Başbakan Erdoğan ulusa seslendi
Abone olŞehirlerimiz kapı komşusu yaptıklarını kaydeden Erdoğan, ''Hızlı trenle git gel Konya 2.5 saat olacak'' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin büyük bir ülke
olduğunu, bu büyüklüğünün gerektirdiği her adımı da içeride
dışarıda atmaya devam edeceğini belirterek, "Olumsuz
düşünmek ve karamsarlığa kapılmak için hiçbir sebep yoktur, Türkiye
hedeflerine doğru ilerlemeye devam ediyor" dedi.
Erdoğan, televizyonlardan yayımlanan "Ulusa Sesleniş" konuşmasında,
Temmuz ayı içerisinde dış politika açısından yoğun ve önemli bir
trafik içinde bulunduklarını ifade etti.
G-8 Zirvesi'ne katılmak üzere, 8 Temmuz'da gittiği İtalya'da çok
önemli etkinliklere katıldığını ve çok yararlı temaslarda
bulunduğunu anlattı.
Erdoğan, bütün bu temasların, başta Türkiye'nin AB üyeliği süreci
olmak üzere, gündemde yer alan her konuda, kayda değer sonuçlar
üreteceği konusunda ümitli olduklarını vurguladı.
Başbakan Erdoğan, "Bu vesileyle, AB müzakere sürecinde, zorluklara
rağmen ilerlemenin devam ettiği ve vergilendirme başlığının da
müzakereye açıldığı bilgisini sizlere vermek istiyorum. Bu sürecin
bazı zorlukları beraberinde getireceğini zaten öngörmüştük, şimdi
bu bilinçle ve eksilmeyen bir samimiyetle, gayretle çalışmalarımızı
sürdürüyoruz. İnanıyorum ki, her geçen gün, AB ülkeleri nezdinde,
bu gayretlerimiz daha iyi anlaşılacak ve yolumuz kısalmaya
başlayacaktır. Dünyada yaşanan son gelişmelerle birlikte,
Türkiye'nin AB üyeliğinin sadece Türkiye için değil, AB için de ne
kadar değerli olduğu daha da açık biçimde ortaya çıkmıştır. Bunun
Avrupa kamuoyu tarafından da zaman içinde daha iyi fark edileceğine
inanıyoruz" dedi.
Temmuz ayı boyunca önemli dünya liderlerinin Türkiye'de
ağırladığını ifade eden Erdoğan, "Bu ay içinde Suudi Arabistan Şura
Meclisi Başkanı ile Dubai Devlet Başkan Yardımcısı, Başbakan ve
Dubai Emiri Sayın Muhammed Bin Raşid El Maktum ile birer görüşme
yaptık. Bu görüşmelerde, Türkiye'nin Suudi Arabistan ve Dubai ile
ilişkilerine yeni açılımlar getirecek önemli konularda mutabakat
sağladık" diye konuştu.
FİLİSTİN'DE BARIŞ
Erdoğan, 16 Temmuz'da Filistin Ulusal Yönetim Başkanı Sayın Mahmud
Abbas'ı misafir ettiklerini belirterek, "Kendisine Filistinli
kardeşlerimize karşı tarihi, insani ve vicdani sorumluluğumuzun
farkında olduğumuzu ve yanlarında yer almaya devam edeceğimizi bir
kere daha ifade ettik. Ulusal yönetimin güçlendirilmesi ve Filistin
halkının sosyo-ekonomik şartlarının iyileştirilmesi konusunda her
türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu vurguladık. Bu çerçevede,
tabii ki, çok yönlü pek çok somut proje üzerinde görüş birliğine
vardık. Yine bölgede barışın tesisi konusunda, öncelikle
Filistin'in kendi iç barışının bizim için çok büyük önem taşıdığını
altını çizerek ısrarla vurguladık" dedi.
Erdoğan, "Türkiye'nin gayretlerinin devam edeceğini de
Sayın Abbas'a ifade ettik. En son Gazze'de yaşanan acı insanlık
tablosunun bir daha bölgede asla yaşanmaması için gereken her türlü
adımı atmaya kararlı olduğumuzu ifade ettik. Ayrıca, şu
hususu da bir kere daha vurgulamak istiyorum: Sayın Abbas'ın bu
ziyareti, Rum basınında yer alan ve maalesef bazı medya
kuruluşlarının da tahkik etmeden kullandıkları bazı yalan haberleri
açıkça tekzip etmesine de vesile oldu. Çünkü haberler yalandı" diye
konuştu.
TÜRKİYE SURİYE İLİŞKİLERİ
Suriye ile ilişkilerdeki tarihi iyileşmenin de devam ettiğini
anlatan Erdoğan, Halep'te gerçekleşen Suriye ziyaretiyle özellikle
Orta Doğu'daki gelişmeleri birlikte değerlendirme fırsatı
bulduklarını ve iki ülke arasındaki dostluk, komşuluk ilişkileri
yeni açılımlar kazandığını ve daha da güçlendiğini söyledi.
