Başbakan'dan AB'ye sert çıkış

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye, tam üye ülkelerin birçoğundan daha hazırlıklı durumda olduğunu belirterek, ''Eğer Türkiye hala Aralık 2004'den sonra yine bekletilecek olursa burada başka birşey aramaya başlarız'' dedi. Erdoğan, partisinin Sosyal İşler Başkanlığı'nca Hilton Oteli'nde düzenlenen ''AB Uyum Sürecinde Ulusal Sosyal Politika Sempozyumu''nun açılışına katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, ülkenin yaşam standartını mutlaka yükseltmek zorunda olduklarını belirterek, bunu başarma azim ve kararlılığı içinde olduklarını söyledi. Gezdikleri ve temasta bulundukları ülkelerde Türkiye'deki bu kararlılığı yabancıların da gözlemlediğini ve kendilerine ifade ettiğini anlatan Erdoğan, ''Türkiye AB müzakere sürecine kesinlikle şu anda AB ile müzakere sürecinde olan değil, tam üye olmuş ülkelerin birçoğundan çok daha hazırlıklı durumdadır'' dedi. ''AB'YE GİRME KARARLILIĞI'' Altyapı itibariyle de Türkiye'nin hazır olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye'de milletimizin yüzde 75'i AB'ye girme kararlılığındadır ve Türkiye AB'ye girme kararlılığını bu şekilde gösterirse dostlarımızın da bu konuda aynı anlayışı paylaşacağına özellikle inanıyorum. Aralık 2004, AB müzakere sürecinin başlaması noktasında önem arz etmektedir. Bu bir müzakere sürecidir. Tam üyelik değildir. Kaldı ki eksikliklerimiz olabilir. Tam üye olan ülkeler bile şu anda AB müktesebatını yerine getirmiş değildir. Bu bir zihniyet değişimidir. Bu zihniyet değişimini sağlarken uyumsal tüm değişimi gerçekleştiren Türkiye, uygulamada aynı oranda uyumu sağlayamayabilir. Ama bununla ilgili bir müzakere süreci vardır. Üyelik bütün eksikliklerin giderilmesiyle alakalıdır. Bütün eksiklikler giderildikten sonra Türkiye tam üye olacağına göre o zaman müzakere süreci konusunda artık 41 yıldır AB kapısında bekletilen Türkiye daha fazla bekletilemez.'' Türkiye'nin üyeliği ile sadece Türkiye'nin değil, AB'nin de önemli maddi ve manevi kazanımlar elde edeceğini söyleyen Erdoğan, ''Artık işin kaymak tabakası zaten gerekli yerlere verildi'' dedi. ''AB, MEDENİYETLER BULUŞMASININ ADRESİ OLMALI'' Emeğin serbest dolaşımı konusunda Türkiye ile ilgili kararın 1986'da başlatılması gerektiğini ancak bunun gerçekleşmediğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Tüm bunlara rağmen eğer Türkiye hala Aralık 2004'den sonra yine bekletilecek olursa burada başka şey aramaya başlarız. Bu nedir? Bu, mensubu olduğumuz medeniyettir. Avrupalı dostlarımıza söylediğimiz şudur: Avrupa medeniyetler çatışmasının adresi haline gelmemelidir. Bakın, AB zirvesinde Hıristiyanlık konusu anayasaya konulmak isteniyordu bu konulmadı. Ama bir gerçek de şu: AB, medeniyetler uzlaşmasının, medeniyetler buluşmasının olduğu bir adres olmalıdır. İşte bu başarıldığı zaman inanıyorum ki AB dünyaya farklı mesajlar verecektir. Diyeceklerdir ki (biz, kurulduğu gün olduğu gibi bir Demir Çelik Kömür Birliği değiliz. Biz bir Hıristiyan Kulübü de değiliz). Bunu da ispatlamış olacaklar. Biz farklı medeniyetlerin buluştuğu bir birliğiz ve Türkiye AB'ye medeniyetler uzlaşmasının bir temsilcisi olarak girecektir. Türkiye AB'ye farklı bir dinamizm kazandıracaktır.'' Bugün 4 milyon Türk'ün AB ülkelerinde yaşadığını anımsatan Erdoğan, ''Zaten Türkiye AB'ye bu şekliyle alınmıştır. Bu da çok açıkça ortadadır'' dedi. Erdoğan, bundan sona AB ailesinin Türkiye ile farklı bir güce sahip olacağını dile getirdi.