Başbakan Erdoğan'ı ağlatan sahne
Abone olKültür veBakanlığı'nca usta şair Necip Fazıl'ın doğumunun 100. yılı dolayısıyla bir program düzenlendi. Törende duygusal anlar ve ağlayan bir Başbakan vardı..
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca, Atatürk Kültür Merkezi'nde, Türk
edebiyatının usta şairi Necip Fazıl Kısakürek'in doğumunun 100.
yılı kapsamında, ''Doğumunun 100. Yılında Necip Fazıl Yılı''
programı ve ünlü şairin hayatının anlatıldığı ''Üstad'' adlı filmin
galasının yer aldığı bir etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğin
açılışında Başbakan Erdoğan'ın sesinden, Necip Fazıl Kısakürek'in
''Zindandan Mehmet'e Mektup'' adlı şiiri, törene katılanlara
dinletildi. Daha sonra konuşan Erdoğan, katen okunan şiirin kendisi
için sürpriz olduğunu dile getirerek, zaman tünelinde gidip
geldiğini söyledi. Necip Fazıl Kısakürek ile üniversite yıllarında
hatıralarının bulunduğunu ifade eden Erdoğan, ''Üstadı farklı bir
şekilde dinleme fırsatını bulduğunu'' kaydetti. YAŞADIĞI OLAYI
ANLATTI Bazılarının Necip Fazıl için ''kibirli ve gururlu''
ifadesini kullandıklarını belirten Erdoğan, Necip Fazıl ile ilgili
bir anısını anlattı: ''Milli Türk Talebe Birliği olarak üstadımıza
bir jübile yapacaktık. Bu jübilede takdimi kim yapacak diye
araştırılırken, Milli Talebe Birliği'nin Cağaloğlu'ndaki genel
merkez binasının büyük salonunda finale kalmış 2 üniversiteli genç
olarak bizleri kendisi dinliyordu. Bakalım hangisi daha iyi takdim
yapacak şeklinde... Benden önce diğer arkadaşım takdimini sunmaya
başladı. 4 sayfada sürekli öven, methiyede bulunan cümleler vardı.
İkinci A4 sayfasını bitirmişti ki, üstad asabi bir şekilde ayağa
kalktı. Mimikleri şöyle bir gidip gelmeye başladığı anda 'yeter'
dedi ve kenara aldı. Ben de şöyle avuç içi kadar kartla üstadı
takdime hazırlanmıştım. Ben de onu sundum. O kendine has üslubuyla
'Bu genç benim takdimimi yapsın' dedi. Benden bir ter boşaldı.
Çünkü, üstadı ben takdim edecektim. Bu görevi üstlendik. Jübilede
takdimi yaptık.'' Erdoğan, o yıllarda İstanbul, İzmir ve Ankara'da
Milli Gençlik geceleri düzenlediklerini ve bu gecelerde takdimi
kendisinin yaptığını anlatarak, böylece Kısakürek'i daha yakından
tanıma imkanı bulduğunu söyledi. ''KELİME HAZNEM ONUN GİBİ ZENGİN
DEĞİL'' Bugün 100. yaşında Kısakürek'i andıklarını dile getiren
Erdoğan, 'Benim de konuşma için bazı hazırlıklarım var. Ama o
kelime üstadı için söyleyecek söz bulamıyorum. Çünkü, benim kelime
haznem onun gibi zengin değil. Bu saygısızlık olacak diye
düşünüyorum'' dedi. Salondan bir kişinin, 'Sizin kelime hazineniz
de çok geniş' demesi üzerine Erdoğan, ''Sağol'' karşılığını verdi.
Erdoğan, Necip Fazıl'ı tanıdıkça, onun derin dünyasında kendilerini
farklı bulmaya başladıklarını ifade ederek, böyle buldukça da
geleceğe yönelik ufuklarının farklı bir şekilde zenginleştiğini ve
o'nun kendilerine bugünkü ufuklarını verdiğini söyledi. Necip Fazıl
Kısakürek'in ''Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya - Yüzüstü
çok süründün, ayağa kalk Sakarya'' derken, bu hedefi verdiğini dile
getiren Erdoğan, şöyle devam etti: ''Sakarya bizim için farklıydı.
Hamd olsun biz şimdi yüzüstü çok sürünen ama ayağa kalkan
Sakarya'yı gördük. İnanıyorum ki o da ebedi alemden bunu izliyor ve
görüyor. Bizler o zamanlar adeta bir ideoloji dünyası içerisinde
üstadımızı görüyorduk. Fakat şimdi Kültür Bakanlığımızın albümü
farklı. Ufkumuza ufuk katan birçok şairi izleyip, dinleyip onlardan
birçok şey alarak dünyamızı zenginleştirmenin gayreti içinde. Bu
anlayışla üstadı bugün çok daha farklı anlıyoruz, çok daha farklı
tanıyoruz.'' Erdoğan, gece ve belgeselin hazırlanmasında emeği
geçenleri kutlayarak, ''Üstadın o düşünce iklimindeki anlayışı
geleceğe taşımaya vesile olabilirsek ne mutlu. Gelecek de bir başka
geleceğe taşıyabilirse ne mutlu'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan,
Kısakürek'i rahmet ve minnetle andığını, aziz hatırası önünde
saygıyla eğildiğini kaydetti. Bu arada, Erdoğan'ın, kendi sesinden
şiirin dinletilmesi sırasında duygulandığı, törene katılan eşi
Emine Erdoğan ile bazı konukların da ağladığı görüldü. ERDOĞAN'IN
GÖZYAŞLARI Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şair Necip Fazıl
Kısakürek'in hayatının anlatıldığı ''Üstad'' filmini izledikten
sonra yaşadığı duygu yoğunluğunu, ''Vatanım, milletim için 1997'de
histiklerimle bugünkü hissiyatım aynı'' şeklinde değerlendirdi.
Atatürk Kültür Merkezi'nde filmin galasını seyreden Erdoğan'ın,
filmin sonunda gözyaşlarına hakim olamayarak ağladığı görüldü. Daha
sonra çıkışta bir gazetecinin, ''Bugün sizlerin duygulandığınızı
gördük. 1997'de bir şiir okumuştunuz. Bu akşam da Sakarya
türküsünden iki mısra okudunuz. 1997'de ne histiniz, bugün ne
hissediyorsunuz'' sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, ''1997'de
histiklerimle, bugün de yine vatanım, milletim için aynı duyguları
yaşadım, aynı hissiyatı yaşadım'' dedi. Aynı gazetecinin, ''Siz
neler histiniz'' diye sorması üzerine Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine
Erdoğan da ''Şu anda anlatamayacağım şeyler'' yanıtını verdi.
''1997 yılını tekrar mı yaşadınız'' sorusu üzerine de Emine
Erdoğan, ''Onlar da var'' dedi.