Başbakan Erdoğan’dan çok önemli açıklamalar
Abone olBaşbakan Erdoğan, 17 Aralık operasyonunun Türkiye’nin büyümesini istemeyenlerin işi olduğunu söyledi. Erdoğan, bir savcının operasyonda göz...
Başbakan Erdoğan, 17 Aralık operasyonunun Türkiye’nin büyümesini
istemeyenlerin işi olduğunu söyledi. Erdoğan, bir savcının
operasyonda gözaltına alınan zanlıya, ““Efendilerinizin haberi var,
gelsin şimdi sizi kurtarsınlar” dediğini de açıkladı.
Başbakan Erdoğan, İstanbul’da yazarlar, gazeteciler ve sivil toplum
kuruluşları temsilcilerinden oluşan bir grupla görüştü. Son
günlerde yaşanan gelişmelerin ele alındığı toplantı,
Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşti.Toplantının
başında bir konuşma yapan Erdoğan, Türkiye’nin büyümesinin
birilerini rahatsız ettiğini söyledi. Erdoğan, “30 Mart seçimlerine
giden sürecin son derece meşakkatli ve zorlu olacağın aylar
öncesinden başlayarak ifade etmiştik. Esasen bizim 30 Mart
seçimlerinin sonucuna ilişkin tereddüdümüz yok. Partimizin bugüne
kadarki başarıları, milletimizin artan ilgisi 30 Mart seçimlerinin
sonuçlarını şimdiden kestirebilmemizi sağlıyor. Tüm araştırmalarda
partimizin oy düzeyini net olarak görebiliyoruz. 30 Mart’ta yine
diğer partilere göre açık ara farkla ipi göğüsleyeceğimizi
söyleyebilirim” dedi.
“YENİ TÜRKİYE ONLAR İÇİN KABUSA DÖNÜŞTÜ”
“Partimize ve hükümetimize yönelik ilginin sürekli yükselmesi belli
çevreleri rahatsız ediyor” diyen Erdoğan şöyle devam etti:
“Bu belli çevreler kavramının kimleri kapsadığını da sizler benim
kadar biliyorsunuz. Türkiye’nin istikrar ve huzur içinde büyümesi
kimi rahatsız ediyorsa bu durum kimin çıkarlarına dokunuyorsa onlar
bu süreci durdurmanın gayreti içinde girdiler. Aktif dış
politikamız, bölgemizde ve dünyada artan gücümüz menfaatleri
zedelenen çevrelerde rahatsızlık oluşturdu. Büyüyen ekonomimizin
getirdiği enerji ihtiyacı ve attığımız adımlar bu çevrelerde
rahatsızlık oluşturdu. Dış ticaretimizdeki artış, yeni pazarlara
yönelmemiz yine rahatsızlık oluşturdu. Bunun yanında içeride
gerçekleştirdiğimiz reformlar özellikle de çözüm sürecinin başarı
ile yürümesi, demokratikleşme alanında attığımız adımlar
istikrarsızlıktan çıkar sağlayan kesimleri rahatsız etti. İçeride
ve dışarıda çıkarları zedelenen kesimler süreci durdurmak için tek
tek ve ittifak halinde Türkiye ve hükümetimizi hedef aldılar. Eski
Türkiye milletimizin için kötü ama bu malum çevrelerin çıkarları
için elverişli bir ortam sunuyordu. Yeni Türkiye, milli iradenin
güç kazandığı bir ülke olurken eski Türkiye’den çıkar sağlayanlar
için de adeta bir kabusa dönüştü.”
“BUNLARIN HİÇBİRİ BİZİ YOLUMUZDAN DÖNDÜRMEDİ, BU DA
DÖNDÜRMEYECEK”
Demokrasilerde hükümetlerin millet eliyle iş başına geldiğini ve
millet eliyle görevden alındığını ifade eden Erdoğan, “1946’dan
beri demokratikleşmeye çalışan ülkemizde ne yazık ki hükümetlerin
milli irade dışı güçler tarafından tayin edildiği çok dönem oldu.
