Başbakan Erdoğan'dan PKK'ya yeşil ışık!
Abone olBaşbakan Tayyip Erdoğan, MİT ile terör örgütü PKK temsilcileri arasındaki görüşmelerin gerekirse yeniden başlayabileceğini söyledi
Gündemi sarsan MİT-PKK-Öcalan görüşmelerinin deşifre olmasının ardından gelen tepkileri göğüsleyen Başbakan Erdoğan PKK ile görüşmelere yeniden yeşil ışık yaktı:
Devlet ile PKK-İmralı arasında imzalanmış ya da hazırlanmış bir protokol de asla söz konusu değil. Görüşmeler gerektiğinde tabii ki olur. MİT niye var? Bunun için var. Gerekirse git arkadaş gerekeni yap deriz."
ERDOĞAN'DAN KILIÇDAROĞLU'NA YANIT GECİKMEDİ... TIKLAYIN
Başbakan Erdoğan, Üsküp'ten dönerken uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Hürriyet gazetesinin haberine göre Başbakan Erdoğan, MİT-Öcalan-PKK görüşmelerinden, sınır ötesi operasyonlara, Alman vakıflarının teröre verdiği destekten, BDP'nin siyasi çalışmalarına dek birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.
İşte o çok konuşulacak yanıtlar....
SINIR ÖTESİ OPERASYONLAR HIZ KESMEYECEK |
Dünyanın neresinde olursa olsun terörle mücadelenin temelinde kan vardır. Bunu böyle söylemezsek kendimizi kandırırız. Şimdi sivillere sıçradı. Ama sonunda bunun bedeli var. Ama minimize etmenin de bedeli var. Biz sınır içi dışı operasyonlara devam edeceğiz |
"HAKAN FİDAN'I BEN YOLLADIM"
Erdoğan, PKK ile görüşmeleri gerçekleştiren MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a talimatı kendisinin verdiğini vurguladı:
"Görüşmelerin sızmasından şok olmadım. Sürpriz olmadı. Bu konuyu tabii ki MİT Müsteşarımız Hakan Fidan'la da konuştum. Müsteşarım kendine inandığım, güvendiğim bir arkadaşımdır. Onu oraya yalnız göndermedim. Afet Hanım ile göndermiştik. O sıralarda Eski MİT Müsteşarı Emre Taner'in rahatsızlığı vardı. Hakan Fidan sadece buna değil uluslararası anlamda beni temsil etmesi gereken kritik toplantılarda da, mesela nükleer, görev almıştır."
PKK İLE PROTOKOL YOK
Muhalefetin sık sık dile getirdiği PKK ile imzalanan protokolün gerçekçi olmadığını belirten Erdoğan, PKK ile protokol imzalandığını da kesin bir dille yalanladı:
"Protokollerden bahsediliyor. Gördüğünü söyleyenler var. Türk hükümetinin, devletinin veya benim imzaladığım veya mutabık kaldığımız bir belgeden bahsediliyor. Bu noktada özellikle belirteyim; Devlet-İmralı PKK arasında bir protokol asla söz konusu değildir. A'dan Z'ye yalandır. Böyle bir protokol yok. Yaptıkları görüşmeleri protokol diye söylüyorlar, yayıyorlar."
TERÖRE HUDUT BİRLİKLERİ SON BULACAK! |
"Ordumuz yıllardır terörle mücadele ediyor. Eksiklerimiz yok mu, tabii ki var. Erler mücadelede sağlıklı bir süreç değil. Ne kadar eğitilirse eğitilsin. Tecrübeleri olmuyor. Karşısındaki terörist yerdeki taşları bile ezbere biliyor. Ama şimdiki hudut birliklerimiz sürekli orada olacak. Gittiği yerde yıllarca kalacak. Bu 5-7 yıl civarında olacak. Özlük hakları dahil her şeyleri bulunacak. Terörle mücadele eden polisimin, askerimin ailesi de zor şartlar altında. Bir polisimin hamile eşi bana geldi, 'Bu halimle beni taciz ettiler' dedi, lojman istedi. Talimat verdim. |
BDP KÜRTLERİ TEMSİL ETMİYOR
BDP'nin "Kürtleri temsil ediyoruz" söylemini de eleştiren Başbakan Erdoğan, BDP'nin bölgede tehdit ile oy toplamasına karşın AK Parti'nin BDP'den yüzde 15 daha fazla oy aldığına dikkat çekti:
"Bazıları bilerek bazı şeyleri saptırıyor. Sanki PKK, BDP, Kürt halkının temsilcisi ve halkının savunucusuymuş gibi bir hava yaratılıyor. Şunu açıkça söyleyeyim. PKK, Kürt halkının temsilcisi değildir. Terör örgütüdür. BDP de Kürt halkını temsil etmemektedir. Eğer temsilci olsalardı Doğu ve Güneydoğu da bizden çok oy almalılardı. Ama genel toplamda bugün orada yüzde 15 daha fazla oy alıyoruz. Güneydoğu Anadolu'yu değerlendirirken sadece Diyarbakır, Hakkâri ve Şırnak'a bakmamak gerekir. Diğer illere bak. Niye görmüyorsun. Buralarda Ak Parti çok daha fazla oy alıyor.
