Başbakan Binali Yıldırım'dan çok önemli açıklamalar
Abone olBaşbakan Binali Yıldırım Almanya'ya yaptığı ziyaretin dönüş yolunda konuştu. Referandum'dan Rakka'ya kadar çok önemli açıklamalar yaptı.
Başbakan Binali Yıldırım dış politikadan referanduma
kadar çok önemli konularda çok önemli açıklamalar yaptı. Başbakan
Yıldırım, 'Rakka operasyonu için Türkiye'nin ABD'ye teklifte
bulunduğunu' açıkladı.
ABD'nin FETÖ'nün iadesi konusunda yeni bir yaklaşımda olduğunu da açıklayan Başbakan Yıldırım, "Önceki yönetim bu yargının işi diyerek kestirip atıyordu. Dolayısıyla burada yeni bir anlayış var" dedi.
Peki 16 Nisan referandumunda AK Parti ile MHP ortak miting yapacaklar mı? Bu soruya da başbakandan ucu açık bir yanıt geldi. Başbakana kulislerde konuşulan "Referandumdan sonra MHP'li bakanları kabineye girer mi" sorusunu da yönelttik. İşte Başbakan Binali Yıldırım'ın dış politikadan referanduma kadar bir çok konuda verdiği çok önemli yanıtlar;
FETÖ ELEBAŞI GÜLEN'İN İADESİ
Mike Pence ile yapılan görüşmeden sonra Amerika'nın
yaptığı açıklamada IŞİD'in yenilgiye uğratılması konusunda
çabaların hızlandırılması belirtiliyor. Bunun dışında ne
var?
Doğru bu konuşuldu. Biz üç husus dile getirdik. Birincisi ABD'nin, IŞİD ile mücadelesi bunların PKK'nın kuzeni dedikleri bizim şubesi dediğimiz, aynısı dediğimiz PYD-YPG unsurlarıyla DAEŞ mücadelesi doğru bir yöntem değil. Bir terör örgütüyle bir başka terör örgütünün yok edilmeye çalışılması doğru değil. Dolayısıyla bu işin stratejik ortaklığa NATO ortaklığına yakışır şekilde yürütülmesi gerekir. Onların da bu hassasiyetimizi dikkate alacaklarını düşünüyorum.
İkincisi, FETÖ elebaşının geri verilmesi
meselesi "Mesele hukuki ama anlaşmalarımıza uygun
olarak çok ciddi bir şekilde ele alacağız" denildi.
Bu bizim için yeni bir durum. Önceki yönetim bu yargının işi
diyerek kestirip atıyordu. Dolayısıyla burada yeni bir anlayış var.
Ben de bu sorun çözülmediği sürece Türklerin ABD algısı düzelmez ,
bu algıyı olumluya çevirmek için mutlaka ciddi bir adım atılması
lazım dedim.
Üçüncüsü DEAŞ ile mücadelede El Bab'dan sonrası
için de varız dedik. Ama tabii terör örgütlerinin işin içinde
olmaması şartıyla. Zannederim, değerlendirecekler ve bir karar
verecekler.
MÜMBİÇ NİYETİMİZ ÇOK NET
ABD - Rakka konusunda YPG'yi dayatırsa Türkiye ne
yapar? Tek başına mı hareket eder?
-Ben öyle bir izlenim edinmedim. Bir değerlendirme sürecindeler,
sonucu görmemiz lazım. Münbiç ile ilgili niyetimiz çok net. Münbiç
PYD unsurlarından temizlenmeli. Bunu DEAŞ'tan ayrı
değerlendiriyoruz. ABD'nin bize bu konuda taahhüdü var. Ama yerine
getirmedi.
Dün yapılan açıklamada, sanki Rakka'da Türkiye sadece
operasyona taktiksel destek verileceği gibi algılandı. Böyle
mi?
-Rakka'da, El Bab'da uygulayacağımız mücadele stilimiz neyse aynısı
olacak. Bölgede zaten ÖSO'ya destek veren askeri unsurlarımız var.
Muhtemelen onlar destek verecekler. ABD yönetimiyle yeni bir sayfa
açıyoruz. New Day (Yeni bir gün) diyorlar.
