Başbakan Erdoğan o sanatçıya kızdı
Abone olBaşbakan Erdoğan, Kral FM'de konuştu MHP'ye çattı Baykam'ın sözlerine sert çıktı. İşte Erdoğan'ın sözleri;
Başbakan Erdoğan, cuma günkü miting öncesi Diyarbakır'la
ilgili ilk kez konuştu. Erdoğan, "Ankara'da ne konuştuysam
Diyarbakır'da da aynısını konuşurum" dedi. Erdoğan, "evet diyen
vatan hainidir" diyen Baykam'a "Böyle bir sanatçı anlayışı olur mu?
Bu nasıl bir kafa?" diye yanıt verdi.
Başbakan Tayyip Erdoğan referanduma 11 gün kala Kral FM'in canlı
yayınında Gezegen Mehmet'e konuk oldu. Erdoğan, programda hayır oyu
kullanacağını söyleyen ve evet oyu kullananları hain ilan eden
Baykam'a tepki gösterdi. İşte Erdoğan'ın programdaki sözleri:
"Eveti anlıyorum da, hayır diyenlerin neye hayır
dediğini anlayabilmiş değilim. Millet kendi anayasasına hayır der
mi? Çok ciddi bir bilgi kirliliği var. Metnin içeriği
bilinmiyor. Dünyada bu tür anayasa değişiklikleri bir bütün olarak
oylanır. Bu bir parti oylaması değildir. Ana muhalefet
partisi kapağını açmadan görüşecek bir şeyimiz yok dedi.
CHP şunu söyledi. İki maddeyi çıkaralım diğerlerinin tamamına evet
deriz. Anayasa Mahkemesi ve HSYK ile ilgili Anayasa Mahkemesi'ne
götürdünüz mü? Anayasa Mahkemesi de paketi onaylayarak sundu. Paket
önümüzde. yargıya saygınız varsa bu karara niye saygı
duymuyorsunuz?
YARGIÇLAR DEVLETİNDEN KURTULMALIYIZ
Yargıçlar devletinden bizim kesinlikle kurtulmamız lazım. Ona giden
yola asla fırsat vermememiz lazım. Bu çalışmada kim var? AK Parti
var. Kasıtlı olan yaklaşım bilgi kirliliğini oluşturuyor.
MHP lideri konuşurken, arkasındaki fonda bununla alakası
olmayan başlıklar var. İşte yolsuzluk, hukuksuzluk diyor.
Paketle ilgili bir şey olsun arkanda, bunlar yok.
BAZI YARGI KARARLARI SİZİ ÇILDIRTIR
Biz hükümet olarak bir adım atacağız. O adımı atamıyoruz. Millet
kendi iradesinin gasp edilmesinden rahatsız oluyor. Yolsuzluklara
şuna buna fırsat verme. 1991-1992'de borcumuz 22 milyar dolar.
Telekom özelleştirmesi yapılıyor. 25 milyar dolar fiyat veriyorlar.
O zaman Telekom satılsa artı haneye 3 milyar dolar yazılacak.
Danıştay ve Anayasa Mahkemesi engellediler.
İstanbul'daki İETT garajını Büyükşehir Belediyesi satışa çıkardı, 1
milyar dolar fiyat verdiler. İş uzayınca Dubaili firma ihaleden
çekildi. Şimdi gidin 500'e satamazsınız. Bu farkı Danıştay
üyeleri ödeyecek mi? O arazi bir garajdı onun yerine bir
rezidans yükselecek istihdam olacaktı. Alsancak Limanı da 1.5
milyar dolara gitmişti. İtirazla 30 ay salladılar. Adam gitti, Pire
Limanı'nda yatırım yapıyor. Öyle önümüzde yargı kararları var ki,
sizi çıldırtır. Temsil ettiğim partimden dolayı bana böyle
yaklaşamazsın. Kalkıp siyasi faturasını yargı ödemiyor ki.
KABİNEDE KİMSE GÖRÜŞME YAPAMAZ
Öcalan'la görüşme iddiası bir hakarettir. Öcalan'la, bölücübaşıyla
ilgili o süreci en iyi bilen bizden önceki yönetimdir. O
zaman idam vardı. İdamdan kimler kurtardı, o da belli.
Bizden önceki koalisyon hükümeti kurtardı. Parlamentodan da
istedikleri şekilde geçirilmiştir. Kalkıp hala hangi yüzle bize
fatura kesmeye çalışıyorlar anlamakta zorluk çekiyorum. Nasıl olsa
Ecevit öldü, parlamentoda gücü olmayan Yılmaz var. Kendisi grubu
olan lider olarak fatura kesiyor. Televizyonda izledim
Ecevit 6.5-7 saatlik toplantı sonrasında açıklama yapıyor.
