Başbakan, Stand-By güvencesi verdi
Abone olBaşbakan Erdoğan, tekstilcilerle bir araya geldi. Toplantıda sektöre yönelik ilerlemeler ele alındı. IMF'yle olan ilişkilerin sektöre etki edip etmeyeceği görüşüldü.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, attıkları adımlar noktasında şu
anda görüştükleri, konuştuklarının stand-by anlaşmasıyla ters bir
yanı olmadığını belirterek, ''Karşılıklı mutabakat sağlayarak bu
anlaşmayı yaptık. Dolayısıyla bu anlaşmayı yapmış bir taraf ülke
olarak buna sadık kalmak da bizim görevimizdir'' dedi. Başbakan
Erdoğan'ın, Türk tekstil ve hazır giyim sektörü temsilcileriyle
gerçekleştirdiği zirve sona erdi. Erdoğan, basına kapalı olarak
yaklaşık 3 saat süren zirvenin ardından gazetecilere açıklamasında,
Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) tekstil, konfeksiyon, hazır
giyim, deri konfeksiyon, ayakkabı gibi sektörleriyle birlikte
karşılıklı bir dertleşme toplantısı yaptıklarını söyledi. Erdoğan,
''Türkiye ihracatının artık baş aktörleri diyebileceğim bu
sektörlerimizin içinde bulundukları dertleri bizzat kendilerinden
dinleme fırsatı buldum'' dedi. Zirvede, müşterek ne gibi çözüm
önerileri olabileceğini dinleme fırsatı bulduğunu ifade eden
Erdoğan, geleceğe yönelik ihracat hedefinin 70-75 milyar dolar
olduğunu, bu hedefi bu sektörlerle gerçekleştireceklerini kaydetti.
Erdoğan, tekstil ve hazır giyim sektörünün içinde bulunduğu
heyecanı, dinamizmi, aşkı görmenin kendisini ayrıca mutlu ettiğini
vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Bu arada tabi bazı sorunları da
şüphesiz ki bizler de elimizden gelen desteği vermek suretiyle
aşacağız. Bu noktada finans sektöründeki bazı sıkıntılar olduğunu
gördüm. Bu konuda kendilerine elimizden gelen desteği, yardımı
vermeye çalışacağız. Kendilerine inanıyoruz. Bunların azmi şüphesiz
ki bizim ihracatımızda çok çok önemli bir yer tuttu. Bu kadar kısa
zaman içerisinde, 3 yıl gibi, gerek yatırımlarıyla gerek
ihracatlarıyla hakikaten tekstil konfeksiyon sektörümüz çok önemli
bir yere sahip oldu. Şimdi de kendilerinden özellikle bunu da
istedim; Teşvik Yasası ile birlikte 49 ilimizde kendilerini
özellikle yatırıma davet ediyorum. Bu yatırımla birlikte inanıyorum
ki rekabet güçleri daha da artacaktır. Çünkü gerek bedelsiz arazi,
gerek vergi muafiyeti, gerekse SSK primlerinin düşürülmesi, gerek
enerjide yüzde 50 gibi indirimin kendilerine sağlanmış olması
rekabet güçlerini artıracaktır. Bu konuda el ele dayanışma
içerisinde inşallah 2005 yılını 2004'e göre çok daha farklı bir
başarıyla noktalayacağız. Bunun gayreti içerisindeyiz.'' -''TEKSTİL
VE HAZIR GİYİM DAHA İSTİKRARLI''- Gazetecilerin sorularını da
yanıtlayan Başbakan Erdoğan, tekstil ve hazır giyim sektörünü
stratejik olmaktan öte, aslında istikrarıyla o stratejisini
belirleyen bir sektör olarak gördüğünü ifade etti. Erdoğan, ''Daha
istikrarlı... Bu noktada yere sağlam basan, zemini sağlam bir
sektör olarak görüyorum. Türkiye'nin de şu anda en güvenilir
sektörü olarak görüyorum'' diye konuştu. Tekstil sektörünün
yeterince katma değer yaratmadığı yönünde iddialar olduğunun
hatırlatılması üzerine Erdoğan, ''Olur mu öyle şey. Ben o düşünceyi
paylaşmıyorum. Kitap olarak bakarsanız öyle görürsünüz. Ama hayatın
içerisine girerseniz öyle değil. Bu ülkede bir insanın istihdamına
dahi zemin hazırlıyorsa bu bir katma değerdir'' dedi. Bir
gazetecinin, stand-by anlaşmasının ihracatçı ve üreticilerle ne
derece örtüşeceğine ilişkin sorusu üzerine de Erdoğan, şöyle
konuştu: ''Attığımız adımlar noktasında bir defa şu anda
görüştüklerimiz, konuştuklarımızın stand-by anlaşmasıyla ters bir
yanı yoktur. Bizler zaten bu anlaşmanın çerçevesi içerisinde de
çalışma durumundayız. Karşılıklı mutabakat sağlayarak bu anlaşmayı
yaptık. Dolayısıyla bu anlaşmayı yapmış bir taraf ülke olarak buna
sadık kalmak da bizim görevimizdir.''