Başbakan Davutoğlu'nun terör açıklaması salonu yıktı!
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalar yaptı. Dünyanın her yerinde meydana gelen terör olaylarını kınayan Ahmet Davutoğlu Brüksel'de yaşanan terör saldırısı hakkında flaş açıklamalar yaptı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında
önemli açıklamalar yaptı.
Brüksel'deki patlamalarla ilgili konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bu sabah Brüksel’de meydana gelen saldırıyı lanetliyoruz. Belçika halkına taziyelerimi sunuyorum" dedi.
Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları...
TBMM çatısı altında bu milletin istikbaline bir kere daha AK Parti grubu adına söz veriyorum. Millet de tasalanmasın. Milletin ideallerini savunun AK Parti var ve daima olacak.
SALDIRIYI LANETLİYORUZ
Biz 7 düvele karşı istikbalimizi savunmuştuk. Bu sabah Brüksel’de
meydana gelen saldırıyı lanetliyoruz. Belçika halkına taziyelerimi
sunuyorum. Geçen hafta Brüksel’deydik. Her türlü teröre karşı bütün
insanlığı birlikte davranmaya davet ediyorum.
ONLAR 21. YÜZYILIN ŞEHİTLERİ OLACAK
Peşpeşe gelen bu saldırılar nasıl çalıştıklarını gösteriyor. Bazen
PKK’nın imdadına DEAŞ yetişiyor, sürekli olarak da paralel örgüt
yetişiyor. Terör dolayısıyla sivil, asker bütün vatandaşlarımıza
rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Onlar Çanakkale şehitleriyle birlikte anılacaklar, bu
şehitlerimizin ruhu 21. Yüzyıl şehitleri olacak yaşayacak.
Terör örgütleri saldırdıktan hemen sonda gazeteci, sözde aydınlar
seferber oluyorlar, bazen onları aklayarak, bazen tek laf etmeden
hükümeti suçlayarak kendilerine verilen rolleri icra ediyorlar.
Terör örgütleri de, sözde aydınlar ve bazı gazeteler aynı hain
planın parçası olarak hareket ediyorlar. Sözde akademisyenler
bizleri suçlayan ama terör örgütüne tek laf etmeyen bildiri
yayınladılar. Artık bu maskeler inmiştir. Kim terörün yanındaysa,
kim karşısındaysa net tavrını ortaya koysun.
ARTIK BU MASKELER
İNMİŞTİR'
Terör örgütleri saldırdıktan hemen sonda gazeteci, sözde aydınlar
seferber oluyorlar, bazen onları aklayarak, bazen tek laf etmeden
hükümeti suçlayarak kendilerine verilen rolleri icra ediyorlar.
Terör örgütleri de, sözde aydınlar ve bazı gazeteler aynı hain
planın parçası olarak hareket ediyorlar. Sözde akademisyenler
bizleri suçlayan ama terör örgütüne tek laf etmeyen bildiri
yayınladılar. Artık bu maskeler inmiştir. Kim terörün yanındaysa,
kim karşısındaysa net tavrını ortaya koysun.
'AYAKTA OLACAĞIZ'
Yıkılmadık, ayaktayız, yıkılmayacağız. Korkmadık, korkmayacağız. Yılmadık yılmayacağız. Allah milletimizi, devletimiz kadim eylesin. Allah devletimize zeval vermesin. Hangi köşelerden saldırırlarsa saldırsınlar dimdik ayakta olacağız. Sizler bu milletin iradesini sarsamayacaksınız. Sözde barış havarilerine soruyorum. Onlarca insan katledildi, şehitlerimiz var neredesiniz nerdesiniz ey akademisyenler?
Neden PKK’ya karşı bir cümle eleştiri
yapamıyorsunuz. Bir kez daha herkesin sınavda olduğunu,
bugünlerde aldığı tavırla tarihe geçeceğini
söylüyorum. Maalesef Türkiye’de bu olaylar sırasında ülkeyi
karamsarlığa sürükleyen bazı yayın organları var. Bazı
gazeteler teröre tek cümle etmez, yer yer överler. Terör
örgütleriyle birlikte çalışanları dünyanın hiçbir yerinde
görmezseniz.
Medya ve basının aldığı tavır da önemlidir. Türkiye düşmanı medya
kuruluşları da var. Ben eylemimi yapayım, bu medya beni aklar diye
canice saldırmaya devam ediyorlar. Belçika’da medyada saldırı
sonrası bir hassasiyet ortaya çıkar ama Türkiye’de hükümet
suçlanır.
