Başbakan torunu için fidan dikti
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, "5 Milyon Üniversite Öğrencisi İçin 5 Milyon Fidan Dikimi" töreninde hem kendisi hemde yeni doğan torunu Al...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "5 Milyon Üniversite Öğrencisi
İçin 5 Milyon Fidan Dikimi" töreninde hem kendisi hemde yeni doğan
torunu Ali Tahir için fidan dikti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın,
Gazi Üniversitesi Gölbaşı Yerleşkesi’ndeki “5 Milyon Üniversite
Öğrencisi İçin 5 Milyon Fidan Dikimi” törenine katıldı. Törende bir
konuşma yapan Başbakan Erdoğan, aynı anda Van Yüzüncü Yıl,
Gaziantep Hasan Kalyoncu, Kırşehir Ahi Evran, Burdur Mehmet Akif
Ersoy ve Balıkesir üniversitelerine video konferans yöntemiyle
bağlanarak fidan dikimi gerçekleştireceklerini söyledi.
Bugün 81 vilayetteki bütün üniversitelerde bu fidan dikiminin
yapılacağını dile getiren Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin şuanda en
büyük birkaç üniversitesinden biri olan Gazi Üniversitesi’nin
Gölbaşı Kampüsü’nde bunun gerçekleşmesinin manidar olduğunu ifade
etti. Gençlere seslenen Başbakan Erdoğan, bugüne kadar 43
üniversiteyle bu amaçla protokol imzalandığını, diğer
üniversitelerle de bu protokollerin imzalanmaya devam edeceğini
vurguladı. “İnanıyorum ki tüm yüksek öğretim kurumları ile
anlaşmalar sağlayarak geleceğimiz olan gençlerimizi daha yeşille
buluşturacak, ağacın, yeşilin tabi ortamının hakim olduğu
mekanlarda eğitim görmelerini sağlayacağız” diyen Başbakan Erdoğan,
bu projeye temmuzda başladıklarını ve hayata geçirmek için
ağaçlandırma sezonunun açılışını beklediklerini kaydetti.
“EŞEK ÖLÜR KALIR SEMERİ, İNSAN ÖLÜR KALIR ESERİ”
Ağaç dikim sezonu içinde 5 milyon üniversite öğrencisi adına 5
milyon ağaç dikeceklerini belirten Başbakan Erdoğan, “Bu güzel bu
anlamlı projeyi yürüten Orman ve Su İşleri Bakanlığımıza,
üniversite idarelerimize ve emeği geçen herkese şükranlarımı
sunuyorum. Ziya Paşa’nın güzel bir beyiti var. ‘Eşek ölür kalır
semeri, insan ölür kalır eseri.’ Şimdi inşallah bu eserlerle
övüneceğiz, lafla değil ve bizim dünyada uluslararası platformlarda
yaptığımız ziyaretlerde hep fidan veya ağaç dittirirler. Buraya
filanca zaman Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı geldi ve plaketle
altına yerleştirirler. Şimdide bütün bu fidanlarla bu üniversiteden
filanca genç yetişti, mezun oldu. Neyle teşvik edeceğiz bunu, işte
bu fidanlarla” ifadelerini kulandı.
“GRİ BİNALARDAN, GRİ DÜŞÜNCELER DOĞAR”
Bugün dünyanın en iyi üniversitelerinin, bilimsel çalışmalarının
yanında mimarisiyle, estetiğiyle, kampüslerinin güzelliğiyle de ön
plana çıktığını, cazibesini bu şekilde artırdığını antlını çizen
Başbakan Erdoğan, gençlerin yetişmesinde, insanın yetişmesinde, en
az dersler ve eğitim kalitesi kadar okul binalarının, kampüslerini,
çevrenin estetiğinin de önem arz ettiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, “Gri binalardan, gri düşünceler doğar. Özgür,
renkli, estetik, yeşille bezenmiş bir çevreden ise özgür düşünce
doğar, nezaketle zarafetle bezenmiş fikirler doğar. Nezaketle,
zarafetle özenmiş fikirler doğar” diye konuştu.
