Başbakan Yıldırım 28 Şubat'ın maliyetini açıkladı
Abone olBaşbakan Binali Yıldırım, 28 Şubat'ın 21. yıldönümünde konuştu. 28 Şubat davası sanıklarının hak ettikleri cezayı alacaklarını söyleyen Yıldırım, o dönemin Türkiye'ye maliyetinin 390 milyar dolar olduğunu açıkladı.
AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım, "28 Şubat davasında sona geldik. İntikamla değil, adaletle davranarak hukuk içinde hak ettikleri en ağır cezayı alacaklar. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın." dedi.
Yıldırım, parti genel merkezinde, İnsan Hakları Başkanlığı tarafından düzenlenen, "28 Şubat Darbesi: İnsan Haklarına Balans Ayarı" etkinliğinde yaptığı konuşmada, 28 Şubat sürecinde aydınların, yazarların andıçlandığını, siyasi partilerin kapatıldığını, Türkiye üzerinde oynanan bu çirkin oyunla siyasi ve demokratik düzenin yara aldığını, ekonominin ciddi anlamda bozulduğunu, Türkiye'nin süratle 2000-2001 krizine doğru sürüklendiğini anlattı.
O dönemin zorbalarının, sadece dinini yaşama gayretinde olan insanların hukukunu çiğnemediğini, siyaset kurumunu da işlevsiz hale getirdiklerini belirten Yıldırım, "Ömrünü Türkiye'ye adamış, memleketi girdaptan çıkarmış olan bir Başbakan'a ve ekibine alenen zulmettiler. Milletin sevgilisi olmuş İstanbul Belediye Başkanı, Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı hapishaneye attılar." diye konuştu.
MALİYET 390 MİLYAR DOLAR: Aynı dönemde ekonomik olarak da Türkiye'nin çökertildiğini dile getiren Yıldırım, bir yandan bankaların hortumlandığını, enflasyonun tavan yaptığını, milyarlarca doların, bir cepten başka cebe aktarılarak devletin kasasından çalındığını anlatan Yıldırım, onlarca bankanın iflas ettiğini, kapatıldığını aktardı.
Yıldırım, "Yapılan hesaplara göre, 28 Şubat sürecinin Türkiye'ye maliyeti 390 milyar dolar." dedi.
28 Şubat sürecinde çıkan ağır faturaların millete ödettirildiğini vurgulayan Yıldırım, darbeciler eliyle baskı altına alınan sermaye gruplarının piyasa varlıklarını gasbettiğini söyledi.
Büfecinin, çorbacının yeşil sermaye ilan edildiği bir dönemin yaşandığını, firmaların tek tek fişlendiğini, bu firmaların teşviklerden ihalelerden yasaklandığını anlatan Yıldırım, gayrisafi milli hasılanın üçte birinin buharlaşıp gittiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Darbeciler, bu ülkenin geleceğini çaldılar. Başarılı yahut başarısız her türlü darbe girişimi bu ülkeye ihanettir. Bugün 28 Şubat'ın yaralarını sardık ama acılarını unutmadık. 28 Şubat'ı unutmayacağız, unutturmayacağız. Milletin oylarıyla Meclise gelen kardeşimize yapılan zorbalık halen kalbimizi incitir. Bin yıl süreceği söylenen darbeleri, milletten güç alarak tarihin çöplüğüne attık. Siyaset yapmaları engellenmek istenen kadrolar, şimdi iktidarda ve darbecilerden hesap soruyor. 28 Şubat döneminde yaşanan hak ihlalleri AK Parti iktidarı ile gündemden çıktı. 28 Şubat davasında sona geldik. Yargılamalar devam ediyor. İntikamla değil, adaletle davranarak hukuk içinde hak ettikleri en ağır cezayı alacaklar. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. O günler, 'Alçak dağları ben yarattım' diyenlerin bugün süklüm püklüm 'Biz darbe filan yapmadık, tanklar eğitime çıktı' demelerini hiç ama hiçbir şekilde adalet affetmeyecek, hukuk içinde gereğini yapacak. Bundan kimsenin tereddüdü olmasın, biz de bunun takipçisi olacağız."
HİÇ KİMSE TOPLUMSAL MÜHENDİSLİK YAPAMAYACAK: Başbakan Yıldırım, "17/25 Aralık'ı tertip eden, 15 Temmuz'da tanklarla sokakları işgal etmeye çalışan hainlerle 28 Şubat'ı planlayan, darbe kardeşleridir." ifadelerini kullandı.
Amacın milleti ülkenin yönetiminden uzaklaştırmak olduğunu vurgulayan Yıldırım, 15 Temmuz hain darbesine karşı milletin tek yürek olduğunu anlattı.
Yıldırım, milli iradeye karşı operasyon yapmaya kalkanların karşısında 81 milyon vatan evladını bulacağını belirterek, "Hiç kimse devlet gücünü kullanarak toplumsal mühendislik yapamayacak. Vatandaşlarımızı yaşam tercihleri üzerinden yargılayamayacak, ötekileştiremeyecek." dedi.
Türkiye'nin, özgür, demokratik bir hukuk devleti olduğunun altını çizen Yıldırım, her vatandaşın hukukunun devletin ve hükümetin güvencesinde olduğunu kaydetti.
