Başbakan’dan başörtü ye tam destek
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’ye başörtüleriyle geleceklerini açıklayan kadın milletvekillerine destek vererek, "Kadın vekillerin tas...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’ye başörtüleriyle
geleceklerini açıklayan kadın milletvekillerine destek vererek,
"Kadın vekillerin tasarrufuna müdahale inançlara ve parlamentoya
saygısızlıktır" dedi.
5. İzmir İktisat Kongresi’nin açılışını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül
ile birlikte yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kaya Termal
Otel’de parti teşkilatıyla biraraya geldi. Başbakan Erdoğan,
konuşmasında İzmir teşkilatına mesajlarının yasınıra muhalefet
partilerine de yüklendi. Partililere hitap eden Başbakan Erdoğan,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ’Dolmabahçe’den Kadıköy
vapuru ile gelen kadınları dikizliyor’ sözlerine sert tepki
gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun sözlerine kendisinin yanıt vermeyeceğini
belirten Başbakan Erdoğan, "Hala muhalefet demokrasiye katkıda
bulunmak ya da ülkenin kalkınmasına katkıda bulunma anlayışına
katılmış değil. Ötekileştirmenin, seviyeyi son derece aşağılara
çeken üsluplarına biliyorlar ki Başbakan yanıt vermeyecek. Bu
cevapları benim arkadaşlarımı verecek. Ne derlerse desinler benden
cevap alamayacak. Bunlara cevabı benim milletim en güzel şekilde 30
Mart’ta sandıkta verecek. Karşımızdaki bu üslup ve seviyeye ben
cevap vermezken, bir şeyi söylemem gerekiyor. Burada özellikle
şahsımıza veyahut da kendi yakınlarımıza yönelik kullanılan
ifadeler hatta hatta ailemize yönelik kullanılan ifadeler yenilir
yutulur değil. Ama biz ya sabır diyoruz. İnanıyoruz ki milletimiz
bunun bedelin onlara ödetecektir" dedi.
“BÖYLE AHLAK DIŞI BİR YAKLAŞIM OLABİLİR Mİ?
Başbakan Erdoğan, "Bir ülkenin Başbakanına küfretmek, hakaret etmek
midir? Affedersiniz, çok enteresan, Başbakanlık ofisinde
Kadıköy’den gelen vatandaşlarımız geçiyor, her türlü giyim
içerisinde olan var, hepsine saygı duyuyorum, diyor ki, oradan
geçen bayanları dikizliyor diyor. Ya böyle bir yani böyle bir ahlak
dışı yaklaşım olabilir mi? Böyle bir ifade olabilir mi? Ben ne
söylüyorum o ne söylüyor. İşte AK Parti iktidarının ahlak üzerinde
ülkemizi yükselteceğiz dememizin altında bu yatıyor" dedi.
TBMM’ye başörtüleriyle geleceklerini açıklayan kadın
milletvekillerine destek veren ve CHP’yi bu konuda eleştiren
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Çıkıyor bir milletvekili, milletvekillerini açıklamasından
rahatsız olmuş ve bu bir siyasi simgedir diyor. Başörtüsü nasıl
siyasi simge olabilir? Başörtüsü dinimizin gereklerinden bir
tanesidir. Fakat cehalet çok kötü birşey. Dinimizin böyle bir
emrinin olduğunu bilmeyecek kadar cahil. Ve bu adam milletvekili
oluyor. Ve unu söylüyor. Bu ülke başörtülü olanın da olmayanın da.
Başını örtüyü örtmüyor lütfen saygı duyun. Kimsenin özgürlük
alanına müdahale etmeyin. Kendi özgürlük alanında inandığı gibi
yaşasın. AK Parti’de böyle bir şey söz konusu değil. Biz insanımızı
olduğu gibi kabul ediyor ve saygı duyuyoruz. Parlamentoda iç
tüzükte buna mani hiçbir şey yok. Bu kardeşlerimiz bu konudaki
kararlarıyla ilgili olarak buna herkesin saygı duyması gerekiyor.
Bunlar 657’ye tabi memur da değil. Millet tarafından seçilmiş
milletin parlamentodaki temsilcisidir. Onların tasarrufuna müdahale
etmek inançlara ve parlamentoya saygısızlıktır. Bu kardeşlerimizin
orada teline zarar asla getirmeyiz. Gereği neyse onu yaparız. Kaldı
ki ben CHP grubunun da aynı şekilde davranmayacağına inanıyorum.
Aldıkları karar sebebiyle saygı duyacaklarına inanıyorum."
“YAŞLANMIŞ BİR TÜRKİYE İSTEMİYORUM”
Başbakan Erdoğan, ömrü yettiğince Türkiye’nin şu anda sahip olduğu
genç nüfus avantajını kaybetmemesi için 3 çocuk ısrarında
bulunacağını kaydederek, "Bunun için bu işin üzerinde hassasiyetle
durmamız gerekiyor. Şu anda attığımız adımlarda 3 çocuk istiyorum.