Suriye Devlet Başkanı Sayın Beşar Esat ile Halep'te yaptıkları
görüşmede, hem iki ülke arasındaki ilişkileri hem de bölge ve dünya
meselelerini detaylarıyla görüşme imkanı bulduklarını ifade eden
Başbakan Erdoğan, konuşmasında şunlara yer verdi:
"Memnuniyetle ifade edeyim ki, Türkiye ile Suriye arasında bütün bu
meselelere bakışta önemli bir paralellik ve uyum yaşanmaktadır. İki
ülke arasındaki bu güzel yakınlaşmanın bölgemizde ve dünyada,
komşular arası ilişkilere örnek teşkil edecek bir seviyeye
yükselmesinden büyük mutluluk duyuyorum. Ortak bir geçmişe ve
akrabalık ilişkilerine sahip iki ülkenin böyle sıcak ve dinamik
ilişkiler içinde olması, sadece bu iki ülke için değil, yıllar yılı
çatışmalarla sarsılan bölgemiz için de çok değerli bir tecrübedir.
Suriye ile bu yakınlaşmanın daha da gelişmesi, iki ülke arasındaki
işbirliği imkanlarının zenginleştirilmesi, iki kardeş halk
arasındaki bağların daha da güçlenmesi için gerekli her adımı
kararlılıkla atmayı bundan sonra da sürdüreceğiz. Suriye'ye bir
dost ve komşu ülke olarak değer veriyoruz ve bu hissiyatımızın aynı
samimiyetle Suriye tarafında da yaşatıldığından asla şüphe
etmiyoruz."
ÜLKEMİZİ SEVİYORUZ
Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: "Türkiye büyük bir ülke, bu
büyüklüğünün gerektirdiği her adımı da içeride dışarıda atmaya
devam edecektir. Olumsuz düşünmek ve karamsarlığa kapılmak için
hiçbir sebep yoktur, Türkiye hedeflerine doğru ilerlemeye devam
ediyor. Türkiye'nin, şu güzel yaz günleriyle birlikte yakaladığı
iyimser çizgiyi devam ettireceğine ve her geçen gün global krizin
etkilerinden adım adım uzaklaşacağına samimiyetle inanıyoruz.
Sıkıntılarımız elbette tümüyle ortadan kalkmamıştır ama gördük ki
en olumsuz şartlarda bile ayakta kalmayı, hızımız azalsa bile
ilerleme irademizi kaybetmemeyi artık biliyoruz. Bu ülkenin huzur
ve istikrarını asla bozdurmayacağız. Bu ülkede millet iradesinin,
demokrasinin, hukukun ve insan onurunun tartışma konusu yapılmasına
asla fırsat vermeyeceğiz. Türkiye'yi hepimizin gurur duyacağı,
dünyanın örnek alacağı bir ülke haline getirmek için bütün gücümüz
ve enerjimizle çalışmaya devam edeceğiz. Hiçbir güçlükten
yılmayacağız, hiçbir engele takılıp kalmayacağız. Mazeret, bahane,
problem değil; iş, hizmet ve proje üreteceğiz. Milletimizi asla
hayal kırıklığına uğratmayacak, umudu daima canlı tutacağız.
Hepimiz ülkemizi seviyor, bu ülkenin büyük hedeflerine ulaşacağı o
mutlu ve müreffeh yarınlara inanıyoruz."
DEV PROJELERE İMZA ATTIK
Erdoğan, televizyonlardan yayımlanan "Ulusa Sesleniş"
konuşmasında, Türkiye'nin yarınlarına damgasını vuracağına inandığı
dev projelerden ikisine özel olarak dikkat çekmek istediğini
kaydetti.
Bunlardan ilkinin enerji alanında önemli bir uluslararası ve hatta
kıtalararası proje olan NABUCCO Projesi olduğuna işaret eden
Başbakan Erdoğan, projenin imza aşamasına kadar olan gelişmelerine
değinerek, "Nihayet bu ay içinde ilgili ülkelerle birlikte bu
önemli projenin startını resmen verme mutluluğunu da yaşadık"
dedi.
Erdoğan, 13 Temmuz günü Avusturya, Bulgaristan, Macaristan ve
Romanya başbakanlarıyla birlikte, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı
Jose Manuel Barosso'nun da katılımıyla ilk resmi anlaşmayı,
hükümetlerarası zirve toplantısında imzaladıklarını anımsatarak,
"Bunu sadece Türkiye ve diğer ortak ülkeler için değil, Asya'dan
Avrupa'ya uzanan çok geniş bir coğrafyada yeni bir dostluk ve
işbirliği döneminin başlangıcı olarak görüyoruz. Bu imzalarla
Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerde de yeni bir sayfa
açılmıştır. İnşallah daha sonraki aşamalarda Ortadoğu coğrafyası da
bu projenin bir parçası haline gelecektir, umudumuz, beklentimiz bu
yöndedir" diye konuştu.
