Muhalefet sağolsun Davutoğlu'nu
40 yıllık siyasetçi yaptı. Tayyip Erdoğan'dan sonra,
Ahmet Bey'in işinin kolay olmayacağı belliydi
oysa.. Davutoğlu zorlu bir yolda ve
devraldığı bayrağı daha da yukarıya ulaştırmak zorunda...
Ama yalnız değil...
Cumhurbaşkanı onun için oy istiyor!
CHP, O'na çalışıyor...
MHP O'nun değirmenine su taşıyor...
HDP ha keza...
Niye biliyor musunuz?
Onlar hâlâ Erdoğan'la uğraşıyor
çünkü. Başbakan'ı küçümseyen tavırları, Davutoğlu'nu
hedefine daha da yakınlaştırıyor, farkında değiller.
8 Haziran sabahı uyandıklarında korkarım iş işten geçmiş
olacak.
Erdoğan isim vermese de AK Parti için oy istiyor!
Tamam itiraz etmiyorum.
Cumhurbaşkanı açık açık AK Parti'ye oy istiyor.
Köşke çıkmadan önce yaptığını yapıyor yani.
Peki bunu önlemenin yolu Ahmet Davutoğlu'nu
küçümsemek mi?
Ahmet Davutoğlu'nu yok sayarak mı Erdoğan'ı
durduracaksınız?
Saray, ihtişam, vs. vs...
Elle tutulur bir laf etmediler, edemiyorlar.
Bahçeli, takılmış Erdoğan'ın peşine il il dolaşıyor.
Erdoğan yarın Cizre'ye gitse, Bahçeli aynı imkanı
yakalayabilecek mi? MHP lideri Cizre'de, Yüksekova'da
Kırşehir'deki gibi halka seslenebilecek mi?
Kılıçdaroğlu... Erdoğan'a gücü yetmiyor, hıncını
Davutoğlu'ndan çıkarıyor gibi.. Hakan Fidan siyaset
kararı alınca, "Başbakanlık koltuğuna
oturacak" diye ortalığı yıktı... 24 saat geçmeden
Erdoğan'ın yaptığı açıklama herkesi ters köşe yaptı. Niye
uğraşırsın böyle içi boş uçuk şeylerle, siyaset
yapsana, Demirel gibi sallasana
ortalığı...
Yok yok yok...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hiçbir zaman
gaza gelmediğini unutuyorlar. Dünden itibaren yeni bir oyuncakları
oldu, Hakan Fidan'ı doladılar dillerine. Erdoğan'ın
Hakan Fidan'ı Başbakan yapmak için siyasete soktuğunu söylediler.
24 saat geçmeden Cumhurbaşkanı, bu oyuncaklarını da aldı
ellerinden..
Cumhurbaşkanı ne dedi:
"Ben aday olmasını olumlu bulmadım!"
Allah aşkına hiç mi siyaset bilmiyor
bunlar? Erdoğan'ın gönlündeki Başbakan Hakan Fidan
olsaydı, bugün Başbakanlık koltuğunda Ahmet Davutoğlu oturur
muydu? Binali Yıldırım 3. döneme takılıyor mu?
Takılıyor. Peki Binali Yıldırım emaneten Başbakan
olabilir miydi? Erdoğan isteseydi
olurdu? Seçime kadar Binali Yıldırım, seçimden sonra
Hakan Fidan olur muydu? Bal gibi olurdu!
Erdoğan'ın oyun oynamaya ihtiyacı var mı bu noktada?
Hayır!
O zaman siz boş boş ne konuşuyorsunuz?
Seçim geldi aloooo... siz hâlâ aynı yerde misiniz?
YAVAŞ OL DAVUTOĞLU AZICIK
YAVAŞ
Tamam, Ahmet Bey'in bir hedefi var.
Tayyip Erdoğan'dan devraldığı bayrağı daha yukarılara
taşımak istiyor. Tamam da, bu hedefe ulaşmanın yolu,
Sare Davutoğlu'nu aynı tempo ile koşturmaktan geçmiyor değil
mi?
Ben gördüklerimi anlatayım, siz de bana hak
vereceksiniz eminim!
Hatta daha da ileri gidip, "Yavaş ol Ahmet Bey,
yavaş" diyeceksiniz!
Başbakan Ahmet Davutoğlu salona giriş
yapıyor. Tempolu yürüyüşü (koşar adım değil) etrafındaki herkesi
geride bırakıyor. Sare Hanım ise, Ahmet Bey'e yetişmek
için bildiğiniz koşuyor. Sare Hanım'ın koşarak (koşar adım
değil) eşine yetişmek için çırpınması ve yetişememesi
bana "Yavaş Ahmet Bey, biraz
yavaş" dedirtti!
Sesimi duyuramasam da dedim...
Kongre orada, salon kaçmıyor, ahali toplanmış bekliyor.
Bir dakika geç giriş yapılsa ne olur?
Kıyamet mi kopar?
Hayır tabii ki!
O halde kongre salonunda yüksek volümlü müziğe karışan sözlerimi
tekrarlamakta fayda var:
- Yavaş, azıcık daha yavaş Ahmet Bey!
Başbakan Sinan Erdem Spor Salonu'na girişini tekrar tekrar
izlesin, bana hak verecektir. Emine Hanım koştur
koştur girmiyor hiçbir salona.
Neden?
Tayyip Bey ona ayak uyduruyor
çünkü.
Arkada bırakmıyor.
Elele çıkıyorlar huzura...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı örnek alan Davutoğlu, bu konuda örnek alsa
çok daha iyi olur.