Dikkat ettiniz mi,
başbakan kalabalık karşısına her çıktığında kendinin başbakan
olduğunu unutuyor…
Onun da bir başbakanı
var…
Hep ondan
bahsediyor…
Mesela dün Yozgat"taki
konuşmasında yine başbakanını övüyordu:
“Bu başbakan öyle küçük
düşünen bir başbakan değil, bu başbakan Türkiye'nin şanına yakışan,
Türkiye'nin büyük düşünmesini kendisi için ideal addeden bir
başbakan.”
Kim bu?
Sanırım başbakanın
başbakanı…
Dikkat ediyorum, başbakan
kendinden her bahsettiğinde üçüncü tekil şahıs olarak
konuşuyor:
“Bu başbakan yanlış
yapanın yanında olmaz, Tayyip Erdoğan"ı başka başbakanlarla
karıştırmayın” gibi…
Bir insanın kendinden
üçüncü tekil şahıs olarak bahsetmesi, sanırım elinde bulundurduğu
güçle kendine bile hükmetmek istemesinin sonucu…
Yoksa ne diye, bu başbakan
yerine ben diyemesin ki?
Günlük hayatta da vardır
böyle konuşanlar…
Erkek arkadaşına seni
seviyorum demek yerine, “Bu kız seni çok seviyor” diyenler, kız
arkadaşına onu ne kadar sevdiğini söylemek için “Bu adam senin için
ölür” diyenler…
Çocuklarına “Baban
dünyanın en iyi babasıdır” diyenler…
Daha bir sürü örnek
verebiliriz…
Sanırım artık bu durum
kendine güven sınırlarını tamamen aşıp başka bir boyuta geçmiş
bulunuyor…
Ben Türkiye Cumhuriyeti
başbakanının kendinden üçüncü tekil şahıs olarak bahsetmesinden son
derece rahatsızım…
Çünkü kafam
karışıyor…
Başbakan her seferinde
bağıra bağıra “Tayyip Erdoğan şöyledir, böyledir” deyince, “Başka
bir Tayyip Erdoğan daha mı var?” sorusuna “evet” cevabı almak
beni çok korkutuyor…
nsrnylmz@gmail.com