Başbakan Yıldırım: Artık 'dur' deme zamanı gelmiştir
Abone olBaşbakan Binali Yıldırım sosyal medya dilinin Türkçeye verdiği zarara değinerek, dur deme vaktinin geldiğini söyledi.
Uluslararası Türkçe Yaz Okulu'nun kapanış programında konuşan
Başbakan Yıldırım, ''Ne yazık ki sosyal medya dili,
gençlerimiz arasında geçerli bir yazı, iletişim diline dönüşüyor.
Türkçeden ziyade nevzuhur bir kuş dilini andıran bu çürümeye artık
'dur' deme zamanı gelmiştir'' dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Yunus Emre Enstitüsü tarafından Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen Uluslararası Türkçe Yaz Okulu Kapanış Törenine katıldı.
Yaz okulu programının hayırlara vesile olmasını dileyen Yıldırım, Yunus Emre Enstitüsünün 60 ülkede, 5 kıtada faaliyetlerini sürdürdüğünü, 10 bin öğrenciye Türkçe eğitimi verdiğini, ayrıca uzaktan eğitim yöntemiyle ilave olarak 20 bin öğrenciye de ulaştığını söyledi.
SOSYAL MEDYA DİLİ
Son dönemde sosyal medya
aracılığıyla genç kuşaklar arasında giderek yaygınlaşan ve dilimizi
tahrip anlamına gelen uygulamalar konusunda dikkatli olmayı tavsiye
eden Yıldırım sözlerini böyle tamamladı:
"Ne yazık ki sosyal medya dili, gençlerimiz arasında geçerli bir
yazı, iletişim diline dönüşüyor. Anlamsız kısaltmalar, aralarına
serpiştirilen yabancı kelimeler, bozuk cümleler giderek sıradan
hale geliyor. Dilimizi kısırlaştıran, nesiller arasındaki iletişimi
yok eden, Türkçeden ziyade nevzuhur bir kuş dilini andıran bu
çürümeye artık 'dur' deme zamanı gelmiştir."
"EN BÜYÜK DÖNÜŞÜMÜ DIŞ POLİTİKADA
GERÇEKLEŞTİRDİK"
Programdan faydalanan gençlerin kendi ülkeleri ile Türkiye arasında
dostluk ve kardeşliğin gelişmesine köprü olacaklarını vurgulayan
Yıldırım, şöyle devam etti:
"Yaptığınız iş çok güzel bir iş. Bu işe vesile olan Yunus Emre Enstitüsünü de bu vesileyle tebrik ediyorum. Bugün artık enerjiden sağlığa, eğitimden kültüre, turizmden sanata birçok alanda diplomasi kavramının kullanıldığını görüyoruz. Ülkeler, kültürel ve tarihi derinlikleriyle orantılı olarak ellerindeki her imkanı bu dış politika aracına dönüştürmenin gayreti içinde. Dünyadaki konumumuzu belirlemede askeri kapasitenin yanında, eğitim, sanat, kültür, teknoloji alanında bulunulan yer, küresel bakışa yapılan katkı açısından çok önem arz ediyor. Türkiye olarak biz bu değişim sürecinin dışında olmadık olmayacağız. Son 15 yıl içinde zamanın ruhuna uygun bir şekilde dış politikada araçlarımızı zenginleştirme konusunda büyük hamleler yaptık. Bu süreçte en büyük dönüşümü dış politikada gerçekleştirdik."
TÜRKİYE ÇİFT BAŞLI KARTAL GİBİ
Türkiye'nin Selçuklu devletinin sembolü olan çift başlı kartal gibi
bir yüzü Doğu'ya diğer yüzü de Batı'ya dönük bir şekilde bundan
böyle de yoluna devam edeceğini vurgulayan
Yıldırım, "Ülkemizin dış politika değerlerine ödün vermeden,
tarihimizle, coğrafi konumumuzla kültürel derinliğimizle mütenasip
şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bizim için şu veya bu
kuruluşun çıkarı değil ülkemizin içinde bulunduğu dostluk ikliminin
önemi her şeyden önce gelir. Politikalarımızın odak noktası da
milletimizin değerleri ve hassasiyetleridir." diye konuştu.