Başbakan'a buradan ekmek çıkmaz!
Abone olHDP Hakkari milletvekili Adil Zozani İnternethaber'e konuştu.
NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini değerlendiren Adil zozani,
Selahaddin Demirtaş'ın adaylığıyla kamuoyuna vermesi istedikleri
mesajın verildiğini ve kamuoyunun da bu mesajı aldığını
söyledi.
Başbakan Erdoğan'ın Selahaddin Demritaş'a yönelik, "kendisi Kürt
değil Zazadır" sözlerini de değerlendiren Zozani, Başbakan
Erdoğan'ın Kürtler arasında bir ayrıştırma yapmaya çalıştığını
söyleyerek "Başbakan'a buradan ekmek çıkmaz" dedi.
İşte Zozani'nin açıklamaları....
SEÇİMİN EN KAZANÇLI
TARAFI BİZİZ
Şimdiden mesajlarımızı Türkiye
kamuoyuna ulaştırmış olmamız sebebiyle, ben bu seçim sürecinin en
kazançlı tarafının biz olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü biz, Türkiye
kamuoyuna, Türkiye'de yaşayan halkların, CHP-MHP bloğu ile AKP
bloğuna mecbur olmadığının mesajını vermek istiyorduk. Bu mesajın
da verilmiş olduğunu görüyoruz, bunun seçim sonuçlarına etki edecek
olmasına dair inancımızı da koruyoruz.
BİR GENÇLİK AŞISINA İHTİYAÇ
VARDI
Türkiye'de siyasetin gençleştirilmesi gerektiği de ikinci önemli
husustur. Türkiye nüfusunun % 65'i gençlerden oluşuyorsa, gençlerin
de siyasetteki etkisinin etkinleşmesi gerekiyor, dolayısıyla
Türkiye siyasetinin bir gençlik aşısına ihtiyacı vardı, işte bu
aşının da tutmuş olduğunu görüyoruz.
SANDIKTAN ÇIKACAK SONUÇTAN DAHA
ÖNEMLİSİ...
Bu işin rakamsal karşılığını 10 Ağustos akşamı göreceğiz. Ancak, Türkiye'de siyasette yaşanan toplumsal kutuplaşmanın, tarafları, siyaset cephesinin arkasına itmiş olmasından kaynaklı olarak bu seçimin Türkiye'nin geleceği açısından rakamsal olarak gösterge olamayacağı kanaatini taşıyorum. Ama bunca kutuplaşmaya rağmen Türkiye'de üçüncü alternatifin karşılık bulduğunu ve kabul gördüğünü görüyoruz. Dolayısıyla bunun rakamsal karşılığını okumanın ötesinde, bu durumun yarattığı psikolojik etkinin okunmasının daha doğru olacağını düşünüyorum. Anketlerde ortaya çıkan, varsayılan sonuçlar bu aşamadan sonra çok anlamlı değil, çünkü 3 gün sonra halk sandık başına gidecek ve tercihini yapmış olacak. Bu seçimle ilgili okumaların sandıktaki rakamsal karşılığının ötesinde bir anlam taşıyacağını görüyorum ve bu minvalde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
90 yıllık Türkiye tarihinde süreki Milliyetçi-Muhafazakar eksen
ile, Ulusalcı-Kemalist eksen arasında bir sıkışmışlık vardı ve
Türkiye siyasetine bu iki eksende bir mecburiyet hasıl edilmişti.
Ama mevcut durumda üçüncü bir alternatifin var olacağına ilişkin
mesajlar Türkiye kamuoyuna verilmiş oldu ve kamuoyunun da bu
mesajları okuduğunu düşünüyorum.
DEMİRTAŞ BİR KÜRT OLARAK O KOLTUĞA
ADAYDIR
İnsanları kökenleri itibariyle tarif etmek ve kökenlerine atıfta
bulunarak onları küçük düşürmeye çalışmak siyaseten ayıptır. Sayın
Başbakan bu ayıba imzasını atmıştır. Hem de ilk defa atmıyor, daha
önce de benzer değerlendirmelerde bulunmuştu. Biz, kökenlerimizi
gizleyen bir gelenekten gelmiyoruz, biz kendimizi ifade ediyoruz.
Türkiye'nin şansı şudur; Sayın Demirtaş'ın söylemlerinin Türkiye'de
karşılık buluyor olması, bir ortak kabule dönüşüyor olmasının
altında yatan bir gerçeklik vardır; Sayın Demirtaş, bir Kürt olarak
ülkenin cumhurbaşkanlığına adaydır.
KÜRTLER KÜRT OLAMIYORDU, PROBLEM
BUYDU
Bugüne kadar hep "Kürtler de cumhurbaşkanı oluyor, daha ne
istiyorsunuz?" denirdi. Evet, Sayın Özal özelinde bu
değerlendirme yapılırdı, ancak Kürtler Kürt olmıyorlardı, problem
buydu. Şimdi bir Kürt, Kürt olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin 1
numaralı koltuğuna aday olduğunu ifade ediyor ve bu yolda yarışan 3
adaydan biridir. İkinci önemli nokta, bu Kürt şunu söylüyor:
"Biz bölünerek çoğalamayız, ancak birleşirsek büyüme
şansımız vardır." Bu mesaj Türkiye kamuoyunda karşılığını
buldu. Sayın Başbakan'ın bu saatten sonra ayrıştırıcı bir dile
tevessül edip, insanların kökeni üzerinden onları hakir görecek bir
duruş içerisinde olması siyaseten doğru bir tutum değildir.
BAŞBAKANA BURADAN EKMEK
ÇIKMAZ
Sayın Başbakan, Kürtleri de birbirinden ayrıştıracak bir hamle içerisinde bu cümleyi sarfediyor. Yani, Zazacanın Kürtçe'nin bir lehçesi olduğunu, Kürt ve Kürdistan gerçeğini ya unutuyor ya da unutturmaya çalışıyor, bu noktada da bir ayrıştırma yapıyor. Hakkari halkı Sayın Demirtaş'ı seçtiğinde onun Zaza lehçesinde konuştuğunu biliyordu. Başbakan bu işleri çok geriden takip ediyor, buradan kendisine ekmek çıkmaz!