Başbakan Gül, Kayseri'de

Ankara-Kırıkkale-Kırşehir-Kayseri Duble Yol çalışmalarını başlatmak üzere Nevşehir'in Kalaba Beldesi'ne gelen Başbakan Abdullah Gül, akşam yemeğinde Kayserili iş adamları ve partililerle bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Başbakan Gül, Türkiye'nin bir taraftan ekonomik problemlerin çözümü ile uğraşırken, diğer taraftan da büyük bir krizle uğraştığını dile getirdi. Irak konusunun büyük bir kriz olduğunu belirten Başbakan Gül, "Tüm dünya bu konu ile ilgilenmektedir. Ama bu konunun önemi Türkiye için çok daha farklı. Çünkü Türkiye, Irak'a komşu bir ülkedir. O açıdan başkaları yerinde oturup, olup biteni beklerken Türkiye olarak barışçıl çözüm için elimizden gelen gayreti gösterdik. Bu konuda biz üstümüze düşeni sonuna kadar yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Ama bir taraftan da her kötü senaryoya karşı ülkemizi hazır hale getireceğiz. Dolayısıyla bu sorumluluk Anayasa tarafından hükümete verilmiştir" dedi. Hükümetin bir taraftan barış için gayret ve çaba gösterirken diğer taraftan Türkiye'nin milli menfaatlerini düşünmek ve tedbir almak zorunda olduğunu ifade den Başbakan Gül, "Çünkü, bizim irademiz dışında Ortadoğu'da bir savaş olursa, biz gözlerimizi kapatıp bakamayız. Çünkü, bizim sınırımız var. Biz Avrupa'da bir ülke değiliz. Afrika'da herhangi bir ülke de değiliz. Uzak değiliz, olup bitenler bizi yakından ilgilendirmektedir. Bu açıdan hazırlıklarımızı da yapmak zorundayız. Günü geldiğinde bunu bütün vatandaşlarımıza açıklıkla anlatacağım. Ama madem ki iktidardayız, madem hükümetteyiz bu görev şüphesiz bizimdir" diye konuştu. "KIBRIS'TA ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN ÇÖZÜM OLDUĞUNA İNANMIYORUM" Başbakan Gül, önümüzdeki son 2 haftanın barış açısından kritik bir hafta olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "Barış için ne yapılacaksa, bu iki hafta içerisinde yapılması gerek. Tüm dünyaya bilhassa Irak'a çağrıda bulunmak istiyorum, bu savaşı en çok önleme gücü Irak'ta vardır. Irak'ın atacağı adımlar bu savaşı ve bölge halkının zararını önleyecektir." Kıbrıs sorununa da değinen Başbakan Gül, şöyle dedi: "Türkiye Kıbrıs'ta bir çözüm arzu etmektedir. Çünkü, çözümsüzlüğün çözüm olduğuna da inanmıyorum. Ama bu kesinlikle, inanmadığımız bir şeye 'evet' diyeceğimiz anlamına kesinlikle gelmez. Bir çözüme ulaşmak için çözümün tarafı olan, her iki tarafında makul adımlar atması gerekir. Eğer bu adım sadece Türkiye'den bekleniyorsa, bu sadece Kıbrıslı kardeşlerimizden bekleniyorsa, bunun gerçekçi olmayacağını herkesin bilmesi gerekir. Müzakereler devam etmektedir. Bu müzakerelerde, Türk tarafı olumlu adımlar atmaktadır ve atacaktır. Ama aynı adımlar karşı taraftan da atılmazsa, o zaman bir anlaşmaya varmakta korkarım zor olacaktır. Ada'nın bir barış adası haline gelmesi için hepimizin gayreti gerekir. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs bu şuur içerisinde hareket etmektedir."