Milli irade dışı güç, sadece silahlı güç değildir. Medyanın,
sermayenin, uluslararası çıkar gruplarının hükümetler üzerinde
etkili olmaya çalıştıklarını biliyoruz. Bu kesimlerin kimi zaman da
silahlı güçlerle ittifak halinde hükümetlerin değişmesine öncülük
ettiklerine şahit olduk. 28 Şubatta sadece silahlı güç değil,
onunla birlikte STK ve medya kuruluşları ittifak halinde dönemin
siyasetini millete rağmen dizayn ettiler. Bu sorunla dönem AK
Parti’nin iktidara gelmesiyle sona erdi. Biz hükümet olarak milli
iradenin güçlenmesi, vesayetlerin ortadan kaldırılması için büyük
mücadele verdik. Hükümet dışı paylaşmaya gayret ettik. Bazıları da
aramızda paylaştığımız konular oldu. Cumhuriyet tarihinin en cesur
adımlarını attık. Çok sayıda reform yaptık. Demokrasinin tam
anlamıyla yerleşmesi, mili iradenin tüm süreçlere egemen olması
için ne gerekiyorsa bunu yaptık. Bu adımları attık, atıyoruz,
atacağız. Elbette dirençlerle karşılaştık. Süreci durdurmaya
yönelik çok sayıda komploya maruz kaldık. Ama bütün bunları yanında
hepsinin üstesinden geliyoruz. Bunların hiçbiri bizi yolumuzdan
döndürmedi, bu da döndürmeyecek” diye konuştu.
“BİR TAŞLA BİRKAÇ KUŞ VURMAK DEĞİL, KUŞ KATLİAMI YAPILMAK
İSTENMİŞTİR”
17 Aralık operasyonuna değinen Başbakan, “Yolsuzluk kisvesi altında
yapılan, aslında çok farklı boyutları olan bu operasyon, asla masum
bir hukuk işlemi değildir .Hukuki operasyon görüntülü bir paketin
içine birbirinden farklı hedefler konulmuş, bir taşla birkaç kuş
vurmak değil, kuş katliamı yapılmak istenmiştir. Operasyon daha ilk
anında itibaren medya eşliğinde ilerlemeye başladı. Bütün operasyon
dosyalarının gizlilik kaydı olmasına rağmen yargının buna uymaması
ve bunları işleme koymadan servis etmesi çok anlamlıdır. Bu
operasyona konulan isim de manidar: ‘Rüşvet ve yolsuzluk
operasyonu’. Yapılan iş tarihin en büyük yolsuzluk operasyonu
olarak sunuldu. Sabah saatlerinde itibaren yazılı görsel medyaya bu
tabirler sıkçı kullanıldı. Hemen bir algı oluşturuldu. Ardından
gizli tutulması gereken bilgi ve belge ve fotoğraflar basına
sızdırıldı. Bir merkezden düğmeye basılmışçasına muhalefet
partileri de bu topa girdi. Sabah operasyon yapıldı akşam sorgu ve
mahkeme süreci bitti adeta infaz sürecine gelindi. Medya yoluyla
tüm zanlılar suçlu ilan edildi Bir savcı, zanlı olarak çağırılan
kişiye söylediği şu: ‘2 dakika süren var anlat ve çık’. Böyle bir
mantık olabilir mi? Ne yazık ki ülkemiz bunları yaşadı. Tarihte
bunlar yaşandı. Ama şu anda da aynı şekilde böyle bir süreç
işliyor. ‘Efendilerinizin bundan haberi var, gelsin şimdi
efendileriniz sizi kurtarsın’. Zanlı olarak davet edilenlerle böyle
bir şey yöneltilebilir mi? Bunlar zaman içinde farklı şekilde medya
ile paylaşılacak. Bu insanlar muhatap oldukları konuları medya ile
zaman içinde paylaşacaklar. Operasyon hukuka aykırı şekilde
başlatıldığı gibi hukuka aykırı şekilde yürütüldü.
“EVLADIM DA OLSA”
Böyle bir operasyonla ilgili olarak önce yargı mensuplarının hukuka
uyması arttır. Yargının dışında olan eğer bir hukuksuzluk yapmışsa
gereği yapılır kim olursa olsun; evladım da olsa aynı şekilde biz
korumaya değil, hukuk arkasında durmaya gayret ederiz. Ama hedefin
bir yolsuzluk operasyonu olmadığı, hedefin bir milli irade suikastı
olduğu aşikardır. Yolsuzluk kılıfı altında birkaç nokta hedef
alınıyor ve oralarda sonuç alınmak isteniyor. Adı yolsuzluk olarak
konulan bu operasyonun arkasında ülkemin geleceği vardır, bu
ülkemin bekasına yönelik atılmış bir adımdır. Bu arada ciddi bir
ülkemin büyümesine yönelik bir suikast vardır. Birçok dev
yatırımlara girmiş ve girmekte olan girişimciler burada haklarında
dosya açılmak suretiyle henüz işlemler başlamadığı halde medyaya
bunlar verilmek suretiyle bu insanlar lekelenmiştir. Bu insanlar bu
güne kadar milyarlarca dolarlık iş bitirmiş olan insanlar bundan
sonra atacakları adımlarda acaba bu dev yatırımlarla ilgili kredi
noktasındaki durumları ne olacak. Birçok banka bu kredibilite
lekelendi anlayışı ile yaklaşırlarsa bu yatırımlar ne olacak. Bu
bir suikast değil mi. Şu anda yıllık kapasitesi 100 milyon üzerinde
olan bir 3. Havalimanı alan müteahhit firmanın adını verdiler.
