Başbakan Erdoğan yurda döndü
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fransa'daki temaslarında 17 Aralık'ın Türkiye'nin AB'ye tam üyelik tarihi olduğu yanılgısında olanları gördüğünü belirtti.
Fransa'daki temaslarını sona erdiren Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, bu akşam İstanbul'a döndü. Atatürk Havalimanı'nda bir
basın açıklaması yapan Başbakan Erdoğan, "Fransa'da ağırlıklı
olarak üzerinde durdukları konu, Türkiye'nin gerek nüfus, gerek
coğrafya olarak büyüklüğü. Türkiye'nin kültürel derinliklerini,
tarımla ilgili endişelerini gündeme getiriyorlar" dedi. Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı Ali Babacan, Sanayi ve Ticaret
Bakanı Ali Coşkun ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile beraberindeki
heyeti taşıyan uçak, saat 20.00 sıralarında Atatürk Havalimanı'na
indi. Erdoğan'ı havalimanında, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım,
İstanbul Valisi Muammer Güler ve Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah
karşıladı. Atatürk Havalimanı'nda bir basın açıklaması yapan
Başbakan Erdoğan, sözlerine Fransa Uluslararası İlişkiler
Enstitüsü'nün 25. kuruluş yıldönümü kutlamaları vesilesiyle
düzenlenen galasına katıldığını ve OECD'nin daimi temsilcilerine
yönelik birer konuşma yaptığını hatırlatarak başladı. Fransa'ya
gerçekleştirdiği ziyaretin, karşılıklı münasebetlerin çok daha
yakın olduğu, soru cevaplar kısmıyla birer anlam ve zenginlik
kazanan toplantılar şeklinde geliştiğini söyleyen Erdoğan,
"Paris'te yaptığım konuşmalar sonrası, Fransa'nın özellikle
entellektüel haritasını oluşturan seçkin kesimlerden Türkiye'nin
AB'ye üyeliğine ilişkin sorular ağırlıktaydı. Bu sorulara yönelik
verdiğimiz cevaplarla da, özellikle Fransa entellektüel kesiminin,
zihinlerindeki soru işaretlerine cevap bulduklarına inanıyorum"
dedi. Fransa'da, Türkiye'nin üyelik sürecine ilişkin bazı eksik
bilgi ve önyargılardan kaynaklanan endişeler olduğunu dile getiren
Erdoğan, bu kaygılara, yaptığı iki toplantıyla cevap verme şansı
bulduğunu kaydetti. "FRANSA'DA GENİŞ BİR KESİME HİTAP ETME ŞANSI
BULDUM" Fransa'nın iki önemli TV kanalına ve 4 büyük gazetesine
röportaj verdiğini belirten Erdoğan, bu röportajlarla Fransa'da
geniş bir kesime hitap etme şansı bulduğunu dile getirdi.
Ziyaretine gelen Fransa Maliye Bakanı Nicolas Sarkozy ile ikili
ilişkiler ve AB konularında ayrıntılı ve verimli bir görüşme
yaptığını da ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gerçekleştirdiğim temasların, Aralık ayına giden süreç içersinde,
ülkemizle müzakerelerin açılması yönünde müspet bir sonuç alınması
kararlılığımızı ortaya koyduğu ve ulus olarak AB ile bütünleşme
hedefimizi bir kez daha teyit ettiği inancını taşımaktayım. Bu
vesileyle Türkiye'yle müzakerelerin başlaması için Kopenhag siyasi
kriterlerini karşılama hususunda, artık kuşku kalmadığının, AB
Komisyonu tarafından 6 Ekim'de yayınlanan ilerleme raporu ve
tavsiye belgesinde ortaya konulduğuna işaret ettim." Konuşmasında,
17 Aralık tarihinin bir tam üyelik tarihi olmadığını, bunun
müzakere sürecinin başlamasına yönelik onayın verildiği bir tarih
olduğunu tekrar hatırlattığını belirten Edoğan, "Yaptığımız
görüşmelerde, 17 Aralık tarihinin adeta tam üyelik tarihi olduğu
yanılgısında olanların bulunduğunu maalesef gördüm. Bu nedenle
Aralık Zirvesi'nin AB devlet ve hükümet başkanlarına tarihi bir
sorumluluk yüklediğine işaret ettim" şeklinde konuştu. Türkiye'nin
Fransa ile tarih boyunca yakın bir ilişkisi olduğuna değinen
Erdoğan, Aralık ayına giden süreçte Fransa'nın desteğinin büyük
önem taşıdığını vurguladı. Fransa'nın Türkiye'de yatırım yapan
firmalar açısından birinci, sermaye yatırımı açısından da 5.5
