Başbakan Erdoğan yanlış mı biliyor?

Başbakan Erdoğan'ın, 28 Ocak'ta KKTC'de yapılan mitingde, Türkiye karşıtı pankartların açılmasıyla ilgili, "Sen kimsin be adam. Ülkemizden beslenenlerin bu yola girmesi manidardir" yönündeki sözleri adayı karıştırdı. Muhalefet partilerinden "Biz besleme değiliz" tepkisi yükselirken adada bir de maaş polemiği yaşanıyor.

Erdoğan, "En düşük memur maşı 10 bin lira. Beyefendi 10 bin lira alıyor bir de bu eylemi yapıyor utanmadan" derken veriler Kuzey Kıbrıs'ta en düşük memur maaşının 1300 TL, en yüksek memur maaşının ise 6 bin TL olduğunu ortaya koyuyor. Asgari ücretin de 1300 lira olduğu KKTC'de kiralar ise yaklaşık 1000 lira.

Kuzey Kıbrıs'ta muhalefet partileri, sendikalar ve sivil toplum örgütleri yaz ortasından beri gerçekleştirdikleri eylemlerle artan bütçe açığını kapatmak için Türkiye'nin talebiyle yürürlüğe konan ekonomik tedbir paketini protesto ediyor. En düşük memur maaşının brüt 1500 TL olduğu KKTC'de üniversite mezunu bir öğretmenin maaşı net 2350 TL iken, yeni düzenleme ile bu rakam 1638 TL'ye düşürüldü. Doktor maaşının 3-4 bin TL olduğu ülkede, bakanların aldığı maaş ise 6 bin TL civarında.

EN DÜŞÜK KİRA 1000 LİRA

KKTC'nin en büyük sendikası olan Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası Başkanı Ahmet Kaplan, Erdoğan'ın açıklamalarını 'talihsizlik' olarak niteleyerek, "Kuzey Kıbrıs'ta kimse 10 bin TL maaş almıyor. Ortalama maaşlar 2-3 bin TL. Ama buradaki en düşük kira 1000 TL'den başlıyor" dedi.

ASGARİ ÜCRET 1300 LİRA

KKTC'nin 2011 bütçesi 3 milyar TL. Kişi başına düşen gelir 13.500 dolar. Asgari ücret brüt 1300 TL. Türkiye'den ithalat 978 milyon dolar. KKTC'nin Türkiye'ye ihracatı 58 milyon dolar. Resmi nüfus 268 bin ama gerçek rakamın 500 bini aştığı belirtiliyor.

ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI MUHALEFETİ KIZDIRDI

Erdoğan'ın açıklamaları Kıbrıs'ta muhalefet partilerinin çok sert tepkisini çekti. Milliyet'in haberine göre CTP Genel Başkanı ve eski Başbakan Ferdi Sabit Soyer, "Türkiye'den beslenmek istemiyoruz" dedi. Soyer, "İngiltere'nin Yunanistan'ın ve Türkiye'nin stratejik çıkarı olabilir, Kıbrıs Türk halkı kendi geleceğini belirlemek istiyor. Yurdun sahibi Kıbrıslı Türklerdir. Çıkarı değil, varlığı söz konusudur" diye konuştu.

DENKTAŞ'TAN BESLEME DEĞİLİZ TEPKİSİ

"Ben besleme değilim, Kıbrıs Türk halkı da değildir" diye konuşan DP Genel Başkanı Serdar Denktaş da Erdoğan'ın "yanlış bilgilerle dolu sözler" sarf ettiğini savundu. Denktaş, "Bu açıklamalar kabul edilemez. 50 kisinin yaptığını bütün topluma mal etmek doğru değildir" dedi.

BİZ KUKLA DEĞİLİZ

TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, Kıbrıs Türk halkının Erdoğan'ın kuklası olmadığını söyledi. "Bu açıklamalar Türkiye ile Kıbrıs Türkü arasındaki çatışmayı körükler" ifadelerini kullanan Çakıcı, "Kimse kulağımızdan ve burnumuzdan sağa sola çekerek bizleri oynatamaz" dedi.

PANKARTI AÇANLAR SOYTARI

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş da, mitingde yüzde bir bile oy almayanların açtığı pankartların Kıbrıs Türk halkının da tepkisini çektiğini kaydetti. Denktaş, "Bu soytarıların amacı Türkiye ile Kıbrıs Türk halkının arasını açmaktır. Biz de Sayın Erdoğan'dan da fazla öfkeliyiz bunlara" dedi.
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ise yorum yapmak istemediğini söyledi.

BAŞBAKAN ERDOĞAN'A HAK VERDİ

KKTC Başbakanı İrsen Küçük basın açıklamasında, mitinge tepki gösterdi ve "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın olaya ilişkin değerlendirmelerinin duyduğu derin üzüntüden kaynaklandığı görülmektedir" dedi. Cumhurbaşkanı Derviş Erdoğlu tartışmayla ilgili olarak sessiz kalmak istediğini söyledi.

İŞTE ERDOĞAN'IN TARTIŞMA YARATAN SÖZLERİ

"Kuzey Kıbrıs'ta son günlerde provokatif eylemler var. Güney'le beraber yapıyorlar. Bize 'defol' diyorlar. Türkiye'ye karşı böyle bir eyleme hakları yoktur. Benim müsteşarımın aldığı 5 milyar küsur... Beyefendi 10 bin lira alıyor bir de bu eylemi yapıyor utanmadan.
'Türkiye buradan çek git' diyor. Sen kimsin be adam... Şehidim var gazim var, stratejik olarak ilgiliyim. Kıbrıs'ta Yunanistan'ın ne işi varsa Türkiye'nin Kıbrıs'ta stratejik olarak o işi var. Ülkemizden beslenenlerin bu yola girmesi manidardır. Destekliyoruz, karşılığının olması gerekmiyor mu?"