Başbakan başdanışmanından kritik çözüm süreci açıklaması
Abone olBaşbakan başdanışmanı Hatem Ete çözüm sürecine ilişkin açıklamalarında sürecin PKK'nın tereddütleri nedeniyle duraklama noktasında olduğunu söyledi.
Çözüm sürecine dair HDP İmralı heyetinin Abdullah Öcalan
ve Kandil ile görüşmelerinin devam ettiği ve genel anlamda sürecin
atmosferine ilişkin olumlu açıklamaların yapıldığı son günlerde,
Başbakanlığa çok yakın bir isimden oldukça kritik bir açıklama
geldi. Başbakan başdanışmanı Hatem Ete, HDP heyeti ile Abdullah
Öcalan'ın görüşmelerinin pürüzsüz gittiğini dile getirirken sorun
yaratan bir kısım oldğunu; PKK'nın tereddütleri nedeniyle duraklama
noktasında olduğunu söyledi
Başbakan ahmet Davutoğlu'nun iki baş danışmanından biri olan Hatem
Ete, Açılışını IKBY Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani'nin
yaptığı Türkiye Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ilişkileri ve
çözüm süreci Erbil'de, Middle East Research Institute ve Al Sharq
Forum tarafından düzenlenen panelde konuşmacı olarak yer aldı.
"Türkiye'de barış süreci: Dün, bugün, yarın" başlıklı toplantıda
IKBY Sözcüsü Safin Dizayi, Prof. Dr. Mesut Yeğen, Prof. Dr. Vahap
Coşkun da birer konuşma yaptı.
Panelde ayrıca Başbakan'ın diğer başdanışmanı Etyen Mahçupyan da
konuşmacı yer aldı.
"ÖZERKLİK TALEBİ ÇÖZÜM SÜRECİNİN BİR PARÇASI
DEĞİL"
Başbakan'ın Başdanışmanı Hatem Ete, "çözüm süreci"ni daha önce
başlatılan açılımlardan farklı kılan noktanın, "PKK'nın silah
bırakmaya ikna olması ve bunu özerk bir statü talebine bağlamaması,
demokratikleşmeyi yeterli görmesi" olduğunu söyledi.
İşte o konuşmadan çarpıcı satırlar:
"Özerklik talebi çözüm sürecinin bir parçası değil. Bunu çözüm
sürecinin bir parçası kılmamaya karar verdiler diyorum. PKK-HDP
hattı bu fikirden vazgeçti demiyorum ama bu çözüm sürecinde
konuşulan meselelerin bir ön şartı değil. Eninde sonunda PKK silahı
bırakacak. Bu onurlu bir çıkış fırsatı. Yarın öbür gün çözüm süreci
hayata geçtiğinde siyasal mücadele ekseninde özerklik de
tartışılabilir."
"PKK'nın tereddütleri var"
PKK'NIN TEREDDÜTÜ
"Bir yönü 'Acaba Hükümet eskisi kadar, vaatlerini hayata
geçirebilecek kadar güçlü mü?' dedi. Bir yandan da 'Acaba doğru mu
yaptık? Bu silahsızlanma gibi kararları vermekte acele mi ettik?'
tereddüdüne kapıldı. Hükümetten kaynaklananlar önce 30 Mart, sonra
10 Ağustos seçimleri ile giderildi. Ama ikinci tereddüdünü teşkil
eden meselede ise daha uzunca bir süre bu sorunun cevabını
alamayacağı kadar karmaşık, her türlü senaryonun hayata geçirilme
ihtimali olan bir süreçte hissediyor kendini PKK-HDP."
"İMRALI MEKANİZMASI"
"İmralı mekanizması pürüzsüz devam ediyor denilebilir. Her gün yeni
bir kararla yeni bir mekanizma gerçekleştirilerek süreç ilerliyor.
Her konuda, İzleme Kurulu, Sekreterya konusunda Devlet ile İmralı
arasında uzlaşma sağlandı ama mesele gelip şuna dayandı: Evet
sürüyor ama bu görüşmelerin sonunda ne olacak? Tamam, izleme kurulu
oluşturalım ama izleme kurulu neyi izleyecek? Mesela PKK geri
çekilmeyi yeniden başlatmayı düşünüyor mu? Çözüm süreci sadece
mekanizmanın devam etmesini sağlayacak bir süreçle ilerliyor ama
yeni bir şey sağlayamıyor. Şu anda bir duraklama sürecindeyiz diye
düşünüyorum. Ama ısrarla tarafların bu mekanizmanın ilerletilmesine
devam etmeleri, yaşanan türbülansın aşılabileceğini
gösteriyor."
PKK-HDP KARARSIZLIĞI
Süreci daha kırılgan hale getiren unsurun PKK-HDP'nin yaşadığı
kararsızlık olduğunu belirten Hatem Ete, hükümetin 6-8 ekim
olaylarından sonra sürecin ilerlemesi konusunda daha kararlı bir
tutum aldığını da söyledi.
MAHÇUPYAN: ÜÇÜNCÜ AKTÖR YOK
Aynı toplantıda konuşan Etyen Mahçupyan ise Türkiye'de çözüm
sürecine desteğin yüzde 70'ler seviyesinde olduğunu söyledi.
Sürecin özellikle iki aktöre yarayacağını söyleyen Mahçupyan, "Şu
anda Kürt siyasi hareketi ile Türk Hükümeti arasındaki ilişkiye
müdahil olabilecek hiç bir üçüncü aktör yok. Tamamen bu iki aktörün
bizi nereye götürebileceğine göre çözüm şekillenecek. Çünkü
denetleyemiyoruz, tam ne olduğunu da anlamıyoruz, çok anlamak da
istemiyoruz. Toplum olarak bir biçimde güvenmek de istiyoruz." diye
konuştu.