'Başbakan Allah korkusunu kaybetmiştir!'
Abone olCHP Kayseri milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu İnternethaber'e konuştu.
NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Gündemdeki konuları değerlendiren
Kulkuloğlu, "31 Mart sabahı AKP'ye "git" demiş bir Türkiye'ye
uyanmış olacağız" dedi. CHP-cemaat birlikteliği konusunda çok net
cevaplar veren milletvekili, İlker Başbuğ'un da hemen tahliye
edilmesi gerektiğini söyledi.
AK Parti'li Metin Külünk, 17 Aralık'ta yaşananlar için, "günah işleme özgürlüğüne darbe" dedi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
BUNA GÜNAH DEYİP GEÇEMEZLER, BUNUN BEDELİNİ ÖDEMEK ZORUNDALAR
"Kişinin kendi ile ilgili tasarrufunda günah işleme özgürlüğü
olabilir, ama kişi eğer toplumun emanetini üzerine aldıysa orada
günah işleme özgürlüğü olamaz. Bu emanete ihanettir bu kul
hakkıdır, dolayısıyla burada günahtan bahsederek kendi günahı
olduğunu söyleyemez. Bu, toplumsal bir sorumluluktur, bunu yerine
getirmek zorunda. Bunlara karşılık seçime gidiliyor, oy alınıyor,
"dürüst siyaset yapacağım" deniyor ama görülüyor ki kişi vatandaşın
refahı i
Peki siz nasıl tanımlıyorsunuz 17 Aralık'ı?
17 ARALIK DÜNYA SİYASETİ İÇİN DE MİLATTIR
"17 Aralık Türkiye ve hatta dünya siyaseti için bir milattır. Hükumet eliyle devletin ve milletin soyulduğu tek somut örnektir dünyada. Zaman zaman kişiler hakkında yolsuzlukla ilgili açıklamalar, belgeler, davalar, dünyanın değişik demokrasilerinde olmuştur ama ilk defa ülkenin Başbakanı ve ailesi ve Bakanlar Kurulu'nun üyeleri ile ilgili somut deliller var ortada. Bu topyekün çete hareketi. Hükumet devlete ve millete karşı, devletin ve milletin varlığını kendi uhdesine geçirme amacıyla çete olarak hareket etmiştir. Bu bir suçtur, dünya tarihinde de bir ilktir."
30 MART HALK İLE HIRSIZLARIN HESAPLAŞACAĞI GÜNDÜR
"Türkiye'nin AKP iktidarının muhasebesini yapabilmesi açısından çok önemli bir göstergedir. 17 Aralık tarihi, arkasından 25 Aralık ve daha sonra Başbakan'ın ve hükumetin kurumlar üzerinde yaptığı operasyonlar, Türkiye'de örtülmeye çalışılan yolsuzluk ve hırsızlık çetesinin varlığını ortaya koymaktadır. Bu da 30 Mart seçimlerini Türkiye için bir hesaplaşma günü, doğal olarak bir mahşer gününe çevirmektedir. Dolayısıyla, bütün bu veriler ışığında 30 Mart halk ile hırsızlar arasında hesaplaşacağı gündür."
Başbakan Adalet Bakanı ile arasında geçen ses kaydını doğruladı ve konuşmanın "normal" olduğunu söyledi, ne düşünüyorsunuz?
BAŞBAKAN ALLAH KORKUSUNU KAYBETMİŞTİR
"Başbakan artık utanma duygusunu yitirmiş, Allah korkusunu kaybetmiştir. Dolayısıyla her şeyi söyleyebilir. Bunlar, sağlıklı demokrasilerde olmaması gereken işlerdir. Hükumet yargıya müdahale edemez, işadamlarını aleni hedef gösteremez, baskı uygulayamaz, kendi lehine işler yapılmasını sağlayamaz, taraf olamaz. Herhangi bir iş adamını ya da grubu diğer gruba karşı zenginleştiremez. Aslında Sayın Başbakan bu konuşmanın doğruluğunu kabul ederek, diğer bütün konuşmaların da doğruluğunu zaten kabul etmiş olmaktadır. Bu saatten sonra yapacağı tek şey var, aynaya bakacak ve gerçekten utanma duygusunu hala taşıyorsa hemen istifa edecek. Türkiye bu Başçalandan derhal kurtulmalıdır.
Tüm bu yaşananlara rağmen AK Parti anketlerden hala
birinci parti olarak çıkıyor, neye bağlıyorsunuz?
HALK ŞU AN KORKUDAN SESSİZ, BU SESSİZLİĞİ
3O MART'TA BOZACAK
"Anketler çok ilginç. Her gün onlarca anket yayınlayan, Başbakan'ın
lehine naralar atan kurumlar şu anda hiçbir anketten
bahsetmemektedir. Ortada var olduğu söylenen anketlerin de ne kadar
sağlıklı olduğu tartışılır. Bence halk, şu anda çok ciddi bir
şekilde sesszilik durumunda. Sessizliğini koruyor, çünkü hükumetin
baskısından korkmuş, bunalmış ve sinmiş durumda. 30 Mart'a kadar
rengini belli ederse, bunun kendisi için tehlikeler
doğurabileceğini düşünüyor. Bence halk gerçek gücünü ve sesini 30
Mart'ta gösterecek."
31 Mart sabahı nasıl bir Türkiye'ye uyanacağız?
"31 Mart sabahı AKP'ye git demiş olan bir Türkiye'ye
uyanacağımızı düşünüyorum."
