Başbakan'a bu mektubu gönderdi
Abone olAnter Anter'in vatan hasretini bitiren, Başbakan Erdoğan'a yazdığı bir mektup olmuştu. İşte o mektup...
Anter Anter'in vatan hasretini bitiren, Başbakan
Erdoğan'a yazdığı bir mektup olmuştu. 21 yıldır Türkiye'ye
giremeyen Anter mektubunda şunları yazmıştı.
Faili meçhul cinayete kurban giden Kürt aydın Musa Anter'in vatandaşlıktan çıkarılan oğlu Anter Anter, babasının kabrini ziyaret etme sevincini yaşarken bir müjde daha aldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın özel izniyle 40 yıl aradan sonra Türkiye'ye gelerek babasının kabrini ziyaret eden Anter Anter, yeniden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olacak. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in konuyla ilgili açıklamasının ardından Yeni Şafak'a konuşan Anter, "Beni eşimden, dostumdan, akrabamdan ayrı bırakan büyük bir yanlıştan dönülüyor" dedi. "Öncelikle kabri başında da olsa beni babamla ve içinde doğup büyüdüğüm halkımla buluşturduğu için Başbakan Erdoğan'a çok teşekkür ediyorum" diyen Anter, Çelik'in açıklamasını duyunca ömrünün en mutlu anlarından birini yaşadığını belirtti. 30 günlük özel izinle Türkiye'ye gelen Anter, gerekli evrakı hazırlayıp hemen İçişleri Bakanlığı'na müracaatımı yapacağını söyledi.
SORUMLULARA DAVA AÇACAĞIM
Hayatının 3'te 2'sinin İsveç'te geçtiğini ifade eden Anter, "Ben İsveç vatandaşıyım aynı zamanda. Orada çalıştım, emekli oldum. Çocuklarım torunlarım orada. İsveç'e gider gelirim; ama ben artık doğduğum toprakta yaşamak ve ölmek istiyorum" şeklinde konuştu. 1960'larda ben 'Kürdüm' dediğin zaman ceza yiyordum. Kart-kurtlar ve inkar politikaları bitti. Zaten biz o inkar politikalarından dolayı bu günlere geldik. Şimdi 'Kürt-Türk kardeştir' diyorlar. Şimdi başladı kardeşlik. Biz de zaten bunu istiyorduk. Bizim fazla istediğimiz bir şey yok ki." Babasının ölümünün üzerinden 20 yıl geçtiğini aktaran Anter, dönemin yetkilileri hakkında dava açacağını söyledi.
BABAMIN ÖLÜMÜNÜ TV'DEN ÖĞRENDİM
"Babamla arkadaş gibiydik, her şeyimizi konuşurduk. Bazen o bana 'Ne haber enişte' derdi. Ben de ona 'İyi be ağabey' derdim. Böyle şakalaşırdık. Bir akşam Türkiye'den bilgi almak için uydu yayını almıştım. Gece tam 22.00 haberleriydi, bir baktım ilk haber 'Musa Anter öldürüldü' diye verildi. Şaşırdım, şaka gibi. Dondum. Bana en çok dokunan, en çok üzüldüğüm olay, aradan 24 saat geçmeden annem ve kardeşlerim morg önünde beklerken askerler nezaretinde babamın naaşı getiriliyor, köye atıyorlar. Bunu bir türlü kabullenemiyorum. Babamın cenazesine gelemediğim için hala o burukluğu yaşıyorum, 1997'ye kadar 3 defa Türkiye'ye geldim ve her defasında hiçbir gerekçe gösterilmeden tekrar geri gönderildim."
AKRABALARIMLA TANIŞIYORUM
Yurtdışına çıktığı 1969 yılından bu yana Mardin'deki akrabalarından uzak kaldığını dile getiren Anter, "Şu an köydeyim: Binlerce kişi ziyarete geldi. Dostlarım burada. Akrabalarımın hiçbirini tanımıyordum. 40 yılda çok şey değişmiş. Hepsiyle yeniden tanışıyorum" dedi. Yaşadıklarının kendisini tarifi zor duygulara sürüklediğini ifade eden Anter, "Biz kardeşlikten yanayız. Vatandaşlık hakkımı aldıktan sonra hep beraber kardeşçe yaşayacağız" şeklinde konuştu.
En kısa zamanda...
AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, parti genel merkezinde yaptığı basın toplantısında Anter Anter'in durumuna da değinerek, "Biliyorsunuz, faili meçhul bir cinayete kurban giden Musa Anter'in oğlu Anter Anter, Başbakan'ın özel izniyle Türkiye'e gelmişti. Babasının mezarına gitti, akrabalarıyla sevdikleriyle kucaklaştı. Başbakanımız ayrıca İçişleri Bakanlığı'na gerekli talimatı vermiş ve Anter Anter başvurduğu takdirde en kısa zamanda vatandaşlığa alınacaktır" diye konuştu.
İŞTE O MEKTUP
Anter Anter'in vatan hasretini bitiren, Başbakan Erdoğan'a yazdığı bir mektup olmuştu. 21 yıldır Türkiye'ye giremeyen Anter mektubunda şunları yazmıştı:
Sayın Başbakanım!
Ben Musa Anter'in oğlu Anter Anter'im. 42 senedir memleketime gidemiyorum. 67 yaşına geldim memlekete girişimin yasaklanmasının sebebini hala bilmiyorum. Siz mazlumların umudu oldunuz. Hiç olmazsa bir kere olsun babamın mezarına gidip bir Fatiha okumama izin veriniz. 1969 senesinde İsveç'e gittim ve o gün bugündür orada yaşıyorum. Sizki bir konuşmanızda "Ben Musa Anter'in acısını içimde hissediyorum" diyen biri olarak ben de Anter Anter olarak o acıyı en az sizin kadar içimde hissediyorum. Gerekeni yapacağınıza inancım sonsuz. Sevgi ve saygılarımı sunarım.