Kadın vücudu üzerinden siyaset yapıyor diyor. Ben temennimi
söylüyorum, ifadene dikkat et. Bu ülkede yıllarca doğum kontrolü
yapıldı. Adeta kısırlaştırılmaya vesile olacak haplarla evlere
girildi. Bizim nüfusumuzun gençliği. Ben ülkenin Başbakanı olarak
arzum şu, 2040 yılında o yıllarda yaşlanmış bir Türkiye,
istemiyorum. Genç ve dinamik bir millet istiyorum. Ve bunun için de
ben temennimi söylüyorum ve bu temennimi her yerde işliyorum.
Burada ömrüm elverdikçe işlerim. Niye? Türkiye’nin genç nüfusa
ihtiyacı var. Bunu korumamız gerekiyor. En büyük sermaye insandır"
diye konuştu.
“MARMARAY’IN BOZULMASI BİRİNİN İMDAT ÇEKECEĞİNİ ÇEKMESİ
NEDENİYLE”
Siyasi partilerin kutuplaştırıcı dillerinin tehlikeli boyutlara
ulaştığını belirten Başbakan Erdoğan, Marmaray’ın açılışının ve
bugün bir vatandaşın imdat kolunu çekmesi nedeniyle oluşan sorunun
dahi sosyal medya ortamına taşınmasına da sert tepki gösterdi.
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Dün İstanbul’daki çok önemli açılış ve biraz sonra yapacağımız
kongre açılışı bu milleti sevindirmez mi? Dünden bu yana 15 gün
ücretsiz çalışacak Marmaray. Fakat birileri daha ilk günden oradaki
hassas çekilmemesi gereken imdat şeyleri var, onu çekiyor. Tabi
orada ister istemez sorun yaşanıyor. Medya hemen çekiyor. Ardından
tweetler atılıyor. Ne için çalıştıklarını anlatmak bakımından çok
önemli. Fakat isteseler de istemeseler de millet istikametini
bulmuştur."
“153 YILLIK RÜYAYI GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ DEDİĞİMİZDE DALGA
GEÇİYORLARDI”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul trafiğini rahatlatmak için
projeler üretmeyi sürdüreceklerini de belirterek, sosyal medya
ortamında Marmaray ile ilgili atılan tweet’lerin kendisini memnun
ettiğini dile getirdi. Erdoğan, "Ben tweeleri pek takip etmem. Ama
bu ara güzel şeyler de oluyor twitterda. Ecdadımız kardan yürüttü
gemileri diyor, AK Parti’de Marmaray’ı denizin altından yürütüyor.
Hamdolsun bunların hayallerinin bile ulaşamadığı yere bizim
icraatımız ulaşıyor. 153 yıllık rüyayı gerçekleştireceğiz dediğimiz
zaman da bizimle dalga geçiyorlardı. Ve bununla da kalmayacağız,
onun güneyinde de 2015’te bitecek şekilde iki katlı tüneli şu anda
inşa ediyoruz. 3. köprüyü de yapıyoruz. O da 2015’te."
Siyasi partilerin kutuplaştırıcı dil kullanmasını eleştiren
Erdoğan, kendilerinin 11 yıl boyuncu bu dili kullanmadıklarını,
kardeşlik üslubunu benimsediklerini vurguladı. Erdoğan şunları
söyledi:
"Biz milletçe 90’ıncı yıl coşkusu yaşarken, Marmaray’ı uluslararası
katılımla açarken, dünyanın en büyük kongre merkezini açarken belli
kesimin bizim heyecanımızı coşkumuzu paylaşmadığını gördüm.
Özellikle ülkemizde üzülerek müşahede ettiğimiz bir şey var; AK
Parti’ye, hükümete yönelik böyle bir muhalefet, sorumsuz vekiller
tarafından bir düşmanlığa, öfkeye tahrir edilmiş durumda. AK
Parti’nin hiçbir sorumluluğu yoktur. Daha kurulduğumuz günden
itibaren Türkiye partisi olduğumuzu, milletin tamamına eşit nazarla
baktığımızı, bir ve beraber olarak kucakladığımızı ifade ettim.
Hiçbir vatandaşımızın ideolojisine, nereye oy verdiğine bakmadan
eşit hizmet götürmenin gayreti içerisinde olduk. Biz terörü açtığı
yaraları kapatmanın, ayrıştırmanın önlemenin samimi mücadelesi
içerisinde olduk. Dilimiz hep kardeşlik üslubu oldu, sanal
gerilimlerden, tartışmalardan özenle sakındık. 11 yıl boyunca
sadece işimize baktık, gece gündüz demeden koşturduk. Biz
kardeşliğin dilini kullanırken birileri ısrarla ayrıştırmanın
dilini kullandı. Bazıları siyaseten varolmak için özellikle
şehitlerimizin istismarına ihtiyaç duydular ve bunu sürdürüyorlar.