CHP cemaatle işbirliği içinde deniyor, bu ne kadar
doğru?
BAŞBAKAN'IN PKK İLE İLİŞKİSİNİ DÜNYA
BİLİYOR
"Böyle bir şey yok. Halkı, şu cemaatten, bu cemaatten, o tarikattan, bu tarikattan, o dinden, şu etnik kökenden diye ayırmaksızın halk olarak, millet olarak görüyoruz, ona göre politikamızı üretiyoruz. Bu, Başbakan'ın giderayak kendisini iktidara taşıyan gruplar, cemaatler, tarikatlarla itişmesinin bir yansıması. Bunu, bizi karalayarak örtmeye çalışıyor ama bence kendi geçmiş ilişkilerinin hesabını versin. CHP'nin bir cemaatle, bir tarikatla işbirliği söz konusu değil, Başbakan'ın PKK ve cemaatle işbirliğini dünya biliyor."
Ortada bir yolsuzluk olduğu konuşuluyor ama yasadışı
dinlemeler de var, burada cemaatin ya da her kim dinliyorsa onların
hiç mi suçu yok?
DİNLEMELERİN HİÇBİRİ
YASADIŞI DEĞİL
"Başbakan'la ilgili dinlemelerin tamamının TİB kayıt numarası
var, hiçbiri yasadışı değil. TİB kayıt numarasının olması için, o
dinlemenin yapılması adına Cumhuriyet Savcılığı'nın talebinin,
mahkemenin de kararının olması gerekiyor. Aksi taktirde o dinleme
kaydının, o tapenin TİB numarası olamaz. Görülüyor ki Başbakan'la
ilgili tüm dinleme kayıtları savcılar tarafından istenmiş,
mahkemelerce karar bağlanmış telefonlara ait dinleme kayıtları.
Ancak, Türkiye'de yasadışı dinlemelerin olduğu bir gerçek. Bunu
yapanların da, gerek iktidar, gerekse iktidarın güç verdiği
kesimler olduğu çok açık. Biz muhalefet olarak, bu durumdan
muzdarip olduğumuzu defaatle söyledik. Kaldı ki bu yasadışı
dinlemeler, sadece Başbakan'a karşı olarak değil, Ergenekon, Balyoz
ve odatv gibi dava ve soruşturmalarda ortaya çıkmış ve Türk halkı
mağdur edilmiştir. Tabi ki yasadışı dinlemelerin karşısındayız.
Yasadışı dinlemelerden bahsetmek zaten bir iktidar zafiyetinden
bahsetmek demektir."
Başbakan geçtiğimiz günlerde "ortaya çok pislik
dökülecek" dedi. Siz bekliyor musunuz çok büyük bir olay?
ARALARINDA NE TÜR
PİSLİKLER VAR BİZ BİLMİYORUZ
"Aralarında ne tür pislikler var, hangi pisliklerin üzerinde
beraber oturdular, neyi beraber yediler, neyi paylaştılar
bilemiyoruz. Ancak, ortada iddia edilen ve medyada da göz önünde
olan bu kavganın her iki tarafı birbirleriyle ilgili çok ağır,
altından kalkılamayacak eleştiri ve olaylarla bir takım dinleme
kayıtlarından, görüntülerden ve bunların ortaya çıkacağından
bahsediyorlar. Demek ki bu doğru, demek ki birbirlerinin hangi
pisliğin üzerinde oturduklarını, neyi kanunsuz paylaştıklarını çok
iyi biliyorlar. Biz onlardan duyuyoruz, çok üzücü bir tablo."
Tüm bu yaşananlarda Cumhurbaşkanı'nın tutumunu nasıl
değerlendiriyorsunuz?
CUMHURBAŞKANI'NIN
DURUMUNU GARİPSİYORUM
"Cumhurbaşkanı'nın tutumunu garipsiyorum. Ülke bu kadar ateşler
içerisindeyken, ortada hukuksuzluk, adalet yoksunluğu artık
herkesin şikayet ettiği noktaya gelmişken, müdahale etmesi gereken
olaylarda, başta Gezi olayları olmak üzere, müdahale etmekte çok
gecikiyor. 17 Aralık'tan bu yana kendisine getirilen, dikta rejimi
yaratmaya dönük kanuni düzenlemelerde bir noter gibi davranıp,
şikayet ederek, sızlanarak onaylamakta. Yetkisini kullanmıyor,
Anayasa Mahkemesi'ne götürmüyor, veto etmiyor. Tamamen ağustostaki
seçimlere endekslenmiş, kendisine karşı AKP hükumetinin üyelerinin
desteğini yitirmemek adına kendisine yakışmayan, o makamdan
beklenenin dışında davranışlar sergiliyor."
Anayasa mahkemesi İlker Başbuğ'un tahliyesi yönünde
karar verdi, ne düşünüyorsunuz?
KARAR DERHAL
UYGULANMALIDIR
Genelkurmay Başkanı ile ilgili yapılan yargılamadaki deliller ve
belgeler, bugün Başbakan ile ilgili ortaya atılan iddiaların
yanında belge sayılmaz, delil sayılmaz. Genelkurmay Başkanı düzmece
delillerle içerdeyken çok net delillerle Başbakan'ın istifa etmeden
görevine devam ettiği bir ülkede tabii ki Genelkurmay Başkanı
derhal salıverilmelidir, bence Anayasa Mahmekesi doğru bir karar
vermiştir ve derhal uygulanmalıdır."
twitter.com/nsrnylmz