Başbakan numara mı yapıyor?
Abone olCHP'li Kemal Anadol konuşmasında Başbakan'ı "cambaza bak numarası" yapmakla suçladı.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın, ''manipülasyon ve toplumu şaşılaştırma'' çabalarından
sonra Çankaya'ya çıkması halinde, Anayasaya göre
yargılanabileceğini savunarak,
''Turgut Özal'ın bile, ceketine iliştirilmiş dokunulmazlık dosyası
yoktu'' dedi.
Halkın, aydınların ve yazarların, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın,
cumhurbaşkanı olup olmayacağı konusunda adeta papatya falı
baktığını belirten Anadol, Erdoğan'ın, adaylığını bir sır gibi
milletten sakladığını söyledi.
Anadol, Erdoğan'ın, ''kendi adaylığı ve robot resmini çizdiği 5-6
milletvekilinin adaylığı konularında milletvekillerine ayrı ayrı
sorular yönelttiğini'' kaydetti.
Erdoğan'ın, toplumu manipüle ettiğini, şaşılaştırdığını, kafa
karışıklığı yarattığını öne süren Anadol, ''Klasik 'cambaza bak'
numarasını oynamaktadır. Güya Türkiye'nin en akıllısı Erdoğan,
millet ipin üstündeki cambaza bakarken, o da marifetini yapacak ve
cumhurbaşkanlığını kapacak'' diye konuştu.
Anadol, cumhurbaşkanı seçiminin, AK Parti'nin küçük bir ilçe
kongresinde,
ilçe başkanının kim olacağı tartışmalarına dönüştüğünü; olaya,
böyle bir
''primitif anlayışla'' bakıldığını savundu.
Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, her şeyin sütliman
olmayacağını
ileri süren Anadol, onlar için mutlu son gerçekleşmeyeceğini, sonun
başlangıcı olacağını söyledi.
CUMHURBAŞKANININ SORUMSUZLUĞU
Anadol, 1924, 1961 ve 1982 anayasalarında milletvekili
dokunulmazlığının
geniş şekilde uygulandığına işaret etti.
Milletvekili seçilmeden önce işlenen suçların da dokunulmazlık
kapsamında
olduğunu anımsatan Anadol, ''Bunun en çarpıcı örneği
Erdoğan'ın,kalpazanlık suçudur. İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı döneminde, Akbil davasında sahte bilet bastırmışlar,
havuza para aktarıp, menfaat sağlamışlar. Bunu ben değil,
Cumhuriyet savcısı iddianamesinde iddia ediyor'' diye konuştu.
Anadol, 1924, 1961 ve 1982 anayasalarına göre, cumhurbaşkanının
sorumsuz olduğuna, hakkında, yaptığı eylem ve işlemlerden dolayı
dava açılamadığına dikkati çekti.
1961 ve 1982 anayasalarına göre, cumhurbaşkanının, bu sorumsuzluğa
seçildiği tarihte sahip olabildiğini, bunun geriye doğru
işlemediğini vurgulayan Anadol, 1924 Anayasasının, cumhurbaşkanına,
seçilmeden önce de güvence sağladığını ifade etti.
''ÖZAL BİLE ÇANKAYA'YA DOSYAYLA ÇIKMADI''
Anadol, en tartışmalı cumhurbaşkanının Turgut Özal olduğunu öne
sürdü.
Ancak Özal'ın, ceketine iliştirilmiş dokunulmazlık dosyası
bulunmadığını; Cumhurbaşkanı seçildikten sonra tanımadıklarını ilan
ettikleri Özal'ın bile, Çankaya'ya dosyayla çıkmadığını belirten
Anadol, şöyle konuştu:
''Erdoğan, bu manipülasyon, toplumu şaşılaştırma çabalarından
sonra,
uygulayacağı senaryo sonunda Çankaya'ya çıkarsa, Anayasamıza göre
yargılanmaması için hiçbir neden yoktur. 276 oyla, salt çoğunlukla
cumhurbaşkanı seçilmeden önce işlediği suçlar nedeniyle Yüce Divan
bile tartışmalıdır. Ait olduğu mahkemenin önüne çıkar. 23. dönem
parlamentosu, halk o yetkiyi verirse, o Meclis aritmetiğini
oluşturursa, yeni Meclis, cumhurbaşkanını; cumhurbaşkanı, hatta
milletvekili seçilmeden önce savcılığın iddianamesine göre işlediği
kalpazanlık suçu nedeniyle yargının önüne çıkarır. Hiçbir engel
yoktur, mahkum olursa da oradan aşağı iner.Yeni parlamentonun bunu
yapmak, boynunun borcudur.
Sayın Erdoğan oraya çıkmadan önce, AKP grubu bu olasılığı
düşünmek
zorundadır. 'Yerinde dursun, başbakanlığa devam etsin' diye onun
cumhurbaşkanı seçilmesine karşı çıkan sermaye çevrelerinin bazı
isimleri de düşünmek zorundadır. 23. dönem parlamentosunun işine
karışmasınlar, ekonomik dengeler bozulacaksa şimdiden baskılarını
yapsınlar. Atatürk'ün koltuğuna oturacak, Çankaya'ya çıkacak
kişinin, dokunulmazlık dosyaları olmamasını sağlasınlar.''
''OLACAKLARI HESAP ETMELİ''
Demokrasinin sadece sandık olmadığını, sandıktan kalpazanlık
dosyası ile
çıkıp, Çankaya'da Atatürk'ün köşkünde oturulamayacağını belirten
Anadol, 'Hasan almaz, basan alır' mantığıyla bu sonucu elde
edenlerin, Türkiye'nin büyük çoğunluğuna kulak vermeyerek,
yangından mal kaçırır gibi Çankaya'ya çıkanların, olacakları hesap
etmesi gerektiğini söyledi.
''SİYASİ AHLAKA SIĞMAYAN
BUDUR''
Erdoğan'ın, Eskişehir'de dün yaptığı konuşmada, yasa görüşmelerinde
CHP'nin bir maddeyle ilgili 48 değişiklik önergesi verdiğini
belirterek, bunun siyasi etiğe sığıp sığmayacağını sorduğunu
hatırlatan Anadol, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Anamızın ak sütü gibi bu hakkı kullanırız, etik dışı bir tarafı
yok. Bu Meclisi, Erdoğan'ın isteklerine göre yönetmiyoruz. İçtüzük
bu olanağı veriyorsa kullanırız. Bu, siyasi etiğe sığar. Asıl
siyasi ahlaksızlık, Akbil dosyasıyla
beraber Çankaya'ya aday olmaktır. Siyasi ahlaka sığmayan budur.
Asıl siyasi etiğe sığmayan, 'sünnetten gelen altınlarla servetimi
edindim' diye savunma yapmaktır.
İktidara geldiğinde ise bu beraat kararını temyiz etmeyeni,
müsteşar yapmaktır.''
''İKTİDAR, MEDYA GRUPLARINI
YÖNLENDİRİYOR''
TMSF'nin aralarında Sabah gazetesinin de yer aldığı medya grubuna
el koymasına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Anadol,
hukuksal olarak bu tartışmaya katılmanın yanlış olduğunu
söyledi.
İktidarın, cumhurbaşkanı ve genel seçim öncesinde medya
gruplarını
yönlendirmek için elinden geleni yaptığını; tehdit ettiğini iddia
eden Anadol,
ekonomik ve siyasi istikrar kadar, medyadaki istikrarın da önemine
işaret etti.