Başbakan Türkçe Olimpiyatları’nda
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, “3 haftadır Türkiye’de birbirinden taban tabana zıt iki fotoğraf var. Bir tarafta taş vardı sapan vardı molot...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “3 haftadır Türkiye’de
birbirinden taban tabana zıt iki fotoğraf var. Bir tarafta taş
vardı sapan vardı molotofkokteyli vardı. Diğer tarafta Türkçe vardı
türkü vardı şiir vardı” dedi.
Başbakan Erdoğan, Kazlıçeşme Meydanı’ndaki mitingin ardından bu yıl
11’incisi düzenlenen Türkçe Olimpiyatlarının kapanış törenine
katıldı. Burada katılımcılara seslenen Erdoğan, “11. Uluslararası
Türkçe Olimpiyatları’nın kapanış töreninde sizleri selamlıyorum.
Uluslararası Türkiye Derneği’ne bu yıl 11. kez bize bu coşkuyu bu
sevinci yaşattığı için yürekten şükranlarımı sunuyorum. Bizlere
ayna tutan bizlere bizi anlatan kardeşlerime selamlarımı sunuyorum.
Kendilerini Türkçeye Türkiye’nin barış mücadelesini Türkçe
anlatmaya adamış yollara çıkmış sevgili öğretmenlerimizi tekrar
tekrar tebrik ediyorum” dedi.
“Sizler bozkırdaki fidan gibi, çölün ortasındaki vaha gibi, kuruyan
dudaklarda bir damla su gibi, kararmış dudaklarda bir damla
merhamet gibi en zor zamanlarda bize güzeli anlattınız bize güzeli
hatırlattınız” diyen Erdoğan, “3 haftadır Türkiye’de birbirinden
taban tabana zıt iki fotoğraf var. Bir tarafta taş vardı sapan
vardı molotofkokteyli vardı. Diğer tarafta Türkçe vardı Türkü vardı
Şiir vardı. Bir tarafta çatışma vardı bir tarafta kardeşlik dostluk
barış vardı. Bir tarafta vandallar bir tarafta gönül dili Türkçeye
sarılmış barış elçileri vardı. Bir tarafta hakaret vardı sövgü
vardı tahammülsüzlük vardı ama diğer tarafta sevgi vardı aşk vardı
hoşgörü vardı. Dövene elsiz gerek sövene dilsiz gerek diyen engin
neferler vardı. Yıkmak, insanlara yapmak gibi kıymet mi verir? Onu,
en çolpa herifler de, emin ol becerir. Sade sen gösteriver ‘İşte bu
dur kubbe’ diye iki ırgatla iner şimdi Süleymaniye. Ama gel
kaldıralım dendi mi, heyhat, o zaman Bir Süleyman daha lazım
yeniden, bir de Sinan” diye konuştu.
“Bizim derdimiz Nil nehrinin kenarında dolaşacak Yunus Emreler
yetiştirmektir” diyen Başbakan Erdoğan, “Biz barbarların değil bu
ülkeye hizmet edecek Sinan’ları yetiştirecek bir mücadelenin
içindedir. Bizim derdimiz Nil nehrinin kenarında dolaşacak Yunus
Emreler yetiştirmektir. Bizim derdimiz Mevlanalar yetiştirmek.
Bizim derdimiz arkamızda çil çil topraklar değil gönül erleri
yetiştirmek. Bizim meselemiz Tuna ile Nil’i Fırat’la Dicle’yi
kucaklaştırmak. İşte bugün bir kez daha bunun büyük bir coşkusunu
yaşıyoruz. Tüm gönüller arasında Türkçe üzerinden köprüler kurmanın
keyfini yaşıyoruz. Adeta karşımda İbrahim Tatlıses’i gördüm”
dedi.
Herkesin barış istediğine vurgu yapan Başbakan Erdoğan, “Hepimiz
Hz. Adem ile Hz. Havva’nın çocuklarıyız. Lisanlarımız Türkçe
olabilir, Kürtçe olabilir. Urduca, Boşnakça, İspanyolca olabilir.
Ama hepimiz Adem ve Havva’nın çocukları olarak gönül diliyle
konuşabiliriz anlaşabiliriz muhabbet edebiliriz. Hepimiz barış
istiyoruz. Hepimiz çocukların katledilmediği babaların çatışmalarda
ölmediği bir dünyanın özlemini hasretini yüreklerimizde taşıyoruz.
Hacı Bektaşı Veli ne güzel söylemiştir: Sevgi muhabbet kaynar yanan
ocağımızda Bülbüller şevke gelir gül açar bağımızda. Hırslar kinler
yok olur aşkla meydanımızda Aslanlarla ceylanlar dosttur
kucağımızda” şeklinde konuştu.
Barışın bozulmasını isteyen münafıkların tuzaklara karşı uyanık
olacaklarını ifade eden Erdoğan, “İlahi mesajın emrettiği gibi
tanışasınız emri mucibince çatışmanın değil muhabbetin olduğu bir
dünyanın hasretini çekiyoruz. Böyle bir dünya için mücadele etmek
elbette zordur. Barış mücadelesi gönül mücadelesi zordur
engebelidir. O yolda fitne tuzakları vardır. O yolda dünyevi
zevkleri işaret eden şeytan tuzakları vardır. Biz bu münafık
tuzaklara karşı hep uyanık olacağız. Bizim millet olarak en değerli
hazinemiz kardeşliğimiz. Bu güne kadar ne kaybettiysek kardeşlik
hukukumuzu bozanlar yüzünden kaybettik. Güzel Türkçeyle yeryüzünün
en uzak diyarları arasında köprüler inşaa ederken dedikoduyu
yanımıza asla iliştirmeyeceğiz. Bize bu yolu açan büyüklerimize,
yüreklerimize su serpen, Türkiye’de güzel şeyler oluyor dedirten,
kardeşlerimize, Türkçe sevdalı kardeşlerimize tekrar tekrar
teşekkür ediyorum. Türkiye’den ayrılacak kardeşlerimize hayırlı
yolculuklar diliyorum. Anne babanıza bizim kalbi mesajlarımızı
iletin” diyerek sözlerini tamamladı.