Başbakan Erdoğan’dan önemli açıklamalar (4)
Abone olBaşbakan Erdoğan, Gezi Parkı olaylarının 27 Mayıs 1960 öncesi merhum Adnan Menderes’e kurulan tuzağın aynısı olduğunu belirterek, "Hiç kims...
Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı olaylarının 27 Mayıs 1960 öncesi
merhum Adnan Menderes’e kurulan tuzağın aynısı olduğunu belirterek,
"Hiç kimse bu süreçte tedirgin olmasın, başını eğmesin, marjinaller
karşısında hiç kimse eziklik hissetmesin. Bunlar gelip geçer. Çok
güçlü bir hükümet iş başında" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM’deki grup
toplantısında Taksim Gezi Parkı protestolarıyla ilgili önemli
açıklamalarda bulundu. Protestocular için "Bunlar özgürlük derken
başkalarının özgürlük alanına tecavüz etmişlerdir" diyen Başbakan
Erdoğan, "Niye? Bunlar Taksim’deki oteller yüzde 80 boşalmıştır. Bu
şimdi birilerinin özgürlük alanına tecavüz değil mi?" diye sordu.
İstiklal Caddesi’ndeki esnafın satışlarının da durduğuna dikkat
çeken Erdoğan, "Bira satanlar hariç" diyerek Taksim etrafında bira
satanların dışında esnafın iş yapamadığına vurgu yaptı. Gezi Parkı
protestolarına katılan gençlere seslenen Erdoğan, 19 yaşındaki bu
gençlerin daha önceki Türkiye’nin durumunu pek bilmediklerini
anlattı. Gençlerin bugün sahip olduğu özgürlüğün 10 buçuk yıl önce
rüyası bile görülemeyen bir atmosfer olduğunu belirten Erdoğan,
"Gençlerimize o kadar güvendik, o kadar güvendik ki siyasi
tarihimizde hiç örneği olmayan 3 dönem uygulamasını partimizin
uygulamasına koyduk. Şuanda da kararlılıkla uyguluyoruz" dedi.
Seçilme yaşını 18’e indirme gibi bir çalışma içinde olduklarına
vurgu yapan Erdoğan, buna karşı çıkanlara ise "18’e seçme yetkisini
veriyorsun, seçilme yetkisini vermiyorsun" diyerek tepki
gösterdi.
Gençlerin yönetime katılmasının önemine bir örnek veren Erdoğan,
"Tarihte bunun en önemli örneği Fatih Sultan Mehmet’tir" dedi.
Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet’in genç yaşta bir çağı açıp bir çağı
kapattığını hatırlattı.
Taksim Gezi Parkı’nda özgürlük isteyenlere geçmişteki uygulamaları
hatırlatan ve başörtülü kızların okullara dahi giremediğine dikkat
çeken Erdoğan, "Bir genç kızın başı örtülü olmak suretiyle okuma
hakkı yok mu, okumayacak mı? Bunları yaşayan bir baba olarak ben de
çok iyi biliyorum. Ve başörtülü kızlarımızın başörtülerinden tutmak
suretiyle onları yerlerde süründürenler acaba bunun hesabını nasıl
verecekler. İşte bu olaylarda bile maalesef çok önemli bir
yakınımın gelinini, yanında 6 aylık çocuğuyla yerlerde
süründürdüler. Kendisini taciz ettiler, çocuğunu taciz ettiler.
Bunun özgürlük mücadelesiyle uzaktan yakından ne alakası var?
Soruyorum size; bu mudur özgürlük, bu mudur çevrecilik? Ama biz
bütün bunlara sabır, sabır, sabır dedik. Kuzey Afrika’dan dönerken
İstanbul’a 2 saatte toplanan İstanbullu orada bir şey dile getirdi
aslında. Nedir o, asıl ’özgürlük budur’ dediler. Ama hukuk içinde
dediler, yasalar içinde dediler" şeklinde konuştu.
