Başbakan ölse ne olacak?
Abone olBaşbakan'ın seçimlerden önce 'Hiç kimse korkmasın güvenceniz benim' sözlerine Gürsel Tekin sert tepki gösterdi...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, '(Seçimden)
hemen sonra Sayın Başbakan, AKP yetkilileri ve bakanların defalarca
açıklamaları vardı. 'Hiç kimse korkmasın güvenceniz benim' çok
sayıda isimlerin böyle beyanları vardı. Şimdi Sayın Başbakan ya da
yetkililer, 'sizin güvenceniziz' dediklerinde ben sormak istiyorum;
kendinizi koruyamadınız, bizi mi koruyacaksınız' dedi.
Tekin, Niza Park Otel'de düzenlenen LEO Çoğul Yönetim Çevresi 2.
konsey toplantısına katıldı.
Otele gelişinde gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını
yanıtlayan Tekin, bir gazetecinin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na
atfen basında bazı haberler var özellikle MİT yasanın oylanmasında,
'meyhaneye daha az gidin' şeklinde sözleri oldu,
bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusuna şu yanıtı verdi:
"Aslında Türkiye'nin güncel, sorularıyla ilgili soru sormanızı
beklerdim. Tabii ona da cevap vereceğim. Aslında cevap vermemiz
gereken çok önemli sorunlar var. (Seçimden) hemen sonra Sayın
Başbakan, AKP yetkilileri ve bakanların defalarca açıklamaları
vardı. 'Hiç kimse korkmasın güvenceniz benim' çok sayıda isimlerin
böyle beyanları vardı.
Şimdi, Sayın Başbakan ya da yetkililer 'sizin güvenceniziz'
dediklerinde ben sormak istiyorum; kendinizi koruyamadınız, bizi mi
koruyacaksınız. Böyle mi güvence olacaktınız sonuçta, bir hafta
ringde dayak yemiş boksörler gibi, adeta evinizden çıkamadınız.
Sonuçta, bir gece yarısı, bir kanunla kendinizi kurtarmaya
çalışıyorsunuz, kurtaramayacaksınız. Dünyanın hiçbir yerinde... Ben
şunu beklerdim; o dönem Sayın Başbakan, bakanlar bu lafları
ederken, basınımızdan medyamızdan demokrasiye inanmış
yazarlarımızın bu ne demek yahu, dünyada iktidar güvencesi diye
demokrasilerde böyle bir şey olur mu? Dünyada insanların,
bireylerin güvencesi hukuktur, adalettir.
Allah uzun ömür versin sayın Başbakan'a, bakanlara, yetkililere
yarın Allah göstermesin ölseler ne olacak? Bir Neron geldi, oraya
oturdu. Ne olacak bizim güvencemiz? Bugün Türkiye'de yaşanan
sorunların temeli de buradan kaynaklanıyor.
Tekin, "Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, "CHP, MİT
Kanununu Anayasa Mahkemesine götürsün" açıklaması oldu, nasıl
değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine şunları söyledi:
"Sayın Arınç, demeseydi biz götürmeyecektik canım. Sayın Arınç iyi
ki bizi uyarmış. Sayın Arınç'a sormamız gereken şu; kendisi de
hukukçu. Yarın pazartesi, bana eşlik edersen herhangi notere gitmek
istiyoruz. Notere gittiğimizde bir işlemin için asgari iki
saatinizin alınacağını görürsünüz. Yani herhangi bir sıradan işlem
için iki saat zamanınız alınır. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Arınç,
bu nasıl vicdandır, 15 dakika içerisinde cumhurbaşkanlığı makamında
onaylanır gelir. Şimdi insanlar 'noter' deyince, kızıyorlar. Noter
hiç olmazsa biraz bekletiyor, belgeleri bilgileri alıyor
işletiyor... İktidar zafiyetini nasıl kurtarabiliriz bir gece
yarısı operasyonuyla...
Sayın Arınç biz ne yapacağımız çok iyi biliriz. Sayın Arınç bir
hafta biliyorsunuz, iktidar yetkilileri, dayak yemiş boksörler gibi
ne yapacaklarını şaşırdılar hepsi farklı demeç verdi. Bize akıl
vermeyi bıraksınlar Türkiye'de demokrasiyi hukuku beraber
işletelim. Bu düzen ne Arınç'a ne başbakana hiç kimseye yaramaz.
Sonuç itibariyle daha dün güvence olacakları bir ortamda, bugün
kendileri bile kendilerini kurtarma peşine düştüler.
Demokrasilerde hangi kurallar varsa, o kuralların parlamentoda
olması gerektiğini ifade eden Tekin, bunun için anamuhalefet olarak
her türlü desteğe hazır olduklarını söyledi.
Tekin, Almanya Cumhurbaşkanı'nın istifasını işaret ederek, 'Almanya
Cumhurbaşkanı'nın dünkü tavrı... Aynı gün iki cumhurbaşkanın
tavırlarına bakın... Aynı gün, aynı tarih bir tanesi Almanya'da bir
gazeteciyi tehdit ettiği için istifa etmek zorunda kaldı. Bir başka
cumhurbaşkanı 15 saniye içinde karar imzaladı, gönderdi. İki farklı
demokrasi, iki farkı hukuk" dedi
"Susma sustukça sıra sana gelir" sözünü anımsatan
Gürsel Tekin, iktidarın kendini kurtarma arayışı içinde olduğunu
öne sürdü.
Tekin, bir gazetecinin "Diyanet İşleri Başkanlığı en dindar
vatandaşı seçeceği haberlerin nasıl değerlendiriyorsunuz?
sorusu üzerine, "Diyanetin böyle bir hata yapacağını
zannetmiyorum. Kimin elinde öyle bir terazi var kimin ne kadar
dindar olup olmadığını ölçecek. Eğer Diyanetin öyle bir yetkisi
varsa iktidarın şu anda bakanları ve bakan çocuklarını bir ölçsün
bakalım ne çıkacak. Öncelikle oradan başlasın" diye
konuştu.
Tekin, daha sonra toplantıda yaptığı konuşmada gençlerden çok
çalışmalarını istedi.