Başbakan ile PKKnın anlaşması suya düştü!
Abone olBu sözler CHP lideri Deniz Baykal'a ait. Baykal, Erdoğan'ın son sözlerini yorumladı, Başbakan'ın korktuğunu iddia etti.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, PKK'lı bir grup teröristin
gelişinin ertelenmesiyle ilgili, ''Kendi aralarında bir
ihtilaf çıkmış değildir. Her iki taraf da ne istediğini, ne
vereceğini bilmiştir. Tavizlerde bir sıkıntı yoktur. Daha ilk
adımda bunun halk tarafından nasıl bir tepki yarattığını görmüşler,
iktidar bunu sürdüremeyeceğini anlamaya başlamış ve frene
basmıştır'' dedi.
Erdoğan neler söylemişti? |
Başbakan Erdoğan Avrupa'daki PKK'lıların yurda dönüşü konusunda
şu açıklamayı yapmıştı.. ''Son yaşananları hepiniz
biliyorsunuz. 34 kişinin dönüşünde yaşananlar ortada.Arzu edilmeyen
durumlar yaşandı.DTP'ye yapılan uyarılara rağmen yaşandı.
Yaşananlar halkta ciddi rahatsızlık yarattı. Bu konunun üzerine
çalışmalar yapılacak. Onun üzerine süreç devam edecek. Biz bunu
milli birlik projesi olarak başlattık. Bir şeyi yaparken diğer
tarafı yıkamayız.
Güven bunalımı doğdu. Bu nedenle Avrupa'dan gelecek PKK'lı grubun gelişi ertelendi. Ara verelim ondan sonra süreci erteleyeceğiz.'' |
Antalya'da bulunan Baykal PKK'lı bir grup teröristin gelişinin
ertelenmesiyle ilgili, ''Bu, uzun süreden beri büyük bir
iddiayla yürütülmekte olan bir politikanın tıkandığının ortaya
çıkmasıdır'' görüşünü savunarak gelinen noktada artık
iktidarın açılım politikasını daha ileri taşıma imkanını
bulamadığını ileri sürdü.
Baykal, sözlerine şöyle devam etti:
"Şu çok açıktır ki, taraflar arasında bir uzlaşma sıkıntısı yoktur.
Ne yapacaklarına birlikte karar vermişlerdir. Birlikte bir eylem
planı hazırlamışlardır. Bunu uygulamaya gayret etmektedirler, ama
bu eylem planının daha ilk adımında ortaya çıkan toplum tepkisi,
halk tepkisi, millet tepkisi, sokak tepkisi anlaşılan programın
uygulanamayacağını ortaya koymuştur.
Kendi aralarında bir ihtilaf çıkmış değildir. Her iki taraf
ne istediğini, ne vereceğini bilmiştir. Tavizlerde bir sıkıntı
yoktur. 'Bu yeterli değil, biz bunu kabul etmiyoruz' tartışması
değildir bu... Anlaşmışlardır. Anlaştıkları programı uygulamaya
kalkmışlardır. Daha ilk adımda bunun halk tarafından nasıl
bir tepki yarattığını görmüşler, iktidar bunu sürdüremeyeceğini
anlamaya başlamış ve frene basmıştır. Şimdi bu bir sürpriz midir?
Böyle bir noktaya gelinmiş olması şaşırtıcı mıdır? Kesinlikle
değil.''
BAYKAL TEK SORUMLUNUN BAŞBAKAN OLDUĞUNU SÖYLEDİ VE
HATALARI SIRALADI.. BİR SONRAKİ SAYFADA
SORUMLU BAŞBAKANDIR
Deniz Baykal, yapılan yanlışlıkların temelinin
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, PKK terörünü reddetmeyen DTP ile
müzakere kararı almasıyla atıldığını iddia ederek, ''Bugün
gelinen nokta, bu yanlışın bizi taşıdığı noktadır. 'Efendim, işte
şov yaptılar, şark kurnazlığı yaptılar', bunların hepsi boş laftır.
İşin özü yanlıştır. İşin özünün yanlış olduğunu milletimiz
anlamıştır. Biz zaten bunu anlatmaya çalışıyorduk, ama
insanlar 'acaba' diye belki biraz daha iyi niyetle bakıyordu. Bizim
milletimiz gözüyle düşünür. Manzarayı görmüştür ve kararını
almıştır'' diye konuştu.
CHP Lideri Deniz Baykal, ''Hükümet gözünü PKK'ya dikmeyecek.
Hükümet gözünü İmralı'ya dikmeyecek. Hükümet gözünü Kandil'e
dikmeyecek. Hükümet gözünü Güneydoğu Anadolu'ya, orada yaşayan Kürt
kökenli milyonlarca vatandaşımıza dikecek. Bu vatandaşlarımız
hiçbir zaman terörü destekleyen insanlar değil. PKK'ya destek veren
insanlar değil. Onlar barış istiyorlar. Kanunların işlediğini
görmek istiyorlar'' görüşlerini ifade etti.
Bölgedeki sorunun çözümü için işsizliğin önlenmesi ve eğitim gibi
çalışmaların önemine dikkat çeken Baykal, ancak hükümetin bunları
yapmadığını savunarak şöyle konuştu:
''Dışarıdan önlerine getirilen politikayı uyguladılar. Şimdi onun
ne anlama geldiğini vatandaşımız gördü. Milletin evladını şehit
edenler bir kahraman gibi gelip sınırda bütün devlet teşkilatı
tarafından selamlanıyor, karşılanıyor, aklanıyor, elini kolunu
sallayarak geçiyor. Bu yanlış. 25 yıl mücadele ediyorsun,
şimdi Türkiye bütün müsteşarlarıyla, devlet yönetimiyle bunu
karşılıyor. Mahkemeler, savcılar yarış yapıyor tahliye etmek için.
Artık bu tıkanmıştır. Sürdürülmesinin yanlış olduğu görülmeye
başlanmıştır. Umut ediyorum Hükümet de görecektir.
KAMERA SAVUNMASI
CHP başından beri bunu söylüyor. Yazdığım mektupta da
bunu anlattım. Bu konulardaki ısrarımızın ne kadar haklı olduğu,
yaşadığımız olaylarla kanıtlanmıştır. Bizim görüşmeyerek,
daha doğrusu televizyonların kayda alması şartına bağlayarak ne
kadar doğru davrandığımız açıkça ortadır. Hiç kimse bugün
CHP'yi suçlama imkanına sahip değildir. Bizimle görüşmüş olsaydı,
biz bunu anlatacaktık. Bunu göze alamadılar. Doğru bir politika
götürdük. Kurgu yanlıştır. Yapılan yanlış milletten
dönmüştür.''