"BİZ HİÇBİR ZAMAN İNTİKAM PEŞİNDE OLMADIK"
Geçmişte yaşanan sıkıntıları salondaki partililere anlatan Erdoğan,
" ’Selamün aleyküm’ demenin, ’Elhamdülillah’ demenin aşağılanma
sebebi olduğu dönemleri yaşadık" diyerek, "Onlara göre biz
siyasetten anlamayız, sanattan anlamayız, onlara göre biz okumamış,
cahil, alt tabaka, verilenle yetinmesi gereken yani zenci bir
güruhuz. İnanın hep böyle baktılar. Bugün de aynı nazarla, aynı
gözle bakıyorlar" dedi.
"Biz Mamak zindanlarının şahidiyiz ve Mamak zindanlarında yatanları
ziyaret etmek suretiyle kuyrukta bekleyenlerdenim" diyen Erdoğan,
"Ama biz hiçbir zaman intikam peşinde olmadık. Hiçbir zaman bize
yapılanı kimseye reva görmedik" diye konuştu. Alkol düzenlemesine
de değinen Erdoğan, "Eğer alkol kullanımına düzenleme getirdiysek
bunu birilerini mağdur durumuna düşürmek için değil, mağduriyetleri
gidermek için yaptık" şeklinde konuştu. "Biz imtiyazlı sınıflar
oluşturmaya çalışmıyoruz, biz imtiyazları kaldırmaya çalışıyoruz"
diyen Başbakan Erdoğan, "Kimse kimsenin yaşam tarzına karışmıyor ve
karışmayacak. Hiç kimse diğerine dayatma yapmıyor ve yapmayacak.
Ortak noktalarda buluşacağız. Birbirimizin özgürlük alanlarına
müdahale etmeden, saygılı şekilde yaşayacağız. Bu ülkede isminin
başında sanatçı sıfatı olanlar, profesör sıfatı olanlar, gazeteci,
yazar sıfatı olanlar, kimi siyasiler, on yıllar boyunca bu milleti
aşağılamaktan, horlamaktan, topluma ayrımcılık tohumları ekmekten
lütfen derhal vazgeçsin. Gençlerin arkasına saklanarak imtiyazları
için mücadele edenler derhal bunlara son vermeliler. Gençlerimiz de
bu çevrelere karşı çok dikkatli olmalıdır" diye konuştu.
Gezi Parkı’ndan aldığı haberlere göre parkın pis kokudan
geçilmediği bilgisini paylaşan Erdoğan, "Herhalde ne demek
istediğimi biliyorsunuz. Bunlar çevrecilik adına yapıyorlar değil
mi?" diye sordu. Eylemcilerin camiye ayakkabı ile girdiklerini,
orada alkol içtiklerini, müezzini tehdit ettiklerini söyleyen
Erdoğan, bunların görüntüsünün ellerinde olduğunu belirterek
"Bunların hepsini millet görecek" dedi.
"FAİZ HORTUMUNU KESTİĞİMİZ İÇİN BİRİLERİ ÇOK RAHATSIZ OLDU"
Başbakan Erdoğan, özgürlük isteyen, demokrasi isteyen eylemcilerin
barış için uğraşan Akil İnsanlar Heyeti ile neden görüşmediklerini
sordu. Eylemlere katılan kişilerin hep aynı kişiler olduğunu
belirten Erdoğan, CHP milletvekillerinin ise polise küfrettiğini
belirtti. CHP’nin yeni anayasa istemediğini, yeni anayasa için süre
konulmasına karşı çıktığını anlatan Erdoğan, "Daha fazla özgürlük
isteyenlerin bu statüyle iç içe geçmesi büyük ironidir" dedi.