Eğitimin bir konsantrasyon ve motivasyon işi olduğunu, öğrencinin
başarısı için zihnen, fiziken, dingin olması, sakin bir ortamda,
huzurlu bir ortamda bulunması gerektiğini belirten Başbakan
Erdoğan, bu nedenle üniversiteleri mümkün olduğunca şehirlerin
dışında, geniş alanlarda tabiatla iç içe tasarlamak gerektiğini
vurguladı.
“BİLİM ADAMLARI BU ŞEKİLDE YETİŞTİ”
“Biz atalarımızdan sadece binalar, şanlı bir tarih, zengin bir
kültür devralmadık aynı zamanda yüksek bir medeniyetin nasıl inşa
edileceğini de öğrendik” diyen Başbakan Erdoğan, “Bugün
Diyarbakır’dan İstanbul’a, Konya’dan Bursa’ya, Sivas’tan Edirne’ye
kadar hangi kadim şehrimize giderseniz gidin orada tarihi eserlerin
hemen yanı başında avlu içinde devasa anıt ağaçlara, yüzlerce
yıllık çınarlara rastlarsınız Ecdadımız köklü şehirler kurarken,
aynı zamanda köklü çınarları da şehirlere nakşetmiştir,
camilerimizin avlusu akasyalarla, meşelerle çınarlarla doludur. O
dönemin eğitim kurumları olan külliyelerin, medreselerin avlusu
bütünüyle ağaçlarla donatılmıştır. O günün öğrencileri kuş
cıvıltıları eşliğinde çiçek açmış ağaçları izleyerek, çınarların,
ceviz ağaçlarının gölgelerinde serinleyerek eğitim almışlar
kendilerini geleceğe böyle hazırlamışlardır. İşte o anlayış tarihe
damgasına vuran bir medeniyete kaynaklık etti, işte o anlayış o
günün şartlarında bilim ve sanatın merkezi oldu ve nice mimarlar,
nice şairler nice bilim adamları bu şekilde yetişti” dedi.
“ANLAYIŞIMIZIN TEMELİNDE İNSAN VARDIR”
Kendilerinin de bugün bu anlayış ve bu şuurla üniversitelerin
fiziki altyapısını tasarladıklarını, kampüsleri
ağaçlandırdıklarını, yeşille buluşturduklarını, gençlerin
ufuklarını açacak, zihinlerini dinlendirecek ortamlar
oluşturduklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, ’’Bir şehir inşa ederek
ülkeyi bayındır hale getirirken, kalkınmayı gerçekleştirirken,
sadece binalara, sadece yollara, sadece köprülere ağırlık
verirseniz inanın eksik bir çaba içine girerseniz. Bizim şehir
anlayışımızın temelinde insan vardır, bizim şehir anlayışımızın
temelinde canlı hayatı vardır. Biz de bugün bu anlayışla, bu şuurla
hareket ediyor tarihle bugünü buluşturan şehirler imar ediyor,
gönüllere sesleniyor, gönülleri kazanmayı hedefleniyoruz.
Şehirlerimizi güzelleştirirken, modern şehirler inşa ederken,
insanların tabii hayattan kopmamasına, ağaçtan yeşilden
ayrılmamasına özen gösteriyoruz. Biz gençliğimize inanıyoruz, biz
gençliğimize güveniyoruz, gençlerimizin daha müreffeh bir ülkede
yaşamaları için canla başla çalışıyoruz. Bu uğurda gençler,
sizlerden hiçbir şeyi esirgemedik, esirgemeyeceğiz. Çünkü gençliğe
yapılan her türlü yatırım millete yapılmıştır, geleceğimize
yapılmıştır. Gençlerimiz düşünsün, sorgulasın, araştırsın, bilgi
neredeyse bulup alabilsin diye her türlü imkanı onlara sunuyoruz.
Unutmayın ‘bilim Müslüman’ın yitiğidir. Nerede bulunsa onu alır’”
diye konuştu.