KORKUYLA OY DEVŞİRME
Son dönemde Batman'a, Siirt'e niye yükleniyorlar. Çünkü silah zoruyla, korkuyla oy devşirmeye çalışıyorlar. Bölgedeki Kürt kardeşim korku belasına oy veriyor. Tehdit kalksın, oyları yarıya düşer. KCK Davası çok gündeme getiriliyor. Konu yargıda ama büyük bir hassasiyetle takip ediliyor. Burada dikkat edilirse en çok belediye görevlileri ve meclis üyeleri üzerinden operasyon yapılıyor. İyice bakılırsa buralara bırakın belediye hizmetlerini, yerel yönetimlerce bir şey yapılmadığını göreceksiniz. Hakkâri'ye 17 trilyon para gönderilmiş. Hükümetimiz kimseye ayrım yapmıyor. Hatta oralara özel programlar uyguluyor. Ama orada yapılmış hiçbir şey yok. Bu konuların hepsi yargıda. Büyük ihbarlar, incelemeler var. Diyarbakır Belediyesi'nde normal çalışan elemanlar eş başkan gibi yönetiyor. Ee böyle olursa orada hizmet verebilir misiniz? Ben belediye yönettim. Başkansam ben yönetirim diye çok net olarak tavrımı koymuş ve öyle yönetmiştim. Bunu yapamıyorsanız olmaz ki."
ALMAN VAKFINDAN TERÖRE DESTEK |
"Dünyada, Türkiye'de de faaliyet gösteren öyle vakıflar var ki. Bunlardan çok rahatsızım. Bir Alman vakıf var. CHP ve BDP'li belediyelerle çalışıyor. Onlarla kredi sözleşmesi yapıyor. Bu tabii vakıf adı altında aslında bir fon. Sözleşmeyi yaparken de şu müteahhit firmaya vereceksiniz diye şart koşuyor. Bu ilginç. Ama tabii teknik takipte ortaya çıkan bazı noktalar var. Almanlara zaman zaman bu konudaki rahatsızlığımızı dile getirdik. Bir sonuç alamadık. Ama rahatsız olduğumu söyleyebilirim." |
AVUKATLARA İZİN YOK
Muhalefete teröre karşı alınması gereken önlemleri müzakere etmek için çağrıda bulunduklarını ancak tüm partilerden olumsuz yanıt aldıklarını belirten Erdoğan, muhalefeti sert sözlerle eleştirdi:
"Teröristlerin yuvası Kandil. Bir süreden beri İmralı da avukatların getirdiği bilgilerden yoksun. Asrın Hukuk Bürosu diye bir yer var. Burası sürekli avukat değiştirir. Aynı avukatlar İmralı'ya sürekli gitmez. Ama İmralı'dan getirdikleri bilgileri şimdi kesildi. Çünkü bölücü örgütü İmralı'da lideri Öcalan ile görüşemiyor. İmralı'da sadece birinci derece yakınların görüşmesine izin veriliyor. BDP barışa katkıda bulunmaya hazırız diyor. Ben terörle mücadelede siyasilerle müzakereye hazır olduğumuzu açıkça söyledim. Görüşmeler gerçekleştirdik. Ancak diğer partilerden olumsuz yanıtlar aldık.
'PKK TABANIM' DİYOR
Her şeye rağmen hizmete devam ediyoruz. Hakkâri'ye 2 tane hastane yaptık. Ama ben oraya istediğim kadar doktor gönderemiyorum O zaman ne olacak. Daha geçenlerde genç bir bayan doktor geldi, 'Tehdit altındayız' dedi. Şimdi de öğretmenleri kaçırıyorlar. Amaç korku yaratmak. Hizmet aşkıyla yanan bölgeye gelmek isteyen genç öğretmeleri korkutmak. Selahattin Demirtaş, 4 Eylül'de AB'den elçilerle yemek yiyor. Orada 'PKK benim tabanım' diyor. Bu ne demek?"
ETA, IRA ÖRNEĞİ YANLIŞ
AK Parti'nin sık sık örnek gösterilen ETA ve İRA terör örgütlerini de incelediğini ancak bu terör örgütlerinin PKK ile çeşitli unsurlar açısından farklılıklar içeridiğine dikkat çeken Erdoğan, çözüm yöntemlerinin de kendine özgü olması gerektiğini vurguladı:
"Ben Beşir Atalay'ı IRA için İrlan-da'ya, ETA için İspanya'ya, her yere gönderdim. Dünyada her terör hareketini inceliyoruz. Ama kalkıp PKK'nın çözümü için ETA'yı, IRA'yı örnek almak yanlış. Sosyolojik olarak ve diğer unsurlar açısından birbirlerinden farklılar. Kalkıp saf saf konuşanlar, Sri Lanka'yı örnek gösterenler var. Kardeşim Sri Lanka ada. Ya burası? 780 bin kilometre vatan toprağı. ETA'ya gelince Başbakanları Zapatero söyledi. Topu topu 800 kişi. IRA daha farklı. Tony (Blair) ile görüştüm. O da tamamen halledemedi. Kanseri hallettim dediğin anda metastas yapması gibi bir şey."