Kapitalizme karşı çıkan eylemcilere de seslenen Başbakan Erdoğan,
eylemcilerin nasıl karşı çıktıkları faiz lobisinin oyuncağı
olduklarını örnek vererek açıkladı. 2002 yılında görevi
devraldıklarında Türkiye’deki faiz oranının yüzde 63 seviyesinde
olduğunu ve 100 liradan 45 lirasının faiz lobisine gittiğini
hatırlatan Erdoğan, "Bir deyişiyle toplanan verginin o zaman yüzde
85’i faize gidiyordu. Ama bugün yüzde 15’i faize gidiyor. Bakın
nereden nereye" dedi. Türkiye’nin bugün faiz oranlarının düştüğünü
ve bu faiz oranlarından elde edilen tasarrufun 10 yıl içinde 642
milyar lira olduğunu kaydeden Erdoğan, "10 yılda milletimin 642
milyar lirası yine milletim için harcandı. Eğer 2002 yılındaki gibi
kalsaydı tam 642 milyar lira faiz lobisine gidecekti" şeklinde
konuştu.
"İşte biz hortumu kestiğimiz için birileri içeride ve dışarıda çok
rahatsız oldular" diyen Başbakan Erdoğan, olayların başladığı
zamanlamaya da dikkat çekti. 22 milyar liralık nükleer santral için
adım atıldığını, üçüncü havalimanı ve üçüncü köprü için harekete
geçildiğini hatırlatan Erdoğan, "Türkiye çok uzun yılların ardından
Uluslararası Para Fonu’na olan borcunu sıfırlıyor. Bunlara tabi
dayanamıyorlar" diye konuştu. Erdoğan, "Kimse kusura bakmasın, ağaç
diyerek, taksim gezi parkı, topçu kışlası, Atatürk Kültür Merkezi
diyerek mızrak çuvala sığmaz. Bunların hepsi İstanbulumuz için,
hepsi Taksim’in daha güzelleştirilmesi için" dedi.
Taksim Gezi Parkı protestolarını ABD’deki Wall Street Journal
eylemlerine benzetenlere de cevap veren Erdoğan, "Orada faiz
lobisinin kazandığı havadan milyarlarca dolara itiraz vardı. Bura
ise solculuk altında faiz lobisinin figüranları var" diye
konuştu.
"ŞU OLAYLAR MENDERES’E KURULAN TUZAĞIN AYNISIDIR"
CHP’nin eylemlerdeki tavrını da eleştiren Başbakan Erdoğan
konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye’de demokrasi güç kazandıkça, birileri yıllardır var olan
imtiyazlarını kaybediyor. Şu olaylar 27 Mayıs 1960 öncesi merhum
Menderes’e kurulan tuzağın aynısıdır. Bu son olaylar 1980 öncesi
karanlık senoryalarıın tekrar edilmesi girişimidir. Türkiye’de
istikrarsızlık huzursuzluk oluşturarak birileri kaybettikleri
imtiyazları geri almak istiyorlar. Ama o birileri bu kez sert
kayaya çarpmış bu kez millete toslamıştır. 28 Şubat’ta müdahale
senaryolarıyla hukuku çarptırarak, cumhuriyet mitingleriyle, 27
Nisan bildirisiyle istediklerini elde edemeyenler, kitleleri sokağa
dökerek istediklerini elde etmeye çalışıyorlar. Bu arada CHP her
zaman yaptığını yine yapmak istemiş ama bu sefer her şeyi elini
yüzüne bulaştırmıştır. Artık şimdi geri vitese takmak suretiyle
toparlama gayreti içerisindeler. 2 yıldır sokak sokak direniş
çağrısı yapan, toplumda gerilimi sürekli yükselten, Türkiye
düşmanlarıyla işbirliği yapacak kadar aklını izanını kaybeden CHP,
bu olaylarda başrolü oynamak istemiş, bunu becerememiştir. CHP
formalarıyla meydanlarda olanları gördük. CHP Genel Başkanı kendi
kurduğu tuzağa kendisi düşmüştür ve eylemlerde boğulmuştur."
"CHP ÇOK KÖTÜ BİR SINAV VERMİŞTİR"
Başbakan Erdoğan, "CHP’nin 2 haftalık süreçte tek yaptığı
eylemcilerin arkasına saklanıp onları meydana itmektir" diyerek,
"CHP çok kötü bir sınav vermiştir" dedi. Reyhanlı’ya bombalı terör
saldırısı düzenleyen ekibin içindeki bir numaralı failin dün akşam
yakalandığını da duyuran Erdoğan, saat 23.30 sıralarında Nasır
Eskiocak isimli şahsın polisin, jandarmanın ve istihbaratçıların
çalışmaları sırasında Hatay’ın Yayladağı ilçesinin sınır mevkiinde
yakalandığını belirtti.