“EN AZ YÜZ YILLIK TARİHİ SÜREÇ İÇERİSİNDE EN TALİHLİ GENÇ NESİL
İŞTE BUGÜNÜN GENÇ NESLİDİR”
Son yüz yıllık süreçte Türkiye’nin gençliği hep zor zamanlar
gördüğünü ifade eden Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam
etti:
“Gençler zor zamanlarda yaşadı, son derece meşakkatli günlerden
geçti. Çok ağır bedeller ödedi. Birinci Dünya Savaşı’nda,
Çanakkale’de, Sarıkamış’ta diğer cephelerde yüz binlerce gencimizi
kaybettik. Kalan genç nüfusumuzun bir kısmını İstiklal Savaşı’nda
şehit verdik. İkinci Dünya Savaşı yıllarında tek parti dönemlerinde
gençlerimiz ülkenin tamamı ile birlikte en ağır yoksulluğu
yaşadılar. 1950’li yıllarda gençlerimiz sokaklarda kullanıldılar.
Gençler bunları sizler yaşadınız, bilmiyorsunuz onun için lütfen
buraları iyi takip edin. Buraları iyi takip edin. Altmışlı yıllar
baskıyla geçti. Yetmişlerde gençler ellerine verilen silahlarla
maalesef birbirlerini katlettiler, birbirlerine kıydılar.
Seksenlerde gençler, yine ağır baskılara, ağır zulümlere şahit
oldular. Ardından terör olaylarında, faili meçhullerde,
işkencelerde, kamplaşma ve kutuplaştırma girişimlerinde gençlerimiz
eziyet çektiler. Bunun yanında gençlerimize dünyanın gelişmiş
ülkelerindeki de imkanlar sunulmadı. Eğitimde, sağlıkta, istihdamda
özellikle de demokratik hak ve özellikler noktasında gençlerimiz
gelişmiş ülke standartlarına kavuşamadı. İşte bizim dedelerimiz,
babalarımız, annelerimiz, bizim gençliğimiz mahrumiyet içerisinde,
yokluk, yoksulluk içinde ağır baskıların şiddetin kışkırtmaların
arasında geçirdik. Bizler, gençliğimizi imkansızlıklar içersinde
yaşadık. Şu andaki gençler yaklaşık 100 yıldır gençlerin yaşadığı o
ağır sorunları yaşamıyor, o ağır sorunlara maruz kalmıyorlar,
yaklaşık 100 yıldır ilk kez gençlerimiz çok önemli imkanlara, çok
önemli fırsatlara bundan önce hiç bir gençliğin görmediği haklara
ve standartlara kavuşuyorlar. Şunu bütün samimiyetimle ifade
ediyor, iddia ediyorum; en az yüz yıllık tarihi süreç içerisinde en
talihli genç nesil işte bugünün genç neslidir.”
“OKUMAK İSTEYEN TÜM GENÇLERİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ KALDIRDIK”
Bugünün genç neslinin büyüklerine nasıl bir hayat yaşadığını
öğrenmesini isteyen Başbakan Erdoğan, büyüklerinin yaşadıklarını
bugünün gençlerinin kendileri ile kıyas etmesini istedi. Geçmişte
ilkokul bile bulmanın zor olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan,
kendilerini 11 yıl önce göreve geldiklerinde Türkiye’de 346 bin
derslik bulunduğunu ve bugün ise 188 bin derslik inşa ettiklerini
söyledi. Dünyada internet varken Türkiye’de okullarda internet
bulunmadığını anımsatan Başbakan Erdoğan, şu anda her okulda
internet bulunduğunu kaydetti. Türkiye’de 76 olan üniversite
sayısını göreve geldikleri günden itibarin 81 ilin tamamında olacak
şekilde özel ve vakıf toplam 175’e çıkardıklarını vurgulayan
Başbakan Erdoğan, okumak isteyen gencin önündeki tüm engelleri
kaldırdıklarına dikkat çekti.
Türkiye’de üniversite harçlarını kendilerinin kaldırdığını
vurgulayan Başbakan Erdoğan, toplamda 1 milyon 300 bin öğrenciye
burs ve kredi verildiğini dile getirdi.
“GEÇMİŞİN BUGÜNDEN KÖTÜ OLMASI BUGÜNLE YETİNECEĞİMİZ ANLAMINA
GELMEZ”
“Sadece eğitimde değil, ekonomiden dış politikaya, demokrasiden
sosyal hayata kadar Türkiye çok büyük bir değişimden geçti” diyen
Başbakan Erdoğan, “Nasıl bir geçmişten geldiğimizi göremeyen
gençlerimiz bugün sahip olduklarını yeterince farketmeyebilirler
ancak bu bizim için asla bir mazeret değildir. Geçmişin bugünden
kötü olması bugünle yetineceğimiz anlamına gelmez. 11 yıldır 76
milyon için ama en çok da geleceğimiz için gençler için çalışıyor,
onlar için üretiyor, onlara daha parlak bir gelecek emanet etmenin
mücadelesini veriyoruz” dedi.
