Başbakan Erdoğan aslında kime kızmalı?
Abone olCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın rektörlerle yaptığı toplantıda kendisine yönelik eleştirisine yanıt verdi.
Polemik aynı, iktidar ile muhalefetin WikiLeaks'ın
belgeleri anasında çıkan İsviçre'deki 8 ayrı hesap... Başbakan
Tayyip Erdoğan, "Yok!" dese de, muhalefet bildiğini
okuyor.
Erdoğan'ın sert çıkışları, Kemal Kılıçdaroğlu'na da,
kurmaylarına da geri adım attırmıyor. İsviçre'deki
hesap iddialarıyla ilgili ispat çağrısını yineleyen
Kılıçdaroğlu'nun "Başbakan'ın kulakları duymuyor
herhalde. Bir devletin büyükelçisi, bir Başbakan'a yönelik olarak
'İsviçre'de 8 ayrı hesabı var' diyorsa bu iddia ciddidir"
görüşü değişmiyor.
Kılıçdaroğlu, ''Sayın Başbakan sanıyor ki, ben bağırırım,
çağırırım bunlar bir ses çıkarmazlar. Eğer iş bağırmaya, çağırmaya
kalsa biz senin sesini keseriz Sayın Başbakan'' dedi.
İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İSTESOB) Başkanı
Faik Yılmaz'ı ziyaret eden Kılıçdaroğlu Başbakan Erdoğan'ın
sözlerine şu karşılığı verdi:
''Biz ne dedik? Başbakan'ın kulakları duymuyor herhalde... Dedik
ki; 'İddia çok ciddi bir iddia.' Bir devletin büyükelçisi, o
devletin Başbakanı'na yönelik olarak 'İsviçre'de 8 ayrı hesabı var'
diyorsa bu iddia ciddidir. Ciddi olduğu için de medya manşetlere
taşıdı. Ciddi olduğu içindir ki Amerika dahil, Fransa dahil,
Almanya, İngiltere hepsi konuşuyor. Yapacağın nedir? Kamuoyunu
tatmin edecek bir açıklama yapmaktır. Bitti, o kadar. Söylediğimiz
budur. 'Vay efendim, bunu niye söylersiniz?' Niye 'benim hesabım
yoktur' diye konuştun? Sonra da dedik ki, bu çok basit bir şey.
Gidersin İsviçre'deki bankalara dersin 'benim burada hesabım var
mı, yok mu yazılı olarak verin.' Sana verirler; 'Sayın Recep Tayyip
Erdoğan'ın bizde hesabı yoktur' derler. Sen de gider tazminat
davası mı açarsın ya da başka bir şey mi yaparsın, 'İşte bak
delillerim bunlar' dersin. 'İşte bankalara başvurdum. İsviçre'de
tek kuruşum yok arkadaşım' dersin. Bizler de 'helal olsun' deriz.
Başvurur, alır yanıtını ve hesabını da sorar.
Şimdi kızacağı yeri unutmuş, gücü yetmiyor, cesaret edemiyor. 'Kime
kızmam lazım? Ana muhalefete ve medyaya kızmam lazım. Niye bunu
haber yapıyorsunuz' diye... Sayın Başbakan, bu dünyanın her yerinde
haberdir ve dünyanın her yerinde önemli bir haberdir. Bunu öğrenmek
istiyorsan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti var, Çağdaş Gazeteciler
Derneği var. Hatta senin, yandaş diye tanımladığımız gazeteler ve
televizyonların var. Onların genel yayın yönetmenlerini çağır,
sorarsın, bu haber midir, değil midir? Sana haber olduğunu
söylerler. Eğer haber değil diyorlarsa kapının önüne koyun, çünkü o
gazeteci değildir.''
BAŞBAKAN'A TV DAVETİ
''Biz niye dedik, 'Sayın Başbakan çık kamuoyunun takdirine açıklama yap.' Gayet mütevazı bir üslup kullandık'' diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''O celallendi, bağırdı, çağırdı. Demek ki Sayın Başbakan
susmayacak. Ona bir şey söylüyorum; Sayın Başbakan, senin mali
sicilin, mali geçmişin temiz değil. Önce bunu bil. Eğer 'benim mali
sicilim temizdir' diyorsan ve yüreğin varsa senin yandaş televizyon
kanallarından birinde gel karşıma çık.
Sayın Başbakan bize ders veriyor. Diyor ki, 'biz büyük
düşünüyoruz, onlar da büyük düşünsün.' Eyvallah. Ama biz size
'büyük düşünün' derken 'büyük götürün' demedik. Sayın Başbakan
diyebilir ki, 'Efendim biz büyük götürmedik.' Niye söylüyorum?
Senin yandaş televizyon kanallarından birisine gel, ben AKP'nin
kimlere nasıl büyük götürdüğünü belge belge önüne koyacağım. Gelsin
bakalım. Onun için Başbakan'ın mali sicili temiz değil. Etrafına
baksın. Var mı hayali ihracatçısı etrafında? Baksın bakalım. Nasıl
götürmüş, nasıl büyük götürmüş sorsun. Belli yolsuzluk dosyaları
nasıl kapatılmış, sorsun. Eğer 'nereye sorayım' diye düşünmek
istiyorsa bana başvursun. Ben nereye başvuracağını biliyorum.
Sayın Başbakan sanıyor ki, ben bağırırım, çağırırım bunlar
bir ses çıkarmazlar. Eğer iş bağırmaya çağırmaya kalsa biz senin
sesini keseriz Sayın Başbakan. Biz yine sorumlu bir ana
muhalefet olarak, yeri ve zamanı geldiğinde konuşuyoruz.
Söyleyeceğimizi de söylüyoruz. Sayın Başbakan'ın da bunu çok iyi
bilmesi lazım.''
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Başbakan Erdoğan rektörlerle yaptığı konuşmada,
''Böyle bir ortamda, meseleyi hiç analiz etmeden, düşünmeden,
üzerinde tartışmadan, istişare etmeden hemen ilk çıkan iddia ve
iftiralara sarılmak, sığ, çapsız, vizyonsuz ve ufuksuz bir
siyasetin göstergesinden başka bir şey olamaz" dedi.
Erdoğan ayrıca Kılıçdaroğlu'nun "İsviçre'de hesabı
olmadığıyla ilgili belge getirmesi" talebine ise
"Olmayan hesabın belgesi de olmaz" tepkisi
gösterdi.