Başbakan Erdoğan, ilk günkü hassasiyetini koruyamadı.
O da, Baykal'a uydu ve malum kaseti diline
doladı!
Şık olmadı!
Yakışmadı da!
Herkes söyler bir şeyler...
Baykal'ın yüzüne vuran da olacaktır o kaseti...
Ama bunu bir tek Başbakan yapmamalıydı.
Ne diyor Erdoğan?
"Eşine ihanet edenleri mağdur göremeyiz!"
Eyvallah!
Ama buna politikacılar değil, halk karar versin... Şunun
şurasında iki ay var, referandumda veya 2011 seçimlerinde sandık
başına gidecek olan halk, Baykal'ın mağdur mu, yoksa başka bir şey
mi olduğuna karar verecek!
Başbakan hiç konuşmasaydı keşke!
İlk günkü hassasiyetini koruyabilseydi keşke!
Bunu yapamadı ve kuvvetle muhtemeldir ki bir kez daha şimşekleri
üzerine çekecek. Şu dakikadan sonra, her kim ki Baykal'ın kasedini
ağzına dolayan Başbakan'la ilgili ne söylerse haklı olacak!
Neden?
Başbakan'ın "eşe ihanet" konusundaki
hassasiyetinden dolayı.
AK Parti'de eşine ihanet eden kimse yoksa
eyvallah.
Ama ya varsa...
Ki var!
Varlığının kanıtı da Uğur Dündar'ın elindeki kaset.
Uğur Dündar'a ulaşan o kaset, Erdoğan'a ulaşmamış mıdır
dersiniz?
Ya da Erdoğan partisinin içindeki çapkınları bilmiyor
mu?
O zaman neden suskun, mesai arkadaşlarının eşlerine ihaneti
konusunda niçin bu kadar hassas değil?
Ha, diyebilirsiniz ki Erdoğan'ın bu konularda bilgisi yok.
O halde, Uğur Dündar'ın elindeki kaseti izlesin!
Uğur Dündar, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip
Erdoğan'dan bu kaseti esirgiyecek değil ya!