Başbakan Gül umudunu yitirmedi

Kanal 7'de İskele Sancak'a çıkan Başbakan Abdullah Gül Saddam Hüseyin'in çok büyük fırsatları kaçırdığını söyledi. İstanbul konferansı ile bölge dışişleri bakanlarını bir araya getirdiklerini ırak'a sınır güvenliği verildiğini ve bu durumun karşı ülkeye de iletildiğini anlatan Başbakan Gül, " Biz Saddam'dan BM silah dentçilerine istedikleri her konuda yardımcı olmasını istedik. Silah denetiminin başındaki kişiler ortadoğu ülkelerinin de takdir ettiği kişiler. Ama bizim tüm çabalarımıza rağmen Irak'tan ters bir cevap aldık. Bu bizi üzdü. Abdullah Gül Irak'ta savaş ve bölgede bir kriz yaşanmaması için tüm imkanları zorladıklarını belirterek " Biz Türkiye'nin savaşa girmemesi ve o bölgede yaşayan insanların sıkıntı çekmesini istemiyoruz. ilk krizde 500 bin insan göç etti. bu krizde çok daha fazla insan geleceği kesin. Biz bu insanlar yerlerinden olmasın, Türkiye'ye gelmesin istiyoruz. Barış istediğimiz için meclisten gerekli kararı alarak bu konuda önlemler almaya çalışıyoruz. Biz hala barıştan yanayız. Biz kapalı gizli uçak gönderip insanlarla görüşerek hala barış için ümitliyim. Biz savaş hazırlığı içinde değil daha yapılacak şeyler olduğu düşüncesindeyiz. BM kararları ortaya çıkacak. Rahmetli Turgut Özal o dönemde tedbirler almak istemiş ama ona karşı çıkıldığı için tedbir alınamamış akabinde de terör örgütü o bölgede kendisine yer bularak Türkiye'nin çok büyük zaiat vermesine ve insanımızın kanının akmasına yol açtı. Türk askeri savaşa girmeyecek. Bunu biz anlatıyoruz ama sanki savaşa girecekmişiz gibi yansıtılmaya çalışılıyor. Bundan sonra iki teskere konusuna gelince biz BM kararları konusunda son derece hassasız. Bundan sonraki dönemde BM kararları Irak'a bir müdahale kararı çıkarsa biz ona göre meclise gitme durumunda olabiliriz. Biz sadece barışa katkı sağlamak istiyoruz. Bu meclis kararından sonra son iki günde olumlu gelişmeler yaşanıyor. Bu adımı atmasaydık o gelişmeler de yaşanmayacaktı. Meclis gizli oturumunda yapılan konuşmaları biz kamuoyuna yansıtamayız. Çünkü ülkenin milli menfati olan bir konudur. Kapalı oturumla savaşa evet deme gibi bir düşüncemiz olmamıştır. Biz mecliste ne konuşulduğu ve yetkinin ne olduğu basına verilmiş ve herkes duymuştur. Biz sadece havaalanlarının modernizasyonu konusunda bir yetki tartışmasına gittik. Hangi hükümet görevde olursa olsun karar aynısı olurdu. Kamuoyu bunu bir şekilde izliyor. Ama biz o gelişmeleri yaşıyoruz. Biz orada doğabilecek bir krizin doğurabileceği vahim durumu ve insanların acz içinde oluşunu bizler her an yaşıyoruz. Bizim gözümüze uyku girmiyor. İnsanlar bir şekilde başka konularda uğraşır eğlenir ama biz sadece bu konuları düşünüyoruz. Bu gelişmeler bizi uykuya hasret bıraktı. Biz hala geri dönülmez noktaya gelinmemiştir.Irak ve bölge ülkeleri ile bundan sonra daha üst düzeyde de görüşebilme imkanı doğmuştur. Biz düşüncelerimizi ulusa sesleniş konuşmasıyla düşüncelerimizi halkımızla da paylaşacağız.