Başbakan Erdoğan ulusa seslendi
Abone olBaşbakan Erdoğan, Ulusa Sesleniş programında rasyonel politikalar sayesinde ekonominin sağlıklı bir zemine oturduğunu söyledi. Erdoğan'ın konuşması şöyle:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ekonominin uyguladıkları rasyonel
politikalar sayesinde sağlıklı bir zemine oturduğunu söyledi.
Sadece bugünü değil, yarını ve çocukların geleceğini düşünerek,
hükümet olarak bu yıl da mali disiplini sürdürmeye kararlı
olduklarını belirten Erdoğan, "Bugün hala, el kesesinden hesapsızca
harcama yapmayı marifet zannedenlerin kucağımıza bıraktıkları
borçlarla, faizlerle boğuşuyoruz" dedi. Başbakan Erdoğan, bugün
yaptığı 'Ulusa Sesleniş' konuşmasında, bugüne kadar krizden çıkış
göstergeleriyle çok sıkıntılı dönemlerde kalan ekonominin, artık
her alanda yeni bir atılım heyecanının belirtilerini göstermeye
başladığını ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sundukları 2005 Mali
Yılı Bütçesi'nin, dinamik, akılcı, ayakları yere basan ve
disiplinli bir ekonomi yönetiminin izlerini taşıdığını ifade etti.
Makroekonomik dengeleri gözeten, bunu hiçbir zaman gözardı etmeyen
yönetim anlayışı ile ülke ve dünya gerçekleriyle örtüşen, insanı ve
sosyal politikaları merkeze alan, disiplinden taviz vermeyen bir
bütçe oluşturmanın gayreti içinde olduklarını belirten Erdoğan,
"2005 yılı bütçesi için temel aldığımız makro ekonomik hedefler,
gerçekleştirilmek üzere ortaya konmuş iddialı ama gerçekçi
hedeflerdir. Yeni bütçede Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) büyüklüğü
481 katrilyon lira olarak belirlenmiştir. Geçen yıl olduğu gibi bu
yıl da yüzde 5'lik bir büyüme hedefi öngörülmüştür. Bu yıl da
ortaya koyduğumuz hedeften daha iyisini yakalamanın azmi ve gayreti
içerisinde olacağız. İnşallah bundan sonra da rehavete kapılmadan,
gevşemeden ayaklarımızı yere sağlam basarak bu hedefleri
yakalayacağız. 2005 yılı için enflasyon hedefimiz yüzde 8'dir.
Hükümet olarak ekonomimizi tek haneli enflasyon dönemine eriştirmek
konusunda son derece kararlıyız. Ekonomimiz uyguladığımız rasyonel
politikalar sayesinde sağlıklı bir zemine oturmuştur ve inşallah
Türkiye bir daha yüksek enflasyon dönemlerine geri dönmeyecektir"
dedi. Son iki yıldır sağlanan mali disiplin ve dikkatli bir
yönetimle bütçe açığının GSMH'a oranının hızla düştüğünü ve düşmeye
de devam ettiğini belirten Erdoğan, 2001 yılında yüzde 16.5 olan
bütçe açığının GSMH'ya oranının, 2004 yılında yüzde 8 civarına
indiğini, önümüzdeki yıl bu oranın yüzde 6.1'e düşürülmesinin
hedeflendiğini ve buna göre, 2004 yılı sonunda 34 katrilyon lira
olmasını bekledikleri bütçe açığının, 2005 yılında 29.1 katrilyon
liraya düşürmeyi planladıklarını kaydetti. 2004 yılı bütçesinde 66
katrilyon lira olarak öngörülen faiz ödemelerinin yıl sonunda 58.5
katrilyon lira civarında gerçekleşmesini beklediklerini ifade eden
Erdoğan, "Bu çerçevede, faiz ödemelerinin 2005 yılında da aynı
şekilde azalmaya devam etmesini ve 56.4 katrilyon liraya kadar
inmesini öngörüyoruz. Hükümet olarak faiz giderlerinin bütçe
içindeki payında önemli ölçüde azalacağının, yatırımların payında
da ciddi bir artış gerçekleşeceğinin beklentisi içindeyiz. Bu hedef
son derece önemli, umut veren bir gelişme hedefidir. 2005 yılında
konsolide bütçe yatırım harcamalarında yüzde 37 oranında reel artış
öngörüyoruz. Ancak Türkiye'nin yeni yatırımlara imkan ve kaynak
bulabilmesi için, mutlaka üzerindeki fazla yüklerden kurtulması,
kamudaki israfı ortadan kaldırması gerekmektedir. Bugüne kadar har
vurup harman savrulan kamu kaynaklarının mutlaka mali bir disipline
ve rasyonel bir düzene kavuşturulması gerekiyordu. Hükümet olarak
biz bu yıl da, sadece bugünü değil; yarını da, yani çocuklarımızın
geleceğini de düşünerek bu mali disiplini sürdürmeye kararlıyız"
şeklinde konuştu. Erdoğan, bu anlayış doğrultusunda, kısa sürede
tamamlanacak kamu yatırımlarına öncelik verileceğini, sosyal
nitelikteki harcamaların arttırılacağını, kamunun küçültülmesi
politikasına devam edileceğini ve kamu harcamalarının sağlam gelir
kaynaklarına dayandırılacağını belirtti. Bugüne kadar milletin
kendilerine emanet ettiği her kuruşun, mutlaka amacına uygun
kullanılması için kılı kırk yaran bir hassasiyet içinde olduklarını
ve bu hassasiyetlerinin bundan sonra da devam edeceğini vurgulayan
Erdoğan, "Toplumumuzun mali bakımdan imkanları kısıtlı kalmış,
yıllardır ihmal edilmiş kesimlerini bir an önce hak ettikleri
refaha kavuşturmak en büyük hedefimiz. Ama bu hedefe, bugünden
yarına ulaşamayacağımızı da hepimiz biliyoruz. Artık, sağlam
kaynaklara dayanmayan bir israf ve göz boyama ekonomisinin nasıl
geri teptiğini milletçe çok iyi öğrendik. Bakın bugün hala, el
kesesinden hesapsızca harcama yapmayı marifet zannedenlerin
kucağımıza bıraktıkları borçlarla, faizlerle boğuşuyoruz. Onun
için, biz hiçbir zaman, sağlam kaynağı olmayan popülist vaatlere ve
uygulamalara tevessül etmedik. Ama, gerçekten sıkıntıda olan,
dertlerini ve çaresizliklerini ta yüreğimizde duyduğumuz çok dar
gelirli vatandaşlarımızın çok acil, çok hayati ihtiyaçlarını
karşılamayı da boynumuzun borcu olarak görüyoruz. Dertlere bir
nebze deva olmak, yaraları sarmak, ocakları şenlendirmek adına
imkanlarımızı zorluyoruz. Bu anlayışımızın bir gereği olarak iki
yıldır sürdürmekte olduğumuz sosyal yardımlarımız 2005 yılında da
önemli oranda artarak devam edecektir. Türkiye'nin birikmiş
problemleri ve uygulamak zorunda olduğumuz sıkı ekonomik program
nedeniyle bu güzel noktalara ancak adım adım ilerleyebiliyoruz"
dedi.