zaman zaman gerilim arzusuna
kapılanlar var. Onların bizi çekmeye çalıştıkları minderde asla
güreşmeyeceğiz. Yerimiz onların meydanı değil, er meydanıdır.
"Çamurun üstüne oturmam" diyen siyasetçilerin üstü başı çamur oldu
(1996'da ANAYOL hükümetinin Başbakanı olan Yılmaz, bu sözlerle
Tansu Çiller hakkında soruşturma komisyonu kurdurmuş ve koalisyonun
yıkılma sürecini başlatmıştı). Demokrasiyi halktan esirgeyen bir
siyasetin, millete yukarıdan bakan bir yönetimin geleceğin
Türkiye'sinde yeri kalmamıştır. Bu doğrultudaki yeni arayışlar,
yeni sentezler beyhude arayışlardır.
YILLARI HEBA ETTİLER: Millet yeniden kaosa
sürüklenmeye, parçalı yamalı günlere dönmeye müsaade etmeyecektir.
"Çamur üstüne oturmam" diyenleri, "verdimse ben verdim" (Demirel'in
İlksan skandalı sırasında söylediği söz) diyenleri de gördük.
Ankara'dan kördüğüm haline getirmeyi siyaset olarak yürütenler,
Türkiye'yi büyütmek şöyle dursun yıllarını heba ettiler.
ÇILDIRIYORSUNUZ: Boş sözle, kuru vehimle siyaset
devri kapanmıştır. Bunu bildikleri için millet iradesine karşı
tavır almaya çalışanlar var. Demokrasiye, cumhuriyete, hukuka,
güvene, istikrara muhalefet etmeyin, gelin sandıkta niye rekabet
görmediğinizi kendi kendinize bir sorun. Siz demokrasiyi, hukuku,
adaleti içinize sindiremediniz. Adalet değil imtiyaz istediniz.
Şimdi bu imtiyazı bulamadığınız için çıldırıyorsunuz.
GÖKKUŞAĞI ÜLKESİ TÜRKİYE: Cumhuriyet'in 100.
yılında Türkiye, Allah'ın izniyle bir gökkuşağı ülkesi olacaktır.
Bu ülkede fikirler özgür olacaktır. Farklılıklar, zenginlik olarak
kabul edilecektir. Bu ülkede herkesin hukuku korunacaktır.
Cumhuriyetin temel nitelikleri, günlük politikanın malzemesi
olmaktan kurtulacaktır. Cumhuriyet de, demokrasi de, hukuk da,
laiklik de, milletimizi birleştiren müşterek değerler olarak
yükselecektir. Bu ülkede laiklik, din ve inanç özgürlüğü tartışma
konusu olmaktan çıkacaktır. AKP siyasetinin en temel dinamiği, bir
hukuk devletine olan ihtiyaçtır. Bu hukuk devleti de evvel Allah
Türkiye Cumhuriyeti'dir.
MEDYADAN ÖZEL DESTEK İSTEDİ
Başbakan, sık sık
eleştirdiği medyadan ilk kez özel destek isteyerek, "Karalama
politikalarını değil, eleştirel yaklaşımlar istiyoruz" dedi
Başbakan Erdoğan başkanlığındaki Antalya'daki AKP kampına
ekonomideki son gelişmeler damgasını vurdu. Partili ekonomistlere
bakanların bir araya gelmesi ve Ekonomik Koordinasyon Kurulu'nun
(EKK) toplanması talimatını veren Erdoğan, sık sık eleştirdiği
medyadan da ilk kez özel destek istedi.
Bir yanlışımız mı var?
Ekonomi tartışmasına
sahne olan kampta, AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK)
üyeleri, döviz ve faizlerdeki dalgalanmayla ilgili olarak hükümeti
ilk kez sorgularken, "Bir yanlışımız, eksiğimiz mi var? İyi
araştıralım, yanlış yapılan şeyleri değiştirelim. Yanlışlarımız,
eksiklerimiz olabilir" dedi. Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener
ise, "Panik gerektirecek bir durum yok. Her şey kontrol altında"
diye konuştu.
Erdoğan, milletvekillerine de EKK'nın Antalya'da toplanacağını
belirterek, "Yakın takipteyiz. Merkez Bankası kendine düşen
görevleri yerine getiriyor. Gereken adımlar neyse atılacaktır. Ama
bu sorumluluk sadece hükümetin, Merkez Bankası'nın sorumluluğu
değildir. Bu ülkede ekonomiden rahatsız olan, olmayan tüm
kuruluşların da sorumluluğudur" dedi.
Erdoğan medyaya da şu sözlerle çağrıda bulundu:
"Şimdi bir şey söyleyeceğim, hemen rahatsız olanlar olacak, biz bu
konuda medyanın da özel desteğini istiyoruz. Engellemesini değil,
karalama politikalarını değil, eleştirel yaklaşımlar istiyoruz.
Bu eleştirel yaklaşımları, ekonominin aktörleri üzerinde karalama
kampanyalarına çevirirlerse bu doğru değildir. Onların da insan
olduğu unutulmamalıdır. Bu ülkede geçmişte birçok krizler yaşandı.
Şu dönemle o dönemlerin hemen mukayesesi içine girmek, 'oraya
dönüyoruz' gibi yakıştırmalar yapmak, bunlar çirkin çok şeyler.
Şu anda Türkiye yere sağlam basan ekonomiye sahiptir. Bu konuda
özellikle hassasiyet bekliyoruz. Hükümet elinden geleni yapmaya
devam edecektir. Medya da üzerine düşeni vatanseverliklerinin
gereği olarak yapmalı, milliyetperverliklerinin gereği olarak
yapmalı. Yoksa işin bir yanı eksik kalır."
Notlar...
Başbakan'dan milletvekiline fırça
Kampta
milletvekillerine şikâyetlerini anlatması için 2 dakika süre
verilmesi krize neden oldu. İstanbul Milletvekili Nevzat Yalçıntaş,
"Bu kadar kısa sürede ne anlatılabilir. Konuşmayacağım" diyerek
toplantıyı protesto etti. Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay da,
"Bize öğrenci gibi davranmayın. 600 kilometre yolu 2 dakika
konuşmak için mi geldik, bu süre yeterli değil" dedi. Bunun üzerine
Başbakan Erdoğan, Yarbay'a "Güzel giden toplantıya sen limon
sıkıyorsun. 2 dakika hakkın vardı, 7 dakika konuştun otur yerine"
diye çıkıştı.
Erdoğan MKYK'da seçim tartışmalarıyla ilgili olarak, "Nihayet seçim
yapmayacağımızı herkes anladı. Söylüyorduk, ama inanılmıyordu.
Şimdi gazeteciler bile 'seçim yok' diye yazmaya başladı" dedi.
AKP'nin büyük kongresi önceki gece MKYK'da 11 Kasım olarak
belirlendi. Daha önce kongrenin ekimde yapılması düşünülüyordu.
Kongrenin kasıma Ramazan sonrasına sarkıtma amacıyla alındığı
belirtildi. Erdoğan, milletvekillerine 2. Büyük Kongre'nin tarihini
açıklarken, "İnşallah Kasım 2007'de kongremizi yapacağız" dedi.
Vekillerin "2006" diye uyarması üzerine
Erdoğan, "Seçimle karıştırdık. 11 Kasım 2006" diye düzeltti.
Haşemalı milletvekilleri turistlerle yan yana ilginç görüntüler
oluşturdu. Bazı vekiller turistlere bakmamak için kafasını
çevirirken, bazıları da turistleri izledi.
Milliyet