Reyhanlı faili Nasır Eskiocak’ın şuan sorgulama sürecinde olduğunu
belirten Erdoğan, hem Reyhanlı olayından dolayı hem de Gezi Parkı
protestolarından dolayı CHP Genel Başkanı ve ekibini istifaya davet
etti.
"HİÇ KİMSE BU SÜREÇTE BAŞINI EĞMESİN"
Başbakan Erdoğan konuşmasının sonunda ise Gezi Parkı
protestolarında görüntülere yansıyan detaylara dikkat çekti. Bu
olaylar kapsamında Türk bayrağı yakıldığını, Atatürk ile terörist
başı Abdullah Öcalan’ın fotoğraflarının yan yana kullanıldığını
hatırlatan Erdoğan, "CHP işte bu eylemlerin, bu örgütlerin hamisi
olmuştur. Aynı CHP gençleri ölümden kurtaralım çağrısını
reddetmiştir" dedi. "7 ay sonra bu millet sandıkta bütün bu
provokasyonların hesabını soracaktır" diyen Erdoğan, Türkiye’nin
ekonomisine en güçlü şekilde güçlü çıkacağını kaydetti.
"Türkiye’de milli egemenliğe el uzatmak bilinsin ki kimsenin haddi
değildir" diyen Erdoğan, "Bu millet 27 Mayıs’ı ve merhum Menderes’i
unutmadı ve unutmayacak. Bu millet Merhum Özal’ı unutmadı ve
unutmayacak. Bu aziz millet 28 Şubat’ı ve merhum Necmettin
Erbakan’ı unutmadı ve unutmayacak. Bugün de bu millet en güçlü
şekilde kendisine hizmet edenlere sahip çıkıyor" diye konuştu.
Erdoğan, "Biz kimsenin karşısına yüzde 50’yi çıkarmadık,
çıkarmayız. Biz ne yaparsak hukuk içerisinde yaparız, demokrasinin
verdiği haklar içerisinde yaparız" diyerek, Ankara ve İstanbul’da
gerçekleştirecekleri mitingleri de ’sessiz yığınların sesini
duyurmak için’ yapacaklarına vurgu yaptı. Başbakan Erdoğan bu
olayların da gelip geçeceğini söyleyerek, "Hiç kimse bu süreçte
tedirgin olmasın, başını eğmesin, marjinaller karşısında hiç kimse
eziklik hissetmesin. Bunlar gelip geçer. Çok güçlü bir hükümet iş
başında. Bugün ne yaptığını bilen, nasıl adım atacağını bilen bir
kadro iş başında. Bu günleri aşacak ve hakkını ve haddini
bilmeyenlere demokratik sınırlar içerisinde haddini bildirecek bir
kadro iş başında. Bu provokatörlerin, bu teröristlerin de her an
ensesinde olacağız. Hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalamaz ve
kalmayacak. Polis katledenlerin bunu yanına bırakmayız ve
bırakmayacağız" şeklinde konuştu.
Eylemci gençlere seslenen ve artık bu eylemlere son vermelerini
isteyen Erdoğan, "Artık sağduyuya, sükunete davet ediyorum. Taksim
başta olmak üzere çeşitli yerlerde gösteri yapan ve samimi
duygularla oralara gittiğini kabul ettiğim gençleri özellikle
bunlardan ayırarak ’artık bu işi bitirin’ diyor ve gözlerinden
öpüyorum. Ama bu işleri aynen terörize ederek devam etmek
isteyenlere de diyorum ki, artık bu iş sona ermiştir. Bundan sonra
da artık bunlara tahammül yoktur. Sizleri itidale davet ediyorum"
diye konuştu.
(İHA)