İRAN BİZİM TARİHİ KOMŞUMUZ
ABD açıklamasında İran'ın tehdit oluşturduğu ifadesi
var. Ne diyorsunuz?
-Yanlızca İran değil, başka ülkeler de var bölgede. Amaç Suriye'de
Irak'ta bir ülkenin nüfuz üstünlüğü sağlaması olmamalı. Amaç
Suriyelilerin kendi kaderlerini belirleyeceği, kendi yönetimlerini
oluşturacağı bir çözüm sağlamak olmalı. İran bizim tarihi komşumuz.
Aramızdaki ilişkilerde inişler, çıkışlar oldu ama burada bir konuda
hoşnutsuzluğumuz var. Burada mezhep öne çıkartılırsa bu zarar
verir. Mezhep savaşları Avrupa'da bulunduğumuz ülkede Almanya'da
tarihte 12 milyon insanın hayatına mal oldu.
Ortadoğu'da Suudi Arabistan, Körfez ülkelerinde de
rahatsızlık var?
-Evet onların güvenlik açısından hassasiyetleri var. Ama İran köklü
geleneği olan bir devlettir. Bölge ile ilgili yapıcı katkılarını
bekleriz. Ama nüfuz alanının genişletilmesi gibi durumlar olursa
endişeleniriz.
Astana sürecini İran ile birlikte başlattı Türkiye.
Fakat İran'da bir tatminsizlik mi var?
-Yok. Astana Cenevre'ye bir alternatif değil, ilk adım. Ateşin,
kanın durdurulması daha sonra BM dahil bütün tarafların dahil
edileceği kalıcı bir siyasi çözüme verilecek. Bir süreç olmalı.
Bazı taraflar Suriye'de federatif bir çözüm
öneriyorlar. Hatta burada PYD'ye bir yer öneriyorlar. Moskova'da
Kürt konferansı düzenleniyor. Türkiye'nin tavrı
nedir?
-Ne konferansı düzenlenirse düzenlensin. Bizim nazarımızda PYD
terör örgütüdür. Kürtlerle PYD'yi birbirine karıştırmamak lazım.
Kürtler, Suriye'nin yerleşik nüfusu. Suriye'de bütün etnik
grupların söz söyleme hakkı var. Bizler toprak bütünlüğünü
önemsiyoruz. Yaşanan kaostan PYD'nin avantaj sağlaması söz konusu
olmamalı. Suriye'de yönetimin hangi modelle olacağı henüz ortada
yok. Suriye'nin geleneklerine tarihine uygun bir yönetim modeli
oluşturulacak. Dışardan empoze edilecek bir model olmaz. Araplar,
Kürtler, Nusayriler, Yezidiler, Türkmenler var. Suriye'nin bütün
paydaşları, bu yönetim modelinin oluşturulmasında söz sahibiler.
Tek şartla, terör örgütü terör unsuru olmamalılar.
EL BAB KONTROL ALTINA ALINDI
El Bab'da temizlik aşamasına gelindi. Bu ne kadar
sürecek? Rakka'da DEAŞ unsuru ne kadar var?
-Bunlar askeri konular. Ama ne kadar olurlarsa olsunlar,
temizlenecekler. El Bab kontrol altına alındı. İçeride temizlik
yapılıyor. Ama tabii zorluklar var. Bütün kentin altında tüneller,
canlı bombalar, intihar eylemcileri var, kolay değil. Ama ikmal
yolları kesildi. Önemli olan bu.
Fırat'ın batısında bir fiili PYD düzeni var. Bu kurulu
düzen ile ilgili Türkiye'nin tavrı ne olacak?
-Türkiye'ye tehdit nereden gelirse gelsin. Bizim bunu karşılama ve
bertaraf etme hakkımız var. Mesela bazen Kuzey Irak'ta operasyon
yapıyoruz. Batısı doğusu farketmez. Sıcak takip gibi. Tehdit
neredeyse cevabını verme hakkımız var. Biz müttefiklerimize gelin
PYD ile değil, Türkiye ile bu işi yapın diyoruz.
MHP VE AK PARTİ'DEN ORTAK MİTİNG
MHP ile Yenikapı ruhunu yeniden canlandırmak ve
referandum sürecinde ortak miting, program yapmak gibi bir planınız
var mı?