Yıldırım, şöyle konuştu:
"Cumhuriyet'in kazanımlarını, demokrasinin kazanımlarını hepimiz gözümüzün nuru gibi koruyacağız. Kinle, nefretle değil, adaletle, merhametle ülkemizi yöneteceğiz. Milletimiz, yalnızca adaleti, yalnızca hakkaniyeti hak ediyor. Bizim siyasetimiz 81 milyon vatandaşımızın her bir ferdi içindir. Sadece aldığımız oylar kadar vatandaşımızın hakkını savunmuyoruz her vatandaşın hakkını savunmak, korumak bizim namus borcumuz, millete olan sözümüzdür. Türkiye Cumhuriyeti devleti, bütün vatandaşların devletir. Devletimizi, bayrağımızı, istiklalimizi, hukukumuzu, demokrasimizi gözümüzün nuru gibi koruyacağız. Bu ülkede her vatandaş, başımızın tacıdır. Bayrağına, devletine, milletine, vatanına sahip herkes başımızın tacıdır. Allah'ın izniyle sonsuza kadar da birbirimizin kardeşlik hukukuna sahip çıkacağız."
NAMUSUMUZU HAİNLERE SALA ÇİĞNETMEYECEĞİZ: "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi dahili ve harici bedhahlara karşı da bir ve beraber olacağız. Hukukumuzu, namusumuzu emperyalist emelleri olanlara ve onların kiraladığı hainlere asla çiğnetmeyeceğiz." ifadelerini kullanan Yıldırım, 16 yıl boyunca demokrasi ve hukuk adına dik durduklarını, meydanı vesayetçilere dar ettiklerini söyledi.
Vatandaşın hukukunu terör örgütlerine, karanlık güç odaklarına ve cuntacılara çiğnetmediklerini, çiğnetmeyeceklerini vurgulayan Yıldırım, "Aynı şekilde FETÖ, PKK/PYD/YPG ve DEAŞ adlı örgütler, adı ne olursa olsun bütün örgütlerin de kökünü bu topraklardan kazıyacağız." dedi.
Demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen günlerin geride kaldığını, milletin gönlünü inciten karanlık günlerin tarih olduğunu söyleyen Yıldırım, "Bir daha hiçbir güç milletimizin hakkına, hukukuna, değerlerine saygısızlık edemeyecek. Buna asla izin vermeyeceğiz. Kazanımlarımıza, birlikte sahip çıkacağız. Sizlerden aldığımız güçle ülkemize hizmet etmeye devam edeceğiz. Gelecek Türkiye'nindir. Allah bu milletin yolunu açık etsin ve bizlere bir daha böyle karanlık günler yaşatmasın." diye konuştu.
MİLLET DIŞINDA HİÇBİR VESAYET SAHİBİ YOKTUR: Programa gelirken okuduğu bir yazıyı paylaşan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bugün gelirken bir yazı gördüm, diyor ki 'Dedem, tek parti CHP'sinden çekti. Dedem ve babam, 1960 darbesinden çekti. Babam ve ben, 1980 darbesinden çektik. Ağabeyim ve ben, 28 Şubat darbesinden çektik. Ben ve çocuklarım, 15 Temmuz darbe girişimini yaşadık. Çocuklarım ve torunlarım çekmeyecek.' 15 Temmuz alçak bir darbe girişimidir. 15 Temmuz, asker kılığına girmiş FETÖ mensuplarının gerçekleştirdiği bir darbe girişimidir. Kahraman milletimiz, başkomutanımız Cumhurbaşkanımız ve hükümetimizin kararlı duruşuyla bastırılmış bir darbe girişimidir ancak 15 Temmuz'un Türkiye siyasi tarihine ve demokrasi tarihine kazandırdığı bir şey vardır, o da millet iradesinden başka hiçbir güç bu ülkede hakim olamaz. Tek vesayet sahibi millettir, millet dışında hiçbir vesayet sahibi yoktur. Yıllarca gizli kapaklı bu vesayet odaklarının artık bir daha sahneye çıkamayacağı bir ders olmuştur.
Ben vatandaşımıza diyorum ki 15 Temmuz ihtilal gecesi gökyüzünden alev alev bombalar yağarken halkımız tekbirlerle meydanlara yürüyerek öyle bir kahramanlık destanı yazdı ki Allah'ın izniyle bundan sonra ne çocuklarımız ne de torunlarımız böyle bir darbe girişimiyle böyle bir alçaklıkla karşılaşmayacak. Bu vesileyle gerek yurt savunmasında gerek terörle mücadelede gerekse Afrin'de ve 15 Temmuz'da bu bayrak için, bu vatan için, bu millet için canlarını seve seve feda eden bütün kahraman şehitlerimize rahmet diliyorum, kendilerini şükranla minnetle anıyorum. Mekanları cennet olsun. Gazilerimize hayırlı, güzel ömürler diliyorum."
NOTLAR: Etkinlik kapsamında, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere çok sayıda siyasetçi, bürokrat, akademisyen, gazeteci ve dönemin mağdurlarının 28 Şubat'a ilişkin değerlendirmelerinin yer aldığı video izletildi.
Başbakan Yıldırım, etkinliğin yapıldığı salonun girişinde hazırlanan "28 Şubat’ın Manşetleri Sergisi"nin açılışını yaptı. Yıldırım, o dönemin gazete manşetlerini beraberindekilerle inceledi.
Etkinliğe Başbakan Yıldırım'ın eşi Semiha Yıldırım, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Ahmet Sorgun, Mahir Ünal, Cevdet Yılmaz, Hamza Dağ, Çiğdem Karaaslan, Ravza Kavakcı, Çiğdem Karaaslan ile AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam ve çok sayıda milletvekili katıldı.