milyarla 5. sırada olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, "Aramızda
siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel bir çok yönlerden müşterek
ortaklıklarımız ve ittifaklarımız var. Fransa ile özellikle
ekonomik işbirliğimiz ve diğer sahalardaki yakınlığımız, AB üyelik
müzakerelerinin başlaması ile birlikte daha canlı, daha yoğun ve
daha kapsamlı bir sürece girecektir" dedi. "OECD'NİN 2004 TÜRKİYE
İNCELEMESİ EKONOMİK GELİŞMELERİ YANSITAN OLUMLU BİR RAPOR OLMUŞTUR"
Türkiye'nin de kurucu üyeleri arasında yer aldığı İktisadi
İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'nın (OECD) Daimi Delegeler
Konseyi'nde konuşma yaptığını hatırlatan Erdoğan, "Bu toplantıda,
ülkemizin son yıllarda gerçekleştirdiği iktisadi ve ekonomik
büyümeyle istikrar hakkında kapsamlı bilgiler verdim. Dünyanın
ekonomik anlamda en gelişmiş ülke temsilcilerine verdiğim bu
bilgiler, ülkemizin izlediği ekonomik politikaların sağladığı
başarı yönlendirici olacaktır. Konseydeki temaslarım sırasında OECD
Genel Sekreteri Johnson ile de görüştük ve Türkiye'nin bu kuruluşun
faaliyetlerine destek verdiğini belirttik. Ayrıca OECD'nin 18 ayda
bir, periyodik olarak yayınladığı Türkiye İncelemesi Raporu da önem
taşımaktadır ve bu ziyaretim sırasında bu rapor da basına
açıklanmıştır. Bu raporları başta Dünya Bankası ve IMF olmak üzere,
uluslararası kuruluşlar ve finans çevreleri tarafından referans
olarak kullanılan önemli belgelerdir. 2004 yılı Türkiye incelemesi
ülkemizdeki ekonomik gelişmeleri yansıtan olumlu ve dengeli bir
rapor olarak çıkmıştır. Milletçe gerçekleştirdiğimiz ekonomik
performansın, yabancı yatırımcılar için i TV kanalına ve 4 büyük
gazetesine röportaj verdiğini bönemli bir referans kaynağı olan bu
rapora rakam yansımış olması, memnuniyet vericidir. İnanıyorum ki
önümüzdeki sürece bu rapor farklı ve anlamlı bir ışık tutacaktır"
şeklinde koştu. Fransa'da, beraberindeki bakan ve milletvekilleri
ile birlikte ikili görüşmeler yaptıklarını ve bu gelişmelerin de
dolu dolu geçtiğine dikkat çeken Erdoğan, "Bu programımızın,
Türkiye ve Fransa arasında son zamanlarda estirilen olumsuz havayı
olumlu istikamette geliştireceği inancındayım" şeklinde konuştu.
"TARIMLA İLGİLİ ENDİŞELERİNİ DİLE GETİRİYORLAR" Erdoğan, bir basın
mensubunun, "İnsan hakları çerçevesinde, Türkiye'nin hangi
konularına itiraz ediyorlar ve 17 Aralık tarihine kadar başka
temaslarınız olacak mı" şeklindeki soruya da, "Ağırlıklı olarak
üzerinde durdukları konu Türkiye'nin gerek nüfus, gerek coğrafya
olarak büyüklüğü. Türkiye'nin kültürel derinliklerini, tarımla
ilgili endişelerini gündeme getiriyorlar. Biz bunları rahat bir
şekilde çürütüyoruz. Biz Kopenhag siyasi kriterleri esas olmak
kaydıyla son 2 yıldır yoğun bir çalışma içersine girmişiz. Türkiye
Kopenhag siyasi kriterlerine ait net olarak bütün ödevlerini yerine
getirmiştir kaydı buraya girmiştir. 17 Aralık onlar için bir
testtir, bir sınavdır. Bu sınav neticesinde verdikleri sözden
dönmeyeceklerine inanıyoruz. Ay sonu itibarıyla Roma da AB
Anayasası imzalanacak. Orda bütün liderlerle birarada olacağız.
sonraki süreci o görüşmelerden sonra belirteceğiz" cevabını verdi.
Başbakan Erdoğan, başka bir gazetecinin, "Fransa'daki olumsuz
havadan sözettiniz. Ziyaretiniz sırasında bu havanın değiştiğini
gördünüz mü" sorusunu da, "Hava olumlu bir ortama dönüştü.
Entellektüel kesim, eski siyasiler, şu anda bakan ama geçmişte
Avrupa Parlamentosu'na başkanlık yapmış ve Fransa'nın geçmişinde ve
bugününde yeri olan kişilerdir. Sonuçta dağılırken hepsinin olumlu
bir noktada olduğunu gördüm ve mutlu olarak ayrıldım. Aynı şeyi
OECD'de de gördüm. Onların da bu noktadaki tavrı çok çok olumluydu"
cevabını verdi. Erdoğan, açıklamanın ardından Atatürk
Havalimanı'ndan ayrıldı.