Başbakan'a mektup yazdı hayatı karardı!
Abone olİş istemek için 2007 yılında Başbakan'a mektup yazdı! Ancak mektuğta 'hakarette bulunduğu iddiasıyla' 10 ay hapis cezası aldı!
Uşak'ta gıda mühendisi 32 yaşındaki Hayati Asiltürk, iş
istemek için 2007 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yazdığı,
iki yıl sonra da internette yayınladığı mektupta 'Başbakan'a
hakarette bulunduğu' gerekçesiyle açılan kamu davasında 10 ay hapis
cezasına çarptırıldı. Cezası 6 bin TL paraya çevrilen Asiltürk, üç
sayfalık mektubundaki bazı bölümlerin ayıklanıp biraraya
getirildiğini, bir bütün olarak okunduğunda hakaret olmadığının
görüleceğini iddia ederek, temyize başvurdu.
Gıda mühendisi evli Hayati Asiltürk'ün, üç yıl boyunca iş
bulamayınca 2007 yılında Başbakan Recep Erdoğan'a yazdığı üç
sayfalık bir mektup, başına iş açtı. Başbakan Erdoğan'ın şahsi
e-posta adresine gönderdiği mektupla iş isteyen Asiltürk,
Başbakan'ın şahsına ve hükümetin bazı icraatlarını yönelik ağır
eleştirilerde bulundu.
Asiltürk, Başbakan"a ulaşmadığını düşündüğü mektubunu iki yıl sonra
kurduğu ve Türkiye'nin ilk sanal partisi olduğunu ileri sürdüğü
"www.gokturkpartisi.com" adlı internet sitesinde de yayınladı.
Ancak mektubun internet sitesinde yayınlanmasının ardından başına
gelmeyen kalmadı. Hakkında 18 Mayıs 2009 tarihinde Uşak 1'inci Sulh
Ceza Mahkemesi'nde, 'hakaret' suçundan kamu davası açılan Asiltürk,
13 ay süren yargılamanın ardından 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Bu cezası, 6 bin TL paraya çevrildi. Asiltürk, kararı temyiz
etti.
'TERÖR SUÇLUSU GİBİ'
Mektubu internet sitesinde yayınladıktan sonra Uşak Emniyet
Müdürlüğü'ne çağrıldığını belirten Asiltürk, yaşadıklarını şöyle
anlattı:
"Mektubun orjinaline el konuldu. Sitemdeki mektup da
kaldırıldı. Terör suçlusu gibi dört polis eşliğinde apar topar
adliyeye götürüldüm. Savcı iki defa ifademi aldı. Sonra kendimi
mahkemede buldum. Oysa ki yazdığım mektupta dört yıl eğitim alan,
ancak buna rağmen iş bulamayan gıda mühendislerinin sorunlarına
dikkat çekmek istemiştim. Mektubumda sektörümden ziyade ülkenin
yanlış siyaset, ekonomik durumunun bozukluğu, sağlığa, gıdaya,
tarıma ve halkın sağlığına önem verilmemesi ile ilgili konulara
değinmiştim."
'BAŞBAKAN BU ÜLKENİN BABASI DEMEKTİR'
Mektubunda Başbakan Erdoğan'a hitaben, "PKK terörünün bölemediği
ülkeyi, türban vasıtasıyla kamplara ayırmışsınız" cümlesine yer
verdiğini ifade eden Asiltürk sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yine bu sözümün arkasındayım. Müslüman olan bu insan,
ellerini vicdanına koyup da neden buna göre politika izlemiyor?
Başbakan demek, bu ülkenin babası demektir. Ülkesine, halkına,
okumuş aydın kesime neden sahip çıkmıyor, cezaevlerine gönderiyor?
Neden benim gibi okumuş gıda mühendislerine hapis cezası
çıkartıyor? Ayrıca bu tip konularda davacı neden Kamu Hukuku
oluyor? Yargılama sonucunda 6 bin lira para cezası aldım. Ne işim,
ne de bu parayı ödeyecek gücüm var. Türkiye Cumhuriyeti madem bir
sosyal devletse, neden insanların sosyal durumunu gözeterek ceza
vermiyor?"
'MEKTUBUN TAMAMI ELE ALINMALIYDI'
Yargıtay'ın aldığı cezayla ilgili vereceği kararı merakla
beklediğini ifade eden Asiltürk şöyle konuştu: "Başbakan
adına açılan davada özel bir kasıt arıyorum. Davada, mektubun
tamamı ele alınmadı, içinden cımbızla çekilmiş birkaç kelime
dikkate alınarak ceza verildi. Bu ceza yıllarca okuyarak gıda
mühendisi olmuş bir insana fazla değil mi? Bu ülkede düşünce
özgürlüğü yok mu? Artık, bu ülkenin yargısına da güvenmiyorum.
Yargı bile muhatapları baz alıp ona göre karar verir hale geldi. Bu
nedenle bu karara da itiraz ediyorum. Sonuna kadar gideceğim.
Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne de müracaat
edeceğim."