Başbakan Erdoğan Brüksel'de
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Parlamentosu Siyasi Grup Başkanları Konferansı'na katılmak üzere özel uçak ''ATA'' ile saat 19.35'de Brüksel'e gitti.
Başbakan Erdoğan'ı Esenboğa Havaalanı'ndan Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Devlet Bakanı Beşir Atalay,
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki
Ergezen ve Ankara Valisi Kemal Önal ile öteki yetkililer uğurladı.
Erdoğan ile birlikte, eşi Emine Erdoğan, Devlet Bakanı Mehmet Aydın
ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile bazı milletvekilleri de Belçika'ya
gittiler. AB'YE ÜYELİK İÇİN TÜRKİYE OLARAK 2 YILDIR SEFERBER OLMUŞ
DURUMDAYIZ'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Avrupa Birliği'ne
üyelik için Türkiye olarak 2 yıldır seferber olmuş durumdayız''
dedi. Başbakan Erdoğan, Brüksel'e hareketinden önce, Esenboğa
Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Brüksel'de yapılacak Avrupa
Parlamentosu Başkanlar Konferansı'na, parlamentodaki tüm siyasi
grup başkanlarının katılacağını söyledi. Erdoğan, toplantı
münasebetiyle Türkiye Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin içinde
bulunduğu aşamaya dair görüşleri ortaya koyan bir konuşma
yapacağını ifade etti. Erdoğan, AB ile ilişkilerde temel önceliğin
''Aralık ayındaki AB zirvesine Türkiye ile gecikmeksizin katılım
müzakerelerinin açılması kararının alınmasını sağlamak'' olduğunu
belirterek, şöyle konuştu: ''Bu kararın alınmasını sağlamak için
Türkiye olarak 2 yıldır seferber olmuş durumdayız. Bunun çok açık
ispatı da, 2 yıl içerisindeki bütün bu yasalar çerçevesindeki
attığımız adımlar ortadadır ve bütün reform paketi neyi
gerektiriyorsa bunların hepsini tek tek çıkarttık. Bütün enerjimizi
ve kaynaklarımızı adeta bu amaca ulaşmak için yönlendirmiş
bulunmaktayız. Katılacağım toplantı, 6 Ekim 2004 tarihinde Avrupa
Birliği Komisyonu tarafından yayınlanacak ilerleme raporu ile
ülkemize üyelik müzakerelerinin açılması yönünde Aralık 2004
zirvesinde alınacak kararla ilgili beklentilerimizi AB'ye mensup
muhataplarımızın dikkatine getirilmesi açısından önemli bir fırsat
teşkil edecektir.'' REFORM SÜRECİ DEVAM EDECEK Türkiye'nin katılım
müzakerelerinin başlaması için gerekli olan Kopenhag siyasi
kriterlerini mevzuat bakımından yerine getirdiğini belirten
Erdoğan, ''Herhangi bir eksiğimizin olmadığını zaten genişlemeden
sorumlu Sayın Verheugen olsun, diğerleri de ifade etmişlerdir''
dedi. Erdoğan, Kopenhag siyasi kriterlerine uyumdaki kritik eşiğin
aşıldığını vurgulayarak, Helsinki Zirvesi'nden sonraki dönemde ve
hükümetlerinin görevi devralmasından sonra, AB'ye uyum amaçlı
reformlarla adeta bir sivil devrim gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Gösterdiğimiz muazzam çaba,
gerek Avrupa Birliği üyesi ülkeler, gerek Avrupa Birliği Komisyonu
tarafından çeşitli vesilelerle dile getirilmiştir. Çabalarımız
şüphesiz ki karşılıksız kalmayacaktır, kalmamalıdır. Tabiatıyla
reform süreci müzakereler başladığında da devam edecektir. Bu
konudaki kararlığımızdan şüphe edilmemesi gerekmektedir.'' Başbakan
Erdoğan, Brüksel'de bulunacağı süre içerisinde bu sabah yapmış
olduğu trafik kazası sonrası hastanede olması nedeniyle Belçika
Başbakanı Guy Verhofstadt ile görüşme yapamayacağını, ancak
kendisine geçmiş olsun ziyareti yapma arzusunda olduğunu ifade etti
ve Belçika Başbakanı Verhofstadt'a acil şifalar diledi. Başbakan
Erdoğan, AB'nin Genişlemeden Sorumlu üyesi Günter Verheugen ile de
görüşme yapacağını kaydetti. TBMM'NİN OLAĞANÜSTÜ TOPLANTIYA
ÇAĞRILMASI Erdoğan, bir gazetecinin CHP'nin TBMM'yi olağanüstü
toplantıya çağırmasına destek verip vermeyeceklerini sorması
üzerine, ''Bu konuyla ilgili kararı biz veririz'' diye yanıtladı.
Gazetecilerin AB ve Türk Ceza Yasası ile ilgili soruları üzerine
Erdoğan, şöyle konuştu: ''Devlet işi şüphesiz ki ciddi temeller
üzerine oturtularak yürütülür, özellikle de bu konudaki
yolculuğumuz önem arz etmektedir. Burada yapacağım açıklama,
yorumlar üzerinde yanlışlara sebep olacaktır. Asıl muhataplarımızla
yapacağımız görüşmelerden sonra yarın akşam ülkemize döneceğiz.
Geldikten sonra bu konuyla ilgili gerekli açıklamaları çok daha net
yaparız. Biz değerlendirmelerimizi tekrar gözden geçiririz,
adımlarımızı ona göre atarız. Bizim için bütün mesele; bu defa
ülkemizin çıkmış olduğu bu yolda nasıl ki muhataplarımız kendi
ilkelerine göre hareket ediyorlarsa, bizler de verdiğimiz sözler
nelerse bu sözlerin arkasında kesinlikle dururuz ve sözlerimizin de
gereğini yerine getiririz. Ama bu sözlerimizin dışında bizden bazı
şeyler isteniyorsa bu da herhalde pek insaflı olmaz. Sizler basın
olarak bu konularda özellikle yönetime yardımcı olmanız gerekir.
Gerek dünya basınına, gerekse dünya siyasilerine yanlış bilgilere
kaynak olmamak, sanırım çok daha isabetli olur. Bütün çabalarımız
ülkemizin menfaati neyi gerektiriyorsa onun içindir.'' Kaynak:
Milliyet