Başbakan o isim için talimat verdi!

Abone ol

Öldürülen Yazar Musa Anter'in oğlu Anter Anter, Başbakan Erdoğan'ın özel izniyle geldiği Türkiye'de vatandaşlığa geçmek için başvuruda bulunacağını açıkladı

Hakkında 21 yıl önce verilen "Türkiye'ye giriş yasağı" nedeniyle yurda gelemeyen, 1992 yılında öldürülen Yazar Musa Anter'in oğlu Anter Anter, bir aylık özel izinle geldiği Türkiye'de, Nusaybin'e bağlı Akarsu beldesindeki baba ocağında hasret gideriyor.

Musa ve Hale Anter'in 3 çocuğun en büyüğü olan ve 1945 yılında İstanbul'da doğan Anter Anter, yaşanan gençlik çatışmalarından dolayı 11 Nisan 1969'da babası tarafından İsveç'e gönderildiğini, 1972 yılında da bilmediği ve hala öğrenemediği nedenden dolayı vatandaşlıktan çıkarıldığını anlattı.

Bir gazetede, "konsolosluk bastı, eylemlere katıldı ve asker kaçağı olduğu için vatandaşlıktan çıkarıldığına" ilişkin haberin yer aldığını hatırlatan Anter, bu gerekçelerle hiç kimsenin vatandaşlıktan çıkarılamayacağını savundu.

"Hiçbir zaman ayrımcı olmadım, hala da ayırımcı değilim" diyen Anter, "Bir başka gazetede atılma sebeplerimden biri de asker kaçağı olduğum belirtilmiş. 1975'te bedelli askerlik yapmak için geldik. Kardeşim yaptı, bana ise cevap dahi verilmedi. Bunlar suç değil, olamaz. Ülkeye giriş yasağının neden olduğunu bilmiyorum. Vatandaşlıktan neden atıldığımı bilmiyorum" dedi.

Anter, en son Türkiye'ye 29 Ekim 1991 tarihinde geldiğini, bir hafta boyunca babasının yanında kaldığını ifade ederek, o dönemden itibaren babasının bazı kişilerce telefonla tehdit edildiğini anlattı. 1992 yılının yaz ayında bir gece babasının kendisini telefonla aradığını ve yapılan tehditler ile takiplerden söz ettiğini belirten Anter Anter, sözlerine şöyle şöyle devam etti:

"Babamla arkadaş gibiydik, her şeyimizi konuşurduk. Bazen o bana 'Ne haber enişte' derdi. Ben de ona 'İyi be ağabey' derdim. Böyle şakalaşırdık. Bir akşam Türkiye'den bilgi almak için uydu yayını almıştım. Gece tam 22.00 haberleriydi, bir baktım ilk haber 'Musa Anter öldürüldü' diye verildi. Şaşırdım, şaka gibi. Dondum. Bana en çok dokunan, en çok üzüldüğüm olay, aradan 24 saat geçmeden annem ve kardeşlerim morg önünde beklerken askerler nezaretinde babamın naaşı getiriliyor, köye atıyorlar. Bunu bir türlü kabullenemiyorum. Babamın cenazesine gelemediğim için hala o burukluğu yaşıyorum, 1997'ye kadar 3 defa Türkiye'ye geldim ve her defasında hiçbir gerekçe gösterilmeden tekrar geri gönderildim."

BURASI BENİM VATANIM

Anter, vatandaşlıktan çıkarıldıktan sonra İsveç vatandaşı olduğunu anımsatarak, vatandaşı olsa da İsveç'i vatanı olarak görmediğini söyledi. Anter Anter, şunları kaydetti:

"İsveç benim vatanım değil orada vatandaşım. Tekrar vatandaşlığa geçmek için başvurum olacak. Burası benim vatanım. İç ve dış güçler Türkiye'yi yok etmek için çok uğraştı. Bizde her şey var. Dört mevsimi bir günde yaşayabileceğin bir yer. Dünyada böyle bir yer yok ve kaynaklarımız çok. Bizi bölmek için ellerinden geleni senelerdir yapıyorlar. Bozamadılar, bozamayacaklar. 1960'larda ben 'Kürdüm' dediğin zaman ceza yiyordum. Kart- kurtlar ve inkar politikaları bitti. Zaten biz o inkar politikalarından dolayı bu günlere geldik. Şimdi 'Kürt-Türk kardeştir' diyorlar. Şimdi başladı kardeşlik. Biz de zaten bunu istiyorduk. Bizim fazla istediğimiz bir şey yok ki."

Babasının ölümünün üzerinden 20 yıl geçtiğini aktaran Anter, dönemin yetkilileri hakkında dava açacağını söyledi.

Günün Önemli Haberleri