Başbakan Davutoğlu'ndan Rusya çıkışı
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu, Star TV'de Nazlı Çelik'in sorularını cevaplıyor. Davutoğlu, ülkede hükümet boşluğuna izin vermeyeceklerini söyleyerek AK Parti vaatlerini değerlendirdi.
Başbakan Davutoğlu, Star TV'de Nazlı Çelik'in sorularını cevaplıyor.Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları;
"İlk defa bir ülke kendi milli, ulusal kapasitesi ile yabancı
bir güç olarak Suriye sathı mahalline girdi. Daha önce İran da
milisleriyle girmişti. Çok tehlikeli bir durumla karşı karşıyayız.
Bugün Suriye'ye artık yabancı bir müdahale söz konusudur. Daha önce
koalisyon güçleri DAEŞ'e karşı mücadele ederken neydi tablo
diyeceksiniz. Koalisyon güçlerinin şu ana kadar Türkiye'nin de
katıldığı bütün operasyonları bir terör örgütüne karşı yapılan ve
Suriye'de çatışan diğer taraflara müdahil olmayan bir
operasyondu. Ama şimdi Rusya maalesef
yaptığı operasyonun neredeyse yüzde 90'ını ılımlı muhalefete karşı
yapıyor ve rejimi rahatlatmak için yapıyor. DAEŞ'e ise
kozmetik olarak bazı şeylerde bulunuyor. 57 hava harekatının 55'i
muhalif unsurlara yapıldı, elimizdeki askeri istihbari bilgiler
bunu gösteriyor. Sadece 2'si DAEŞ'e karşı yapıldı.
"RUSYA CİDDİ YANLIŞLAR İÇİNDE"
Görüş ayrılıklarımız olabilir, farklı kanaatlere sahip
olabiliriz. Ukrayna konusunda biz Kırım'ın ilhakını tanımadık,
tanımayacağımızı da Rusya'ya dostça söyledik. Suriye konusunda
onların rejimi desteklemesi karşısında biz de açık tutumumuzu
sergiledik. Bu ilişkilerin hiçbir zaman Türkiye-Rusya
krizine dönüşmemesi için elimizden gelen çabayı gösterdik.
Maalesef Rusya, son müdahalesiyle özellikle de sınırlarımızı ihlal
ederek Suriye içinde olan bir krizi Türkiye'yi de içine alacak
şekilde tırmandırma yönünde ciddi bir takım yanlışlar içinde.
"MÜSAMAHA GÖSTERMEMİZ SÖZ KONUSU DEĞİL"
Siz başka bir ülkeye gireceksiniz, o ülkeden bizi taciz
edeceksiniz, bunu kabul etmemiz, ona müsamaha göstermemiz söz
konusu değil. Bunu Rusya tarafına çok açık bir dille, dostça ve
şimdiye kadarki karşılıklı saygı kuralları dahilinde ifade ettik.
Bizim angajman kurallarımızın sınırlarını herkes biliyor.
Bundan sonra ümit ederiz tekrarı olmaz. Ümit ederiz bu
tırmanmaz. Ama böyle bir durumda Türkiye, kendi
sınırlarını ve hava sahasını korur, kimden, nereden gelirse gelsin,
kendi sınırlarını ve hava sahasını korur. Biz iyi niyetimizi
gösterdik, yani soğukkanlı bir tavır sergiledik, fakat bunların
tekerrürü artık bu meselenin sehven, hataen yapılan bir mesele
olmadığı konusundaki kanaatimizi pekiştirir. Rusya'nın Suriye'de
bir yabancı güç olarak Suriye savaşına taraf olmaması
beklerdik.
"BİR KİŞİ İKTİDARDA KALACAK DİYE..."
Ben de New York'ta Sayın Putin'le konuştum. Her heyet gelir
gider, bu normaldir. Askeri siyasi, istihbari, diplomatik her türlü
görüşme yapılır. Eğer bir hava sahası ihlali varsa, izah etmek
durumunda olan hava sahasını ihlal eden taraftır. Biz herhangi bir
şekilde rejimin yanında halkı bir mülteci dalgası halinde
Türkiye'ye sevk edecek şekilde yapılacak bir operasyonu müsamaha
ile karşılamayız. Bu, Türkiye'nin artık kapasitesini aşan bir
durum. Sadece bir kişi iktidarda kalacak diye, bir ülkenin Suriye
gibi onurlu bir halkın bütün geleceğini karartmak kimin hakkı?
Sadece bir kişi iktidarda kalmaya devam etsin diye...
DÜNYA SAVAŞI ÇIKAR SENARYOLARI
Bunun olmaması için herkesin duyarlı olması lazım. Şu anda böyle
bir endişemiz yok. Şu anda kanallar açık konuşuluyor ama öylesine
bir tırmanma trendi var ki, eğer bu açık uluslararası hukuk
ihlalleri devam ederse, önümüzde ne olacağını tahmin etmek çok zor.
Onun için acilen dönüp o güvenlik toplantılarını yaptık, önümüzdeki
günlerde de tekrar değerlendireceğiz.
"GEREKLİ TEDBİRLERİ ALIRIZ"
Biraz önce de Genelkurmay Başkanımız Azerbaycan'dan döndü, tekrar
kendisiyle konuştum. Biz ülkemizin geleceği, milletimizin huzuru
için tabii her türlü senaryoya hazır olmamız gerekir. Fakat böyle
bir şey inşallah bahsettiğiniz tarzda bir savaş işareti veya öyle
bir hale dönüşecek bir noktaya gelmez. Bunun için diplomatik
temaslarımız da sürüyor. Biz hiçbir zaman herhangi bir savaşın
tarafı ya da parçası olmak istemeyiz ama bize dönük bir durum
olduğunda gerekli tedbirleri almak da bizim vazifemiz."