"Ulan"lı bir muhalefet...
Ne ayıp!
"Ulan"a karşı...
Belaltı muhalefet...
Daha da ayıp!
***
Deniz Baykal'ın başına gelenler, anlaşılan o ki etrafından hiç
eksik olmayacak. Deniz Bey, her ağzını açtığında,
"sen önce şu olanların hesabını ver" diyecekler
belli.
O sakız herkesten önce Başbakan Erdoğan'ın ağzında.
Ne diyor Başbakan:
"Bana ulan mulan diyor!"
Devam ediyor:
-Ben senin seviyene iner miyim?
***
Bravo!
Alkış!
"Ulan" bir seviyesizlik bu doğru.
Hele bu laf Başbakan'a söylenmişse...
Deniz Bey hiç kusura bakmasın ama seviyesizlikten öte
terbiyesizlik.
Ama o da ne...
"Seviyene inmem" diyen Başbakan...
Seviyeyi daha da aşağı düşürecek sözler ediyor.
-Sen hele şu malum olayın hesabını ver.
Haydaaa...
Hani seviye aşağı inmeyecekti?
***
Deniz Baykal "ulan" dedi ya Erdoğan için...
Başbakan sussa...
Ve hakikaten seviye düşürmese...
Durum 1-0 olurdu...
Ve galip gelen taraf Erdoğan olurdu.
Ama o çıkış var ya o çıkış...
Yatak yorgan çıkışı...
Kaset, komplo çıkışı...
1-0 önde olan Erdoğan'ı iki dakikada mağlup duruma
düşürdü.
Başbakan, kendi kalesine attığı golle beraberliği
sağladı.
Baykal'sa, Erdoğan'ın çok sert oyununa karşı, özür
dileyerek ikinci golü ağlara bıraktı.
Maç bitti...
Skor 2-1...