Verdiğimiz sözü yerine getirmek için idamı erteledik diyor. Bahçeli
de Başbakan gerekli açıklamayı yaptı diyor. Burada üç imza
var idamın ertelenmesiyle ilgili. Bu imzalar elimizde belge olarak
duruyor, nereye kaçıyorsun. Bahçeli iddiasını ispatla
mükelleftir. Erdoğan, hangi terör örgütüyle nerede görüşmüş bunu
ispat etsin. Hükümette benim kabinemde kimse böyle bir görüşme
yapmamıştır, yapamaz. Benim bilgim olmadan yapamaz. Burada siyasi
bir kimlikle kimseyle görüşme yapılmamıştır. Devletin
isihbari örgütleri herkesle görüşür. Niçin yapar? Terörle
mücadelede süreci ülkenin lehine çevirmek için yapar. Bunu TSK
mensupları da yaptı. Bunlar söyleniyor. Kalkıp da Erdoğan'a,
arkadaşlarına böyle bir çamur atmaya yönelirseniz, o çamur sizin
üzerinizde zaten var daha da artar.
ERDOĞAN'DAN DİYARBAKIR'DA NE SÖYLEYECEK?
İŞTE CEVABI;
ANKARA'DA NE KONUŞTUYSAM...
Ankara'da ne konuştuysam Diyarbakır'da da aynısını konuşurum.
Tunceli'de genel aftan bahset, İstanbul'a gelince ben onu demek
istememiştim de, manevra yap. Bizim kitabımızda manevra yok, ilke
var. Dil konusu resmi dilde tek dil. Yoksa herkes ana dilini
istediği gibi konuşur. Şu anda cezaevinde kendi ana diliyle
konuşuyor. Ama resmi dil olarak Türkçe dışında konuşmadık, vaatte
de bulunmadık. Bunu Diyarbakır'da da söylesem aynısını
söylerim.
BDP NE GETİRDİ, KURU LAF
Türkiye'yi kucaklayan bir kimliğe sahip tek partiyiz. Kürt kökenli
vatandaşa yakınlığım, Türk kökenli vatandaşa yakınlığımdan farklı
değil. Benim Kürt kökenli vatandaşlarıma yönelik BDP ne getirdi,
sadece kuru laf başka bir şey yok. Bölgesel milliyetçiliğe de
karşıyız. Hizmetleri göremeyen göz benim vatandaşımda yoktur.
Türkiye'de en ciddi hizmeti alan illerden biri Tunceli'dir. Tunceli
Üniversitesi'ni de kurduk. Herhangi bir ayrım yapmadık. İfade
ettiğiniz partiyi ben hiçbir zaman Kürt kökenli vatandaşların
temsilcisi olarak görmüyorum. Birileri bizi parçalamak istiyor, bu
oyunu hep beraber bozmak lazım.
(Balyoz soruşturması) Muhalefet bu konuları çok iyi bilir. Konu
zaten yargıda. Yargıda olan süreçle ilgili bizim söyleyeceğimiz
hiçbir şey yoktur. Yargı yürütmeye görevlendirme yapınca emniyet de
görevini yerine getirir.
'24 SAAT GEÇMEDEN ÇARK EDER' DEDİM
Genel af diyorsunuz, bundan sonra da 'buna filanca dahil
değil' diyorsunuz. Genel af gündeme gelirse A'dan Z'ye
herkes dahildir. Beni ilgilendiren şurası. Ülkemde 7 bin
şehit var. Ey Kılıçdaroğlu onlara hesabı nasıl vereceksin?
Biz bu parlamentoda olduğumuz sürece böyle bir şey geçmez, geçemez.
Yatırım aslında 2011 seçimlerine yönelik. 2011'de de bu rüşvet-i
kelam zaten karşılık bulmayacaktır. CHP tabanında da tepki başladı
zaten. Arkadaşlarımla sohbet ettim. Bak söyledi 24 saat
geçmeden çark edecek dedim. Kayseri mitingine giderken çark
etti. Yapıda da bu var. 'Ben aday değilim' de dedi.
Baykal'ı ziyaret etti, aday olmadığını açıkladı. Ertesi gün
'adayım' dedi. Bütün bu gerçekler ortada.
HEP BERABER OTURALIM AMA GÜVEN VERMİYOR
(Türban sorunu) Bugünden tezi yok diyorum. Eğer özgürlüklerin
egemen olduğu bir Türkiye diyorsak ve egemenlik kayıtsız şartsız
milletin ise, başörtüsü sorununu 'ben çözerim' diyorsa sayın
Kılıçdaroğlu, hep beraber oturalım, 13 Eylül'de konuşalım bitsin bu
zulüm. Güven vermiyor. Bu da bir rüşvet-i kelam.
BU NASIL BİR KAFA?
(Hayır diyen sanatçılar) İsimleri duydukça kimin ne söyleyeceğini
anlayabiliyorum. İçerikle ilgili çok bilgileri yok. Kusura
bakmasınlar, önyargıları olan isimler. Niçin hayır diyeceklerini
sorunca açıklamaları mümkün değil. Çünkü okumuyorlar. Bu
sanatçıların birçoğu yaptığımız yatırımlarda gelip gösteri yapan
tiplerdi. Muhsin Ertuğrul'da 'muhteşem tiyatro sahnesi yapacağız'
dendiğinde de gösteri yapan tiplerdi. Bakıyorsun 'vatan hainidir'
diyor, şu ifadeye bak. Böyle bir sanatçı anlayışı olur mu?
Böyle bir sanatçı kafası olur mu? Bu nasıl bir kafa? Sen nasıl
kalkarsın da hem demokrasiye inanacaksın, hem de evet diyene vatan
haini diyeceksin? Biz onların düştüğü yanlışa düşmeyiz.
Evet diyenlere teşekkür ediyorum.