Başbakan Aydın Doğana vurdu
Abone olBaşbakan Kanal 24'te Baykal ve Doğan'a yüklendi. Erdoğan'ın en içerlediği sözler ise Baykal'ın Sinop'taki açıklamaları olmuş.
Başbakan Erdoğan, Baykal'ın Sinop'taki sözlerine
çok içerlemiş! Baykal'ın çatışmacı üslubuyla AK Parti'nin ülke
yararına olan hiçbir atılımına uzlaşmacı bir tavırla yaklaşmadığını
söyleyen Erdoğan, Sinop'taki sözler için dava açıldığını
söyledi.
Erdoğan'ın bir diğer gündem maddesi ise Doğan Medya Grubu için kesilen vergi cezası oldu. Erdoğan, kendisine ve ailesine yönelik saldırılar olduğunu söyleyerek, AK Parti'ye ve şahsına ilişkin medyada yeni bir savaş başlatıldığını iddia etti.
Başbakan Erdoğan, Kanal 24'te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Mustafa Karaalioğlu ve Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar'ın sorularını cevaplayan Erdoğan, kendisine ve partisine yönelik bir savaş başlatıldığını iddia etti.
İşte Erdoğan'ın o sözleri;
Bana ve partime yönelik savaş başlattılar. Doğan'a verilen
ceza konusunda ben operasyon bittikten sonra haberim oldu. Ben
istermiydim seçim öncesinde hakkımda böyle bir kampanya yapılmasını
istermiydim. Bana akıl almaz şekilde saldırı yapılıyor.
Dürüst ve doğru davranmıyorlar. Ben milletimin hukukunu
koruyorum. Yabancı medyayı manuple ediyorlar ve bu şekilde yabancı
medyayı üzerime sürüyorlar. Almanya ve Brüksel'deki
bağlantılarını da kullanarak o çevreleri de üzerimize
yöneltiyorlar. İnsan hakları konusunda ilk kez
Türkiye'yi medya alanında suçlanıyor. Ama ABD dışişleri
Bakanı gelince bunu ona soracağız. Bu bilgi nereden alınmış
soracağız.
ERDOĞAN-DOĞAN NELER KONUŞTU
Ben Doğan'la görüşmemde benim ve ailem hakkında yapılan yalan ve uydurma haberleri önüne koydum. Ayrıca hakkımda yazılanları gösterdim. Bana yazarlarına müdahale edemediğini söyledi. Kendisi Anadolu çocuğu olduğunu ve ailesine saldırılar olduğunu söyledi. Ben de o zaman benim aileme neden böyle bir saldırıya müsade edildiğini sordu.
GEREĞİ ORADA YAPILSIN
Millet bunu yapmıyor alıyor elinde meydanlarda kırmızı bir dosya çıkıyor. Kırtasiye de kırmızı dosya çok. Böyle gayri ciddi bir olay olur mu? Ana muhalefet partisinin liderine bu yakışır mı? Böyle olur mu?
Öyle laflar kullanıyor ki Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşı dayanabilir mi? Bana diyor ki 40 fırın ekmek ye öyle gel. Bak sen iktidar olmuşssun ancak adam olamamışssın. Şimdi bu ifadeler içerisinde arkadaşlarıma ciddi manada inceledim. Arkadaşlarım dedi ki ciddi manada suç oluşmuştur. Bu nedenle gidip başvuruda bulunmuşlardır.
Erdoğan, kimlerden tehdit alıyor? Ayrıntılar haberin devamında...
[PAGE]Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Ergenekon'' soruşturması ile
ilgili bir soruyu yanıtlarken, yürütme olarak yargının kararını
yerine getirdiklerini bildirdi. Erdoğan, ''Ergenekon
operasyonu, tamamıyla yargının tespitleri doğrultusunda almış
olduğu kararlarla yürütmeye verdiği talimatın yerine
getirilmesidir'' dedi.
Türkiye'de kuvvetler ayrılığı bulunduğunu anımsatan Erdoğan,
yargının, teknik takip gibi çalışamalar yaptığını, bazı şeyleri
tespit ettiğini ve yürütmeye talimat verdiğini, güvenlik güçleri
vasıtasıyla da yürütmenin bunun gereğini yaptığını, sümen altı
etmediğini söyledi.
Erdoğan, ''Yargının üzerine gitmek çok yanlış,
yürütmeye farklı yaklaşımlarda bulunmak çok yanlış. Yürütme
olarak yargının talimatını yerine getiriyoruz. Yargının üzerine de
fütursuzca, kanunları çiğneyerek gitmek de çok yanlış diye
düşünüyorum. Bırakalım, ne yargısız infaz yapalım, ne de yargıya
müdahale edelim neticesini bekleyelim'' görüşünü dile
getirdi.
İşte Erdoğan'ın sözleri;
KASET SAVAŞLARI VE SAVCININ DURUMU
Kaset savaşlarını nasıl değerlendirmek lazım konusunda ise, bu
süreç çok ciddi riskler taşıyor. telekomünikasyonun geliştiği bu
süreçte resmi makamların dışında başka kesimler de dinleme
yapabilir hale geldi. Farklı servisler de yapabilirler.
Dünya bunun nasıl tedbirini alıyorsa biz de aynı tedbirler
alma peşindeyiz. Teknolojide en ileri noktada olan ülkeler
bile yüzde yüz tedbir alamıyor. Onlar da benzer sorunlar yaşanıyor.
Burada önemli olan kişiler birbirinin hukukuna saygı duyması
gerekir. İnsanların mahremine girmek çok büyük bir insan hakları
ihlalidir.
Ergenekon operasyonuyla ilgili İtalya'da Savcının yaptığı
operasyona alkış tutan Türk medyası bizim savcının ugulamaları için
ise tam tersi bir tavır sergiliyor. Bunu anlamakta zorluk
çekiyorum. Bizde yargının işini kolaylaştırmak yerine işini daha da
zorlaştırmak ya da sulandırmak için büyük gayret gösteriliyor.
TEHDİTLER VAR
'Gerekirse bedelini öderim dediniz tehdit mi var?' sorusuna ise,
Elbette tehditler var, bu tehditler içerden de dışardan da oluyor.
Başbakan olarak bunları anlattığmızda anormal olarak yorumlanıyor.
Mafya ve çetenin de zaten ruhunda tehdit var. Bunları belki belli
bir süre geçtikten sonra hatıratımızda yazarız. Türkiye olarak bu
konuları aşmış durumdayız. Bu hükümet olarak yapılanlar vatandaşa
umut vermiştir. İstediğimiz kadar yasal düzenleme yapalım, eğer
yürütmenin başında olanlar eğer adil değilse neticeye varmak mümkün
değildir. Yargı, yürütme ve yasama aynı noktada olacak. Bunların
dayanışması önem arzediyor. Bunlar ortak tavır takınırsa bu işin
beli kırılır. Türkiye krallıkla padişahlıkla yönetilmiyor. Öyle
yönetilmiş olsa bu işi yaptım der biter. Böyle bir mutabakat olsa
Türkiye bu sıkıntıları çekmez. Yasamada siyasette farklılıklar
var.
İSTANBUL'DAKİ AÇILIŞTAKİ PANKART
Ben İstanbul'daki açılışta o pankartı görmedim, yanlış yapmışlar
terbiye dışı bir şey. Benimsemediğim birşey. Üstelik Rizeli
imişler, provakasyon yapmış olsalar ancak bu kadar olurdu. Bu
pankartı asanlar Rizeli, bunu mizahi olarak mı yapmışlar yoksa
başka bir gaye için mi yapmışlar anlamak lazım.