-Yeni kapı ruhu MHP ve AK Parti'de hiç yok olmadı, hiç eksilmedi.
Aslında CHP'de de vardı. Ama yavaş yavaş ruh bedenden ayrılmış gibi
görünüyor. Ama çıkmayan candan ümit kesilmez denir. CHP'nin yeniden
bu sürece dahil olmasının önünde hiç bir engel yok.
MHP ayrı parti biz ayrı partiyiz. Bunu en iyi Tuğrul Bey bilir. Dolayısıyla bizim bir amaç birlikteliğimiz var. Bu anayasa değişikliğini birlikte yapmaya karar verdik. Meclis aşamasını da birlikte gerçekleştirdik. Ayrı siyasi partiler olduğumuz gerçeğini de göz ardı etmememiz lazım. Onlar kendi biz kendi kampanyamızı yapacağız. Bu söylemlerimiz evet noktasında benzer olacaktır. Birlikte program yapmanın önünde bir engel yok. Uygun şartlar oluşursa, birlikte program yaparız. Ama adı konmuş bir şey yok. Onlar kapalı değil, biz de kapalı değiliz. Olur veya olmaz. Ne zaman olur, hangi formatta olur bu önümüzdeki süreçte netlik kazanır. Ortak mitingden ziyade bir etkinlik vb olabilir. Kısa vadede bir şey öngörmüyoruz.
MHP'Lİ BAKANLAR KABİNEDE OLACAK MI?
Referandumdan sonra MHP'li bakanlar kabinede olur
mu?
-Olasılıklara göre amel olmaz. Bizim gündemimizde şu anda
referandum var. AK Parti ve MHP'nin referandum birlikteliğinin
arkasında hesap kitap yok. Referandumdan sonra ne olacak? Ya kabul
olacak, ya red olacak. Türkiye yoluna devam edecek. Biz kabul
edileceğini düşünüyoruz. Burada da bir tereddüt de görmüyoruz.
FETÖ - PKK HAYIR DİYOR SÖYLEMİ
Evreleri artıracak partinizin ortak söylemi ne olacak.
FETÖ, PKK hayır diyor söyleminiz tepki yarattı. O zaman neden hayır
seçeneği var diye soranlar oldu. Bir de anketlerde 5 milyon
kararsız seçmeden söz ediliyor. Bu kararsızlar ağırlıklı olarak
hangi partinin seçmeni sizce?
-Biz diyoruz ki bu anayasa değişikliği ülkemiz, milletimiz için
faydalı. Bunun detaylarını da konuşuyoruz. 2007'de 363 milletvekili
ile AK Parti'ye vesayet odakları CHP'yi kullanarak Cumhurbaşkanı
seçtirmediler. Biz her zaman çözümün milletin elinde olduğuna
inanmış bir partiyiz. 2007'de başlayan bir sürecin gereğini
yapıyoruz. Geniş yetki sıfır sorumluluk diye bir yönetim
şekli bu dünyada yok. Halkın kararı üzerine karar olmayacağına
göre.
Kabul edilmesi noktasında zerre kadar tereddüdüm yok. Ama kafa
karıştıranlar var. Bu kafa karışıklığını ortadan kaldıracağız.
Biz dedik ki PKK hayır diyor. "Hayır
verilmesi için her şeyi yapacağız" diyor.
FETÖ de, DAEŞ de onlara katıldı. Benim
vatandaşlarımın terör örgütlerinin kampanyasına kayıtsız
kalmayacaklarını düşünüyorum. Terörü sevindirmeyeceklerini
sanıyorum. Yoksa bizim ne haddimize. PKK "Evet çıkarsa
biz bittik diyor". Doğru bilmiş. Biz de onu
yapıyoruz.
Evet verenlere de bir baskı söz konusu
mu?
-Burada bir çifte standart var. Evet diyenlere de tepki
gösteriliyor.
Ne evet ne hayır bu ülke bölünmez. Herkes istediğini
söyleyecek. Bizim milletimizin basireti engindir. Bugüne
kadar milletin hiç bir yanlış karar verdiğini görmedim.
Siyasetçiler bir yanlış karar verirse de Millet onu düzeltir.