Başbakan Erdoğan güvence verdi

Erdoğan, Siyasi Grup Başkanları toplantında Türkiye-AB ilişkilerine yönelik bir sunum yaptığını açıklayarak, bu sunumda, Türkiye'nin 41 yıllık AB sürecine değindiğini belirtti. Kopenhag siyasi kriterlerinin karşılanması konusunda herhangi bir eksik kalmadığını vurgulayan Erdoğan, AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Gunter Verheugen'in de, "masada bir şey kalmadı" ifadesiyle bunu tasdik ettiğini hatırlattı. Uyum yasalarının ardından uygulama alanında yoğun çaba sarfettiklerini belirten Başbakan Erdoğan, uygulama yasalarının bir zihniyet değişimini gerektirdiğini ve bunun da kolay olmadığını belirtirken, müzakere sürecinde bu alanda da mesafe alınacağını umduğunu kaydetti. Başbakan Erdoğan, günlerdir Türk ve Batı medyasında gündemden düşmeyen zina tartışmalarına da değindi. 'Zina' sözcüğünü kullanmaktan çekinen Erdoğan, ceza kanunu taslağı içinde olmayan, hatta meclisten geçen ve kanunlaşmış durumdaki maddeler içinde dahi olmayan bir konunun sürekli gündeme getirildiğini, Batı ve Türk kamuoyunun meşgul edildiğini söyledi. Türkiye'de, parti üst kurullarında konuyu değerlendirdiklerini ve gerekli adımların atılacağını daha önce ifade ettiğini hatırlatan Erdoğan, Pazar günü parlamentonun toplanması için Meclis Başkanlığı'na başvurduklarını söyledi. 5 kanunun çıkarılması konusunda adımlar atıldığını belirten Erdoğan, bunları, "istinaf mahkemeleri kanunu, hukuk usulü muhakemeleri kanunu, Türk ceza kanunu, ceza muhakemeleri usulü kanunu infaz yasaları" olarak sıraladı. İstinaf mahkemeleri, hukuk usulü muhakemeleri kanunu ve ceza kanunun son maddelerine kadar görüşülerek ardından komisyona çekildiğini kaydeden Erdoğan, söz konusu kanunların birbirini tamamlayıcı nitelikte olması nedeniyle eş zamanlı olarak bu kanunları çıkarmak istediklerini söyledi. Pazar günü ilk 3 kanunun yürürlük maddelerinin de çıkacağını belirten Erdoğan, zina konusunun ceza yasası içinde yer almayacağını, diğer iki kanunun ise meclis açıldıktan sonra görüşüleceğini kaydetti. "DERSİMİZİ YAPTIK" Basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, 17 Aralık'ta Türkiye'ye müzakere tarihi verileceğinden emin olup olmadığının sorulması üzerine, "Biz dersimizi iyi çalıştık, dersimizi yaptık. Verilen ödev yerine getirildi. Kopenhag kriterleriyle ilgili uyum yasaları halledilmiştir. 'Evet'i almamak için hiçbir neden kalmadı" dedi. Bir gazetecinin, din farkının Türkiye'nin üyeliğiyle bağlantısı konusundaki sorusunu yanıtlayan Erdoğan, Türkiye'nin Müslüman bir ülke olduğunu ve AB ülkelerin de tamamına yakının Hıristiyan olduğunu ifade ederek, "Evet, bu yönden farklıyız. Ama AB'nin esasında çok kültürlülük içinde birlik yatıyor. AB Hıristiyan kulübü değil. Farklı medeniyetleri bir arada yaşatma azmi içinde oluşmuş ve bugüne gelmiştir. Gelecekte, medeniyetlerin buluştuğu bir adres konumuna gelecektir" dedi. Bir gazetecinin AK Parti'nin "gizli gündemi olup olmadığını" sorması üzerine Erdoğan, "Gizli ajanda tutmayı sevmeyen bir liderim. Gizli ajandaları olanlara da olumsuz bakarım. Partimiz din eksenli olmadığını açıklayarak ortaya çıkmış ve yaptıklarıyla da bunu kanıtlamıştır. Laiklik din düşmanlığı değil, farklı inançlara eşit uzaklıkta olmak ve bu inançların yaşanması noktasında güvence sağlamaktır" dedi. Erdoğan, hükümet ile ordu arasında bir sorun yaşanmadığını da belirterek, her ikisinin de anayasal kurumlar olduğunu ve Anayasa'da tanımlanan görevlerini yerine getirdiklerini kaydetti.