'BİZİ MİLLETİN DUASI KORUR'
Teröre sahip çıkan partilerimiz var. Terörist cenazesine gidenler
var. HDP’yi size ve milletime açıklamama gerek yok. Asıl şaşırtan
CHP’nin durumu… Kılıçdaroğlu’nun ezber bir tutumu var. Net bir
tutum görmüş değiliz kendisinden. Tek bir cümle ciddi söz demeden
AK Parti’yi eleştiriyor. CHP ana muhalefet olmasına rağmen değişik
bir topluluğa bürünüyor. Paralel yapının ele başısı Amerika’da
kalıp Rus gazetesine demeç veriyor, sonra masum olduğunu iddia
ediyor, bizlere beddua ediyor. Yeni bir beddua kaseti çıkmış
görmüşsünüzdür. Bizi milletin duası korur.
BAHÇELİ'YE BURADAN TEŞEKKÜR
EDİYORUM
Türkiye yönetilemiyor diyor Sayın Kılıçdaroğlu, sürekli bizi
eleştiriyor ama Türkiye’yi kimin yöneteceğini siz değil halkımız
karar verir ve kararını verdi. Şimdi Belçika’da ana muhalefet
çıkıp hükümeti eleştirir mi eleştirmez, terör örgütüne destek verir
mi, vermez.
Halk bir bize baktı, bir CHP’ye baktı ve kararını verdi. Terör
saldırıyla birlikte acılarımız henüz tazeyken, saldırılar sonrası
bizi bizzat arayarak görüşmek isteyen Sayın Bahçeli’ye buradan
teşekkür ediyorum. Bakanlar Kurulu'nu yarıda kestim, görüştük,
'sadece ve sadece destek için geldik, Bakanlar Kurulu etkilenmesin,
desteğimiz yanınızda’ dedi.
Umarım Sayın Kılıçdaroğlu bundan ders alır, beklediğimiz ana
muhalefet tavrı işte budur. Lütfen teröre karşı net tavrınızı
ortaya koyun ve sesinizi çıkarın. Kılıçdaroğlu sen önce
partini yönet de sonra bizi eleştirirsin.
'İSTİKLAL VE İSTİKBAL MÜCADELESİ'
Bu zor günlerde önemli olan
devletimizin yanında olmaktır. Maalesef ortada hain bir plan var.
Terör örgütleri de buna iştirak edenler de kendilerine verilen
rolleri oynuyorlar. Milletin bize verdiği emaneti son nefesimize
kadar koruruz. Ne söylerlerse söylesinler, emanete sahip çıkacağız.
Gezi’de bunları hedeflediler yine aynı şeyi hedefliyorlar. Açıkça
ifade ediyorum bu bir İstiklal ve İstikbal mücadelesidir. İçimize
kapanmamızı istiyorlar, hain emellerine ulaşmak için çalışmamızı
istemiyorlar.
Hepsi tek bir hedef doğrultusunda çalışıyorlar. O hedef
kardeşliğimiz ve insanlığımızdır. Teröristlere ve sivil
uzantılarına sesleniyorum; size bu milletin hiçbir değerini
çiğnetmedik, çiğnetmeyeceğiz. Canımız pahasına bu ülkeyi koruruz.
Başaramadınız, başaramayacaklar.
AK Parti kurulduğu günden bu yana
güçlü adımlar attı. Siyasi bir yol haritası izledik.
DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI LAZIM
Bu meclis çatısı altında teröre destek veriliyor olması milletimizi yaralıyor. Terörü destekleyenlerin yargılanabilmesi için dokunulmazlıkların kaldırılması lazım. Sandılar ki biz geri adım atacağız. Biz hodri meydan dedik.Hesap çok açıktı. HDP’lier her türlü tahriki yaparak mağdur edebiyatı yapmaya çalışacaklardı.
TAŞERON İŞÇİYE MÜJDE
Başbakan Davutoğlu: "Asıl işlerde çalışan personelimizi kamuya alıyoruz. Ayrıca, yardımcı işlerde çalışan kardeşlerimizi de kamuya almayı kararlaştırdık. Böylece ister asıl iş olsun ister yardımcı iş olsun, dışarıda kalan tek bir taşeron işçisi kalmayacak inşallah"