Bazıları oy alabilmek için kutuplaştırmaya ihtiyaç duydular ve bunu
halen yapıyorlar."
“CHP’NİN BU KADAR BECERİKSİZ VE SEVİYESİZ OLMASINA CHP TABANI ADINA
DA ÜZÜLÜYORUZ”
"İktidar partisi olarak AK Parti’nin mensupları olarak, CHP, MHP ve
BDP seçmenin içine düştüğü durumu iyi analiz etmeliyiz” diyen
Erdoğan, “Biz parti yönetimleriyle parti tabanlarını özenle ayırdık
bugüne kadar. Parti tabanları dar kesime hitap ederken biz her
zaman ülkeyi topyekün kucakladık. CHP’nin bu kadar beceriksiz ve
seviyesiz olmasına açıkçası CHP tabanı adına da üzülüyoruz. Aynı
şekilde MHP’nin bu kadar ağzı bozuk, küfürbaz, Türkçe’nin
güzelliğinden bu kadar nasipsiz olmasına da MHP tabanı adına
üzülüyoruz. BDP’nin bu kadar ayrıştırmacı olmasına tabanı adına
kaygıyla bakıyoruz. AK Parti değil, muhalefet partileridir. Oradan
nemalandıkları için istismar ediyorlar, her türlü beceriksizliği,
ufuksuzluğu, vizyonsuzluğu istismarlarla örtmeye çalışıyorlar"
dedi.
Başbakan Erdoğan ülke gündemine dair değerlendirmelerinden sonra
yerel seçimler nedeniyle İzmir teşkilatına mesajlar verdi.
“KASIM SONUNA İZMİR ADAYLARINI YETİŞTİRMENİN GAYRETİ İÇERİSİNDE
OLACAĞIZ”
Temayül yoklaması sonuçlarını dikkate alacaklarını ancak temayül
sonuçlarının tek başına belirleyici olmayacağını, İzmir Büyükşehir
Belediyesi ve ilçe adaylarını Kasım sonuna kadar açıklamak için
çalıştıklarını belirten Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"5 ay var. İzmir’in 80 ilden daha fazla çalışması gereken bir
teşkilat. İzmir teşkilatıma yürekten inanıyorum. Temayül yoklaması
yapıldı. neticelerini arkadaşlarımız bu hafta sonu çalışacak, ya da
önümüzdeki hafta başı. Sonra üst kurulun önüne gelecek. Bu bir ön
yoklamadır, nihai belirleyici değil. Üst kurul olarak kamuoyu
araştırmasına gideceğiz gerekirse. İl başkanı ve vekillerle tekrar
değerlendireceğiz. Biz de elimizden geldiğince kılı kırk yararak
ideal isimlere ulaşacağız. Hatalarımız yanlışlarımız olabilir. Biz
de insanız hata payımız var. İnşallah bu çalışmayla gecikmeden
adaylarımızı açıklamak istiyoruz. İzmir’in adaylarını da Kasım
sonuna yetiştirmenin gayreti içerisinde olacağız."
“KAPI KAPI DOLAŞIP 35 PROJEYİ ANLATIN”
Başbakan Erdoğan, kadın ve gençlik örgütü başta olmak üzere
teşkilat üyelerine, futboldaki adam adama markaj yöntemini önerdi
ve İzmir’le ilgili iktidarın yaptığı hizmetleri, 35 projeyi
anlatmaları çağrısında bulundu. "İzmir teşkilatı olarak
sorumluluğumuz büyük. Hizmet hareketi içerisine alamadığımız her ir
kardeşimizin vebali üzerimizde. Bize yabancı gibi bakan her
vatandaşımızın vebali üzerimizdedir. Kutuplaştırma çabalarına
karşın bizim ısrarla bütünleştirici olmamız gerekiyor. İdeolojinin,
istismarın egemenliğini kırmamız gerekiyor özellikle İzmir’de"
diyen Başbakan Erdoğan, mesajlarını şöyle verdi:
"Bütün ideolojik tavırlara karşın hizmeti ön plana çıkarıp
projelerimizi tek tek hayata geçirmeye devam edeceğiz. Karalamaya
ihtiyacımız yok. Biz yaptıklarımızı anlatacağız. Vatandaşımızın oy
verip vermemesi kendi takdiridir ama biz anlatacağız. Biz anlatalım
takdir kendisinindir. 12 Haziran seçimlerinde elde ettiğiniz
başarıyı çok daha üst seviyelere çıkaracağınızı ben biliyorum.
Benim sizden beklediğim, futbolda iki taktik vardır, bunlardan
birisi alan markajıdır. diğeri de adam adama markajdır. Ben diyorum
ki biz siyasette adam adama markajı yapmamız lazım. Gerek ana
kademe, gerek kadın ve gençlik kollarımız kapı kapı dolaşarak bu
hizmetlerimizi anlatmamız gerekiyor."