“KİMİN AKLINA GELİRDİ”
Başbakan Erdoğan, yeni bir Türkiye inşa ettiklerini belirterek,
Türkiye’nin artık kendi gemisini, tankını, insansız hava
araçlarını, helikopteri ve uyduları kendisinin ürettiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, “İşte gençler, asrın projesi Marmaray işte üçüncü
köprü, işte yüksek hızlı tren hatları, işte Anadolu’nun dört bir
yanındaki bölünmüş yollar. Ulaştırmada Cumhuriyet tarihinin
rekorlarının kırıyoruz. Göreve geldiğimde Türkiye’de bölünmüş 6 bin
100 kilometreydi ama biz buna 17 bin kilometre bölünmüş yol ilave
ettik. Şimdi milleti dünyanın bir ucundan diğer ucuna uçuruyoruz.
Geldiğimiz de Türkiye’de kaç tane havaalanı vardı biliyor musunuz?
26 tane vardı. Şimdi 52 havaalanı var. İsteyen istediği havaalanına
en geç yarım saat ile 45 dakika arasında ulaşma şansına sahip. Daha
devam ediyor. Kimin aklına gelirdi, Şırnak’ta Şerafettin Elçi
Havalimanı yapılacak ama biz, söz verdik, yaptık. Hakkari’nin
Yüksekova’sına havalimanı yapılacak denseydi 10 yıl önce kim
inanırdı. İşte buyurun, yıl sonuna kadar inşallah, bütün
engellemelere rağmen onu bitirmeye çalışıyoruz ve yıl sonu Hakkari
Havalimanı’nı da açmış olacağız. Bütün bunları yaparken tabiata,
tarihe, kültürel mirasa dokunmuyoruz. Kalkınırken tarihimizden ve
tarihi mirastan uzaklaşmıyoruz. Büyürken özümüze yabancılaşmıyoruz.
Yol, köprü, tünel, konut, hastane, okul yaparken tabiatı tahrip
etmiyoruz. Bilkent’te dev bir şehir hastanesi yapıyoruz. Aynı
şekilde Etlik’te dev bir şehir hastanesi yapıyoruz” şeklinde
konuştu.
“BİZ, ÇEVRECİYİZ, KİMSE BİZİMLE ÇEVRECİLİKTE YARIŞAMAZ”
“Biz, çevreciyiz. Kimse bizimle çevrecilikte yarışamaz” diyen
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Şu ana kadar 125 adet şehir ormanı kurduk. 2003 yılında 33 olan
milli parklarımızı 40’a, 17 olan tabiat parklarımızı 193’e çıkardık
ve bu hızla devam ediyor ve bu çabalarımızı devam ettireceğiz.
Eğitimden sağlığa, ulaşımdan turizme kadar her sahada cazip
kıldığımız gibi milli parklar, ormanlar, şehir ormanları açısından
da inşallah ülkemizi bir cazibe merkezi haline getireceğiz. Bugün
Gazi Üniversitesi’nde başlattığımız 5 milyon öğrenciye 5 milyon
öğrenciye ağaç kampanyasını tüm üniversitelerimizde
yaygınlaştırarak öğrencilerimizin çok daha sağlıklı, çok daha
huzurlu ve çok daha yeşil bir ortamda eğitim görmelerini inşallah
sağlayacağız.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarının ardından Van,
Gaziantep, Kırşehir, Burdur ve Balıkesir’e video konferans
yöntemiyle bağlanarak fidan dikim törenini başladı.
TORUNA FİDAN
Başbakan Erdoğan, konuşmalarının ardından beraberindekilerle
birlikte ağaç dikimin yapılacağı alana geldi. Gazi Üniversitesi
yerleşkesine iki ifaden diken Başbakan Erdoğan, birine kendi adının
yazılı olduğu diğerine ise yeni doğan torunu Ali Tahir’in ismini
yazılı olduğu plaketi astı.