DOĞALGAZDA 4. ANA ARTERİZ
Samsun-Ceyhan petrol boru hattına yönelik çalışmalar bütün hızıyla
sürdürdüğünü ifade eden Başbakan Erdoğan, Türkmen doğalgazının
Türkiye'ye naklini ve Irak doğalgazının Kerkük-Yumurtalık Hattı'na
paralel bir boru hattı vasıtasıyla ülkemize sevkini sağlayacak
diğer önemli projelerde de önemli ilerlemeler sağlamış durumda
olduklarını dile getirdi.
Atılan bu adımların Türkiye'yi doğalgazda Avrupa'nın dördüncü ana
arteri konumuna getireceğine işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle
sürdürdü: "Türkiye-Yunanistan Doğalgaz Enterkonektörü ile başlayan,
NABUCCO projesinin hayata geçmesiyle devam eden bu sürecin sonunda
bu hedefimize ulaşmış olacağız. Ülkelerin sürekli artan enerji
ihtiyacı dikkate alındığında, enerji transferine büyük rahatlık
getirecek bu projelerin sadece bölgemiz için değil, dünya için de
ne kadar hayati projeler olduğu rahatlıkla anlaşılabilir. Bu
tablonun bizim için bir başka anlamı da ülkemiz doğalgaz
altyapısının Avrupa'nınkiyle birleşecek olmasıdır. Bu sayede Avrupa
Birliği ile enerji alanındaki ilişkilerimiz bir başka boyut
kazanacak; Türkiye Avrupa Birliği'nin enerji politikasında önemli
bir ortak haline gelecektir. İnanıyorum ki Türkiye'nin Avrupa
Birliği'nin doğal bir parçası olduğu, olması gerektiği gerçeği bu
gelişmelerle birlikte çok daha iyi anlaşılabilecektir."
NABUCCO NE KAZANDIRACAK?
Erdoğan, NABUCCO projesindeki bu ilk resmi anlaşmayı bir başlangıç
olarak kabul ettiklerini belirterek, şöyle devam etti: "Önümüzdeki
süreçte hem ilgili hükümetlerin, hem de projenin bir parçası olan
şirketlerin daha pek çok adım atması gerekiyor. Türkiye olarak bu
projenin hem ülkemize, hem de bölgemize getireceği kazanımların
farkındayız, sorumluluklarımızın gereğini de bihakkın yerine
getirmekte kararlıyız. Bu projenin getireceği yeni imkanlar, diğer
bölgesel projelere de hız kazandıracak, ilham verecektir.
Bu çerçevede, Azerbaycan, Türkmenistan, Irak ve Mısır başta olmak
üzere, Hazar ve Orta Doğu bölgelerinde bulunan kayda değer doğal
gaz üreticisi ülkelerin de zaman içinde bu bölgesel projenin bir
parçası olacaklarına inanıyoruz. Projenin ileri safhalarında İran
ve Rus doğalgazının NABUCCO boru hattı üzerinden Avrupa'ya ihracını
temin etmek için de uygun şartlar oluşturmaya çalışacağız. Yine
dünyanın en büyük doğal gaz üreticilerinden olan Katar'ın,
ülkemizde tesis edilecek bir sıvılaştırılmış doğal gaz terminali
vasıtasıyla, NABUCCO projesinin bir parçası haline gelmesini de
imkan dahilinde görüyoruz."
Marmaray'la iki kıtayı denizin altından birbirine bağladıklarını
ifade eden Başbakan Erdoğan, "Böylece Asya ve Avrupa kıtaları
kesintisiz biçimde demiryoluyla birbirine bağlanmış oluyor,
inşallah bu büyük projeyi tamamladığımızda adeta yeni bir devir
açmış olacağız. Ve yine bunun yanında bir de lastikli yani
otomobillerin de geçeceği denizaltından bir geçişin de şu anda
adımlarını atıyoruz" dedi.
Erdoğan, Türkiye'yi bir uçtan bir uca duble yollarla donatma
hedefleri doğrultusunda onlarca projeyi yine hayata geçirdiklerini,
10 bin kilometreye yakın duble yol yaptıklarını, çok ve önemli
mesafeler aldıklarını söyledi.
GİT GEL KONYA 2.5 SAAT OLACAK
Bugün yüksek hızlı tren sayesinde Eskişehir-Ankara
arasındaki seyahat birbuçuk saate inmiş durumda olduğunu anlatan
Erdoğan, şunları söyledi: "Proje hizmete açıldığında Ankara-Konya
arası da 1 saat 15 dakikaya inmiş olacak. Bunun
insanlarımıza getireceği rahatlıkları, ticari hayatımıza, kültürel
hayatımıza, turizme getireceği yeni imkanları düşünebiliyor
musunuz? Şunu hep söylüyorum; biz artık şehirlerimizi sınır komşusu
olmaktan çıkarmak, kapı komşusu haline getirmek istiyoruz.
Hani diyorlardı ya 'git gel Konya 6 saat'. Artık git gel
Konya 6 saat denmeyecek, 'git-gel Konya ikibuçuk saat'
denecek."
Erdoğan, "Başlattığımız projeleri asla bir köşede unutup çürümeye
terk etmeyeceğiz, bitirip hizmete açma sorumluluğunu da bundan önce
olduğu gibi yine üstleneceğiz" dedi.