Başbakan TBMM'yi çamaşır makinesi gibi görüyor!
Abone olCHP Grup Başkanvekili Engin Altay, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet suçlarını örtmek için yalana ve bir zırha ihtiyaç duyulduğunu, hükümetin de bunları kullandığını ileri sürdü.
NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Altay, "Kabataş, bunların üzerini örtmek için kullanılan en büyük
yalandı. AKP şimdi, yolsuzlukların üzerini örtmek için gereken
zırhı da TBMM ve Çankaya'yı kullanarak ortaya koyuyor" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, MİT'le ilgili yasa teklifini değerlendirirken, "Polis devletinden istihbarat devletine, otoriterlikten diktatörlüğe geçiş yapılıyor" dedi.
Engin Altay, söz konusu zırhların HSYK, MİT, internet ve özel yetkili mahkemelerle ilgili düzenlemelerle elde edilmeye çalışıldığını savundu.
"Başbakan interneti Cemalettin, medyayı Fatih ve yargıyı Bekir
üzerinden kendine bağladı" diyen Altay, şöyle devam etti:
TBMM'Yİ ÇAMAŞIR MAKİNESİ GİBİ
GÖRÜYOR
"TBMM'yi de kirli çamaşırlarını yıkayan çamaşır makinesi gibi
görüyor. Zırhlar TBMM'den geçiyor, Çankaya'da onaylanıyor.
Bu zırhlardan biri olan internetle ilgili yasa dün Çankaya'da
onaylandı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu onayı yolsuzluğu örtbas
gayretine katkı vermektir. Sayın Cumhurbaşkanı açıkça kusur
işlemekte, anayasayı ihlal etmektedir. Cumhurbaşkanlığı'nda işler
artık şifai yapılmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı açıkça kusur
olduğunu ortaya koyduğu bir yasayı onaylayıp, yürütme organının
üyesini çağırıp, ev ödevi gibi eline teklif tutuşturup, 'Bu yasayı
anayasaya biraz daha az aykırı hale getirin' diyemez.
CUMHURBAŞKANI'NI ETTİĞİ YEMİNE UYMAYA
DAVET EDİYORUM
Sayın Cumhurbaşkanı'nı hassasiyete, ettiği yemine uymaya davet ediyorum. Bir yasanın yanlışlığını ortaya koyacaksınız ve bunu onaylayacaksınız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne bundan daha büyük saygısızlık yapılamaz. Sayın Cumhurbaşkanı bilmeli ki onun görevi ile ilgili muhatabı Meclis'tir, Ulaştırma Bakanı değil.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın artık yansız, objektif olduğu konusunda ciddi kaygılarımız var."
Yolsuzlukların üzerinin örtülmesi için üretilen zırhlardan
birinin de MİT'le ilgili düzenlemeyi içeren teklif olduğunu ileri
süren Altay, "Bu teklife göz atınca, Esed değil de Esad geldi
aklıma. Eski kadim dostu Esad ile olan günlerini hatırlamış olacak
ki Başbakan bu MİT teklifini gündeme getirdi. 'Esed' demeye
başladıktan sonra, Esad'ın getirdiklerinin daha ağırını Türkiye'de
uygulamaya başladı" diye konuştu.
HESAP VERİLEBİLİRLİK İLKESİ ORTADAN
KALKIYOR
Yapılan düzenlemelerle Türkiye'de yaşayan her bireyin ya TİB'e ya da MİT'e zimmetleneceğini iddia eden Altay, "MİT'e bir yargı muafiyeti gelecek. Başbakan bu yasayla, hesap verebilirlik ilkesini ortadan kaldıracak. Herkes sokakta yürürken 'Acaba MİT benimle ilgili ne düşünüyor, ne yapacak?' diyecek. Başbakan'ın özel örgütü olacak. Polis devletinden istihbarat devletine, otoriterlikten diktatörlüğe geçiş yapılıyor" dedi.
Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin düzenlemeyi de anımsatan Altay, zaten kaldırılan bu mahkemelerin üçüncü defa kaldırıldığını ifade etti.
Altay, 17 Aralık operasyonunun ardından suçları örtmek için akla gelmedik düzenlemeleri içeren torba kanun teklifi getirildiğini savunarak, "Bir sanığın idamına üç hakimin ikisinin oyu ile karar verilirken, suç örgütünün elindeki para ve mallara el koymak için üçte üç oy birliği isteniyor" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın, iki aydır "yeniden yargılama" tartışmaları ile gündemi oyaladığını öne süren Altay, ancak böyle bir düzenlemenin gelmediğini, bunun, gündem saptırması olduğunun ortaya çıktığını söyledi.
Engin Altay, dün TBMM Genel Kurulu'nda, partisinin Ankara Milletvekili Levent Gök'ün, Emniyetin başvurusu üzerine 10. Sulh Ceza Mahkemesi'nin verdiği arama kararını dile getirdiğini anımsattı.
Bu kararın 4 milyon kişiyi ilgilendirdiğini belirten Altay, "Bu insanlar potansiyel suçlu gibi algılanacak. Herkesin üzeri, özel eşyaları, arabaları, çantaları, evrakları aranabilecek. Olağanüstü halin de ötesinde bugün fiili bir sıkıyönetim vardır artık" dedi.
Altay, Gök'ün bu açıklamaları karşısında iktidar partisinin
milletvekillerinin de şaşırdığını ve hiçbir cevap veremediklerini
ifade etti.
CEMİL ÇİÇEK'İ YENİDEN GÖREVE
ÇAĞIRIYORUM
Enin Altay, 17 Aralık operasyonu kapsamında tutuklanan Halk Bankası Genel Müdürü'nün tahliye edildiğini ve kendisi hakkında yurt dışı yasağı konulmadığını, KCK davası kapsamında yargılanan milletvekilleri için de aynı uygulamanın söz konusu olduğunu, ancak partisinin milletvekilleri Mehmet Haberal, Sinan Aygün ve Mustafa Balbay'ın yurt dışı yasağının devam ettiğini belirtti. Bunun bir hukuk ayıbı olduğunu belirten Altay, söz konusu yasağın kaldırılması için TBMM Başkanı Cemil Çiçek'i yeniden göreve çağırdığını söyledi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Altay, Anayasa Mahkemesi'nin, Ergenekon Davası'nda 23 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 5 yıldır Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan İnönü Üniversitesi eski Rektörü Fatih Hilmioğlu'nun tahliyesine karar vermesinden memnun olduklarını, günün tek tebessüm ettiren haberinin bu olduğunu ifade etti.
Altay, internetle ilgili düzenlemeyi içeren yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürüp götürmeyeceklerine ilişkin soru üzerine, "Bu yasa anayasaya aykırılık içeriyor. Elbette, büyük bir ihtimalle götüreceğiz" dedi.