Bunların dışında 3. Köprü ile ilgili aynı şekilde. Malum
muhalefetin siyasi mücadelede yapamadığını bunlar farklı yollarla
yapmanın gayretine giriyor. Bu bir küresel suikasttır de aynı
zamanda. Bütün bu atılan adımlarda işadamlarımızın mal varlıklarına
tedbir konulması yoluna gidilmesi manidar değil mi. Bunları öyle
bir noktaya getiriyorlar ki sürekli servis yaparak böyle bir
lekeleme gayreti içine giriyorlar. Hepsinden öte milletin seçtiği
hükümet ve Türkiye’nin istikrarı hedefe konmuştur” ifadelerini
kullandı.
“İTHAMLARI CİDDİYE ALDIK VE GEREĞİNİ YAPTIK”
Yolsuzluk ithamlarının ciddiye aldıklarını ve gereğini yaptıklarını
anlatan Başbakan Erdoğan, “Yolsuzluğun sadece kılıf olduğun görerek
daha kapsamlı bir saldırı ile karşı karşıya kaldığımız bilinciyle
önlemlerimizi süratle devreye koyduk. Bu olayın eğer olumlu bir
yönü varsa o da devlet içine çizmiş paralel devlet olma hevesli bir
örgütün neler yapabileceğinin millet tarafından açıksa görülmesi
oldu. Bu sürecin en önemli kazancı budur. Savcı, ardından HSYK
açıklaması tehdidin boyutlarını gözler önüne serdi. Yargı, üst
yargı diğerleri ‘Sayın Başbakan bu nokta da biraz üst perdede
konuşuyor’ diyor. Siz üst perdede bu tür yargılamalar yaptığınız
zaman, bu ülkede yürütmenin başında olanların da söyleyecek bir
şeyleri olacaktır. Biz milletin iradesi ile geldik, siz atama ile
geldiniz. Bir tarafta atama ile gelenler var, diğer tarafta
milletin seçimi ile gelenler var. Kararlarınızı verirken de millet
adına diyorsunuz. Bu millet adına nasıl bir karar olacaktır. Bu
süreçte örgütsel mantık içinde, örgüt içi hiyerarşi gözetilerek
Türkiye’de bir yargı darbesi yapılmak istendi. Egemenlik milletten
alınıp yargıya devredilmeye çalışıldı. Biz buna karşı çıktık ve
buna devam edeceğiz” dedi.
“ŞER ZANNEDERSİNİZ HAYIR OLUR”
Erdoğan konuşmasını söyle bitirdi:
“Türkiye’de hükümetler sadece sandıkla göreve gelirler, sandıkla da
görevlerinde giderler. MİLLET İradesi dışında hiçbir gücün hükümet
değiştirmesine asla izin vermeyeceğiz. Geçmişte ülkemize ağır
faturalar ödeten bir yolun açılmasına müsaade etmeyeceğiz. Karşı
karşıya kaldığımız durum Türkiye’nin istikrarını ve istikbalini
tehdit eten bir hadise. Türkiye’nin geleceğinin karartılmasına,
istikrarının bozulmasına izin vermeyeceğiz. Biz bugüne kadar
yaptığımız reformlarla aslında bir çok şeyi ortadan kaldırdık.
Talepler bizler tarafından hiçbir zaman dışlanmadı. Biz her gelen
talebi masaya yatırdık. Türkiye’de bugün hiçbir siyasi parti
partimizin yaptığı çalışmayı kendi bünyesinde yapmaz. Biz her hafta
MYK toplantımız olur, Bakanlar Kurulu toplantımız olur
istikrarsızlık asla arz etmez. Her ay MKYK toplantımız olur. Bütün
bunlar bizim istişare toplantılarımızdır. Bunun dışında konulu
olarak ilgili bakanlarımızın özellikle ilgili bakanları da
yanlarına almak suretiyle dışarıdan bir çok aydınlarımızı davet
ederek toplantılar olur. Böyle bir ağın içerisinde biz 11 yıl
hükümet ettik. Şimdi yine aynı şekilde 30 Mart hazırlığımız
sürdürüyoruz. Bütün adaylarımızı seçerken hassasiyetlere dikkat
ederek adım atıyoruz. Meselemiz şu; ülkemiz üzerinde gerçekten
küresel bir operasyon yapılma gayreti olmuştur. Ben hamd ediyorum
bu operasyon erken ortaya çıktı ve bu operasyonu da hayırlısı ile
atlatacağız .Şer zannedersiniz hayır olur. Her olanda hayır vardır.
İnşallah bu olayın sonuna ülkemiz için hayırlı olacağı
inancındayım.”
(İHA)